TÜRK EĞİTİM-SEN'İN DÜZENLEDİĞİ KONFERANSTA 'KÖY ENSTİTÜLERİ' KRİZİ

MÜGE TUTCALI ANKARA -Türkiye Eğitim ve Bilim Hizmetleri Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Türk Eğitim-Sen), 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla sendika genel merkezinde 'Başöğretmen'i arıyoruz' konulu bir konferans düzenledi. Konferans öncesi bir konuşma yapan Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan, öğretmenlerin her yıl meydanlarda atılan hamasi nutuklarla ve yapılan bir saatlik toplantılarla hak ettiği itibarı görmediğini belirterek, 24 Kasım'ın kutlanılan özel bir gün olma vasfından sıyrıldığını söyledi. Özcan, öğretmenlerin 24 Kasım'a verdikleri önemin Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e Başöğretmenlik unvanının verilişinin 23. yıldönümü olmasından kaynaklandığın da vurguladı. Konferans konuşmacısı olan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sina Akşin de, 1980'deki cunta sonrasındaki dönemde Atatürk üzerine birkaç açıdan inceleme yapılmasının gündeme geldiğini belirtti. Akşin, Atatürk'ün felsefesi ve getirdiği bütünsel kalkınma modeli ile incelendiğini belirterek, bu kalkınma modelinin çok yönlü olduğunu bildirdi. Ayrıca Atatürk'ün 6 ok ile simgeleşen ilkelerinin önemine de değinen Akşin, ''Bazı CHP'li kodamanlar bazı oklara gerek yok dediler'' dedi. Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik ve Laikliği savunanların Devrimcilik, Halkçılık ve Devletçiliği benimsemediklerini ifade eden Akşin, bunların bir bütün olduğunu vurguladı. Devletçiliği eleştirenlere Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) ve Türk Hava Yolları (THY) örneğini veren Akşin, ''Devletçiliğe karşı çıkanlar, devlet işletmelerinin iyi işlemediğini söylüyorlar. TCDD'de, THY'de devletin. TCDD acınacak durumda, ancak THY mükemmel'' diye konuştu. Son dönemde Türk kapitalizminin çok geliştiğini dile getiren Akşin, ''Türk kapitalizmi ne kadar uğraşırsa uğraşsın batı kapitalizmi ile boy ölçüşemez. Türkiye'de özelleştirmeler yapılıyor. Siz önce Ahmet'e Mehmet'e gitti sanıyorsunuz. Ama dönüp dolaşıp Avrupalı'nın, Amerikalı'nın eline geçiyor'' diye konuştu. Türkiye'de devletçilik ilkesine ihtiyaç olduğunu belirten Akşin, ''Türkiye'nin Türklere kalması için devletçilik şart'' dedi. Daha sonra Türk Eğitim sisteminin gelişimini anlatan Akşin, Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel'in yerine Reşat Şemsettin'in getirilmesinin ardından eğitimde değişiklikler başladığını ve özellikle de 1980'lerden sonra Atatürk'ün devrimine karşılık, kısmi bir karşı devrim gerçekleştiğini söyledi. Atatürk döneminde 478 Halk Evi ve Köy Enstitülerinin kurulduğunu ve bunların aydınlanma için 'muhteşem birer buluş' olduğunu dile getiren Akşin, konuşmasının bu aşamasında bir izleyicinin tepkisi ile karşılaştı. Ayağa kalkarak, Köy Enstitüleri'nin milletin ruhunu çaldığını iddia eden öğretmen, salonu terk etti. Akşin'in sadece düşüncelerini anlattığını ve isteyenlerin dışarı çıkabileceğini söylemesi üzerine salondaki birçok öğretmenin dışarı çıktığı gözlendi. Yine bir bayan öğretmenin Köy Enstitülerinin sadece sol ve komünist görüşü yaygınlaştırdığını öne sürmesi üzerine Akşin, Köy Enstitülerinin bir bıçak olduğunu söyleyerek, ''Bu bir alettir. Bununla cinayet de işleyebilirsiniz, et de kesebilirsiniz. Köy enstitüleri muhteşem bir buluştur'' dedi. Bayan öğretmenin Köy Enstitülerinin milli olması ve Türk milliyetçiliğini benimsetmesi gerektiğini söylemesi üzerine Akşin, ''Bıçak çok önemlidir. Bıçaktan vazgeçemezsiniz. Yalnızca önlem alabilirsiniz'' dedi. Köy Enstitüleri'nin ve Halk Evleri'nin kapatılması, 5 yıllık zorunlu eğitim, zorunlu din eğitimi ve İmam Hatip Liselerinin artması gibi eylemlerle karşı devrim yapıldığını belirten Akşin, bu dönemde kültürel değil, maddi kalkınmanın ön plana çıktığını ve bu dönemdeki Süleyman Demirel, Turgut Özal ve Necmettin Erbakan gibi politikacıların mühendis olduklarını kaydetti. Çıkarılan bir yasa ile mühendislere yüksek ücret verildiğini ve öğretmenliğin bu şekilde 2. sınıf meslek durumuna itildiğini ifade eden Akşin, öğretmenliğin eski itibarını kazanması gerektiğine dikkat çekti. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:20