
TÜRK EĞİTİM-SEN'DEN "TÜRKİYE'DE ÜNİVERSİTE SORUNU VE ÜNİVERSİTE ÇALIŞANLARI" ANKETİ
DUYGU BEKTAŞ
ANKARA - Ergenekon soruşturması kapsamında bazı akademisyen ve rektörlerin gözaltına alınması da ankete konu oldu. Ankete katılanların yüzde 34.6'sı öğretim üyelerinin siyaset yapmasını doğru bulmadığını söylerken, yüzde 26.7'si de siyasetin bilim adamlarının işi olmadığını belirtti.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Gazi Üniversitesi öğretim görevlileri Doç. Dr. Vedat Bilgin, Doç. Dr. Tevfik Erdem ile İçkale Oteli'nde düzenlediği basın toplantısında 'Türkiye'de Üniversite Sorunu ve Üniversite Çalışanlar' anketinin sonuçlarını açıkladı. Koncuk, toplam 12 ilde yapılan araştırmaya bir 130 akademik ve idari personelin katıldığını söyledi. Araştırmaya katılanlara üniversitede çalışmaktan memnun olup olmadıklarını sorduklarını buna göre, araştırmaya katılanların yüzde 22.3'ünün
çok memnun olduğunu, yüzde 56'sının memnun olduğunu, yüzde 15.6'sının da ne memnun ne de memnun olmadığını, yüzde 4.4'ünün memnun olmadığını, yüzde 1.8'inin de hiç memnun olmadığı yönünde cevap verdiğini söyledi. Araştırmaya katılanların yüzde 59.6'sının şu anda işe başlıyor olsa yine de üniversitede çalışmak istediğini söylediğini belirten Koncuk, bunu yüzde 22.3 ile kendi işini kurmak isteyenlerin takip ettiğini yüzde 9.4'ünün kamu kuruluşunda çalışmak istediğini belirttiğini, özel sektörde çalışmak
isteyenlerin oranının ise yüzde 8.7 olduğunu dile getirdi. Araştırmaya katılanların üniversitedeki öğrencileri de değerlendirdiğini anlatan Koncuk, akademisyenlerin yüzde 46.6'sının öğrencilerin ortaöğretimden iyi yetişmediğini düşündüğünü bunu yüzde 28 ile ülke sorunları karşısında duyarsız olduklarına dair kanaatin takip ettiğini söyledi. Araştırmaya katılan akademisyen ve idarecilerin yüzde 62.3'ünün hiçbir sendika, dernek, vakıf ve sivil toplum kuruluşuna üye olmadığını vurgulayan Koncuk, araştırmaya
katılanların yüzde 22.3'ünün dernek, vakıf ve sivil toplum kuruluşlarına yüzde 12.7'sinin sendikalara, yüzde 2.7'sinin de siyasi partilere üye olduğunu belirtti.
"AKADEMİSYENLER SİYASET YAPMAYI DOĞRU BULMUYOR"
Araştırmaya katılanların yüzde 34.6'sının öğretim üyelerinin siyaset yapmasını doğru bulmadığını, yüzde 26.7'sinin siyasetin bilim adamlarının işi olmadığını düşündüğünü kaydeden Koncuk, araştırmaya katılanların yüzde 27.3'ünün bilim adamlarının yüzde 11.4'ünün de memurların da siyaset yapmasını gerektiğini ifade ettiğini dile getirdi. Akademik çalışmaları yaparken üniversiteden yeterli destek alınıp alınmadığını sorduklarını belirten Koncuk, akademisyenlerin yüzde 43.1'inin üniversite desteğinin yeterli
olmadığını, yüzde 22'sinin çalışmalarını kendi imkanlarıyla yaptığını, yüzde 15.4'ünün de üniversitenin özel bir imkan sunmadığını ifade ettiğini aktardı. Ankete katılan akademisyenlerin en büyük sorun olarak ücret konusunu gösterdiklerinin altını çizen Koncuk, akademisyenlerin yüzde 44.4'ünün en büyük sorunun ücret düşüklüğü olduğunu belirten Koncuk, yüzde 25.7'sinin de bilimsel faaliyetten çok ders yükü altında ezilmek, yüzde 20.6'sının akademik yükselme sorunları, yüzde 9.2'sinin de yurtdışı üniversite
deneyimi yaşamada karşılaşılan sorunlar olduğunu belirttiğini söyledi.
"TÜRK ÜNİVERSİTELERİNDE ÖZGÜRLÜK SORUNU VAR"
Anket çalışmasını gerçekleştiren Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Bölümü Çalışma Ekonomisi Bölümünde Doç. Dr. Vedat Bilgin gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Bilgin bir gazetecinin anket çalışmalarında akademisyenlerin Ergenekon soruşturması kapsamında yaşanan gözaltılardan dolayı mı siyasete girmek istemedikleri yönünde cevap verip vermediğini sorması üzerine Bilgin, "Öğretim üyelerinin büyük bir kısmı sendikalar ve siyasetten uzak durması gerektiği yönünde cevap vermesi ciddi bir
sorundur. Üniversiteler bilgiye yeni fikirlere açılan yerlerdir. Her türlü düşüncenin oluştuğu yerlerdir. Bilim teori üretir. Teorinin doğruluğu ve yanlışlığı önyargılarla irdelenmez. Her türlü teorinin üretilebilmesi için teorinin yanlışlanabirliğinin olması lazım. Bu da özgürlük sorunudur. Türk üniversitelerinde ideolojik önyargılar vardır. İçe kapalılık söz konusudur. Bunların aşılması lazım. Türkiye'deki üniversitelerde zaman zaman antidemokratik davranışlara taraftar bulunması da şaşırtıcı değildir"
dedi.