Alman Demokrat Hıristiyan Birlik Partisi (CDU) Başkanı Angela Merkel, Türkiye'nin AB'ye katılımı konusunda son 40 yılda hatalar yapıldığını, Türkiye'ye umut verildiğini, oysa dürüst olmak gerektiğini söyledi.
Avrupalı Hıristiyan demokratları çatısı altında toplayan Avrupa Halk Partisi'nin (EPP) Brüksel'deki 16. kongresine katılan Merkel, düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin AB'ye katılımına ilişkin çok sayıda soruya muhatap oldu.
Basın toplantısının başında yaptığı konuşmada AB'nin genişlemesine değinen, Romanya ve Bulgaristan'ın 2007'de üye olacağını, Türkiye'nin katılımı konusunun da gündeme geleceğini söyleyen Merkel, ''Önemli olan, AB'nin bu katılıma ve yeni müzakerelere hazır olup olmadığını görmektir. Bu konuda Hıristiyan Demokrat Grup bünyesinde şüphelerimiz var'' dedi.
Merkel, Türkiye ile görüşmeye hazır olduklarını belirterek, ''Gelecek hafta Türkiye'ye gideceğim. Türkiye ile özel bir işbirliği, üçüncü bir yol istediğimizi anlatacağım. Jeostrateji ve güvenlik nedenleriyle, dostluk çerçevesinde, Türkiye ile özel ilişkiler geliştirilmesini istiyoruz'' diye konuştu.
Angela Merkel, bir gazetecinin, eski Almanya başbakanlarından Helmut Kohl'ün Türkiye'ye ilişkin görüşlerini ve CDU'lu Kohl'ün, Türkiye'nin Kopenhag kriterlerine uyması halinde AB üyesi olabileceği görüşünü savunduğunu hatırlatması üzerine, Kopenhag kriterlerinden birinin de, AB'nin bir ülkeyi bünyesine alabilme olanaklarının belirlenmesi olduğunu anlatarak, özetle şunları söyledi:
''Türkiye'ye 1963'ten bu yana AB üyesi olabileceği sözü verildi. Ancak AB'nin bu ülkeyi nasıl kabul edebileceği yeterince göz önünde bulundurulmadı. Kopenhag kriterlerinden söz edilirken, AB'nin iç imtihan yapması da gerekir. Kohl ile farklı görüşte değilim.'' Merkel, bir soru üzerine, Türkiye'nin NATO'ya katkılarının öneminin Almanya ve CDU tarafından uzun zamandır kabul edildiğini, Türkiye'nin AB'ye katılımının söz konusu olması halinde bu ülkenin diğer adaylarla eşit muamele istemesinin doğal olduğunu, görüş ayrılıklarının bu noktada başladığını söyleyerek şöyle dedi:
''AB üyesi ülkeler olarak Türkiye'ye sahte sözler vermemeliyiz, çünkü hayal kırıklıkları yaratırız. Türkiye'ye dostça konuşmalıyız, neler yapabileceğimizi, neler yapamayacağımızı söylemeliyiz. Bence son 40 yılda hatalar yaptık. Sonuca ulaşamayacağımızı bildiğimiz halde Türkiye'ye sürekli umut verdik. Bu siyaset, uzun vadede zarar verir. Dürüst olmak, neyin yapılabileceğini, neyin yapılamayacağını açıkça söylemek lazım.''
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:34