KAYNAK : Haber Vitrini
BURSA/ ''Einstein beni affetsin, ama artık 21. yüzyılda yaşıyoruz. Işığın üstünde bir hız olduğuna inanıyorum ve bunun ispatı için çalışacağım''...Bu sözler ne Stephan Hawking'e ne de ''Akıl oyunları'' adlı filmle gündeme gelen dahi John Nash'e ait. Sadece Bursa'da özel ve üstün yetenekli çocuklara ''destek eğitimi'' verilen bir merkeze giden 12 yaşındaki bir çocuğun, Türkiye'nin umutlarını yeşerten cümlesi.
Tüm dünyada bilimsel ve sanatsal çalışmaların temelini oluşturan üstün ve özel yetenekli çocuklar, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de de tespit edilmeye başlandı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın yönergesi doğrultusunda Bursa'da oluşturulan bir merkezde, ''destek eğitimi'' verilen 48 üstün ve özel yetenekli çocuk, ''Geleceğin Einsteinları'' olmaya şimdiden adaylar.
Türkiye, uzun yıllardır yaşadığı uluslararası platformlara yeterli sayıda bilim adamı ve sanatçı sunamamanın sıkıntısını üstün ve özel yetenekli çocukların eğitimine ağırlık vererek aşmaya çalışırken, Bursa Bilim ve Sanat Merkezi de (BİLSEM), bu doğrultuda çalışmalarını sürdürüyor.
BİLSEM Müdürü İlker Özdemir'den aldığı bilgiye göre, merkeze girmeye hak kazanan 48 çocuğa, özel ve üstün yeteneklerinin ortaya çıkarılması ve geliştirilmesi amacıyla ''destek eğitimi'' veriliyor.
Bu eğitimi almaya hak kazanan çocuklar ise çok titiz yöntemler kullanılarak belirleniyor. Bursa genelindeki ilköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin tespit ettiği öğrenciler, önce BİLSEM'de bir tanılama sınavına tabii tutuluyorlar. Bu sınavda başarılı olan öğrenciler, özel ve üstün yeteneklerinin anlaşılabilmesi için daha sonra 1.5-2 saat süren ''Wishc-R Testi (zeka testi)''ne sokuluyorlar.
IQ'ları 130'un üzerinde
Bütün testlerden başarıyla geçen ve IQ'ları 130'un üzerinde olan 48 çocuk, kıyafet zorunluğu bulunmayan, teneffüs zili çalmayan ve not kaygısı yaşanmayan BİLSEM'de halen 3-5 kişilik sınıflarda eğitimlerini sürdürüyorlar. İlköğretim okullarının 2-7. sınıflarında eğitim gören öğrencilerin yetenekleri, NASA'da kullanılan programlara benzer yöntemlerle değerlendirilip, geliştiriliyor. BİLSEM'de çalışan öğretmenler de, özel olarak seçiliyor ve kesinlikle atama yoluyla göreve gelemiyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı, bu konuda son derece hassas davranırken, öğretmenler bir seminer programının ardından, yine bakanlık tarafından tespit edilerek, BİLSEM'de görevlendiriliyorlar. İlker Özdemir, merkeze girmeye hak kazanan çocukların ortama ve öğretmenlerine uyum sağlayabilmeleri amacıyla öncelikle 1.5 aylık uyum programına alındıklarını söyledi. Merkezde, çocuklara iletişim becerileri, grupla çalışma yöntemleri, araştırma ve problem çözme teknikleri, bilgisayar ve yabancı dil gibi konularda destek eğitimi verildiğini belirten Özdemir, bunun yanı sıra sosyal aktivite ve bilimsel gezilerde gerçekleştirdiklerini kaydetti. Özdemir, merkezde eğitimin 4'er aylık 3 dönem halinde planlandığını, programın öğretmenler, veliler ve idarecilerin oluşturduğu bir kurul tarafından son derece demokratik şekilde yapıldığını belirterek, şöyle konuştu: ''İnanıyoruz ki, ulusal ve evrensel kültüre katkısı olacak insanların yetiştirilmesi sürecinde başarılı olacağız. Gelecekteki bilim insanları, sanatçılar ve yöneticilerin büyük oranda bu süreçten geçmiş olan öğrenciler arasından çıkacağına eminiz. Amacımız, üstün ve özel yetenekli çocukların erken yaşta kazanılmasıdır.''
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 15:53
