Gündem
  • 9.1.2004 14:39

TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİNE EN BÜYÜK ENGEL FRANSA

ZAFER ÇAKMAK ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliği yolunda hayati önem taşıyan Aralık ayı öncesinde dış politika danışmanlarına bir rapor hazırlattı. Raporda, AB ülkelerinin Türkiye'ye bakışı ortaya kondu. Başbakan Erdoğan, AK Parti Genel Başkanı sıfatıyla AB ülkelerine gerçekleştirdiği ziyaretlerin ardından Başbakan sıfatıyla ikinci kez AB turuna çıkmaya hazırlanıyor. Erdoğan'ın Ankara'da kabul ettiği AB ülkelerinde görev yapan Türk büyükelçiler de AB ülkelerine ziyaretlerin sıklaştırılmasını önermiş ve bu ziyaretlerin Türkiye'nin AB üyeliği açısından büyük etki yaptığını vurgulamışlardı. Erdoğan, AB turu öncesinde dış politika danışmanlarından, bu ülkelerin Türkiye'ye bakışlarını içeren bir rapor hazırlanmasını istedi. Erdoğan'ın dış politika danışmanları, Türkiye'nin üyelik müzakerelerine başlamak için tarih almayı beklediği Aralık 2004 Zirvesi öncesinde Türkiye için bir yol haritası niteliği de taşıyacak olan rapor hazırladı. Raporda, AB ülkelerindeki iktidar ve muhalefet partileri ile bu ülke halklarının Türkiye'nin AB üyeliğine bakışını kapsayan ayrıntılı değerlendirmeler bulunuyor. Rapora göre Türkiye'nin AB üyeliğine en fazla karşı çıkan grup Alman Hristiyan Demokratlar. Türkiye'nin AB üyeliğine en büyük engel olarak görülen ülke ise Fransa. Bunun yanında Türkiye'nin üyeliğine sıcak bakan ülkeler de bulunuyor. Bunların başını ise Lüksemburg ve İtalya çekiyor. Başbakan Erdoğan'ın dış politika kurmaylarıyla birlikte çıkması beklenen ikinci AB turunda, Türkiye'nin üyeliğine soğuk bakan ülkelerin ve grupların ikna edilmesine çalışılacak. Hazırlanan rapor doğrultusunda Türkiye, bu ülke ve grupların ikna edilmesi için çalışmalar yürütecek. Erdoğan'ın dış politika danışmanları tarafından hazırlanan raporda 15 AB üyesi ülkede Türkiye'nin AB üyeliğine bakışı içeren değerlendirmeler şöyle: ALMANYA: Başbakan Schröder ve Dışişleri Bakanı Fischer Türkiye'nin AB üyeliğine sıcak bakıyor. Türkiye'ye bu konuda koşulsuz destek veriyorlar. Almanya'da yapılacak seçimler sebebiyle gurbetçilerin oyuna ihtiyaç duyan Sosyal Demoıkrat iktidar her fırsatta Türkiye'ye tam üyelik yolunun mutlaka açılması gerektiğini söylüyor. Fischer Ocak'ta Schörder Şubat'ta Ankara'ya gelecek. Ancak muhalefetteki Hıristiyan Demokratlar Türkiye'ye AB'ye tam üyeliğine sıcak bakmıyor. Türkiye'nin bu yolda üzerine düşeni yapmadığına inanıyor. Avrupa Parlamentosu'nda büyük çoğunluğu oluşturan Hıristiyan Demokratlar'ın ikna edilmesi gerekiyor. FRANSA:Cumhurbaşkanı Chirac Türkiye'nin AB'ye mutlaka üye olması gerektiğine inanıyor. Ancak Fransız yönetiminde Chirac gibi düşünmeyenler ağır basıyor. Ülkedeki müslümanlara yönelik kısıtlamaları gerçekleştiren alt yönetim, bir başka müslüman ülkenin AB içinde sorun olabileceğini düşünüyor. Fransa'daki muhafazakar partiler de Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkıyor. İNGİLTERE: Başbakan Tony Blair ve İşçi Partisi Türkiye'nin mutlaka AB içinde yer alması gerektiğini düşünüyor. Ancak Kıbrıs'ta garantör devlet olarak söz hakkı bulunan İngiltere, Kıbrıs sorunun Aralık 2004'e kadar çözüme kavuşturulmasını istiyor. Kıbrıs sorununun çözülmesi durumunda İngiltere'den tam destek alınabilir. İSVEÇ: Türkiye'nin üyeliğine karşı değil. Ülkedeki Kürt nüfusun yönetim üzerinde etkisi büyük. Bu nedenle Kürt sorunun mutlaka çözüme kavuşturulmasını bekliyorlar. Kürtlere verilen kültürel hakların yeterli olmadığını, bu hakların uygulanması konusunda sorunların devam ettiğini düşünüyorlar. Uyum paketlerinin tam olarak uygulanması ve 28 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerde DEHAP'a karşı gösterilecek tavırla yakından ilgileniyorlar. FİNLANDİYA: İskandinav ülkeleri ile birlikte hareket etmeye özen gösteriyorlar. Kadın Cumhurbaşkanı Tare Kaarini Halonen Türkiye'de kadın hakları konusunda günlük hayatta sorunlar yaşandığını düşünüyor. Kadın hakları konusunda Cumhurbaşkanı'nın ikna edilmesi gerekiyor. Fin halkı Türkiye'nin üyeliğini büyük oranda destekliyor. DANİMARKA: Başbakan Rasmussen, Türkiye'nin Kophenag Siyasi Kriterlerini uygulamada başarılı olmadığına inanıyor. 2004 yılındaki uygulamaya bakarak kararlarını verecekler. İnsan hakları alanında Türkiye'nin AB ortalamasını henüz yakalayamadığını düşünüyorlar. Danimarka halkı Türkiye'nin üyeliğini büyük oranda destekliyor. HOLLANDA: Hollanda halkı Türkiye'nin AB'ye tam üye yapılmasını destekliyor. Ancak ülke yönetimi Türkiye'nin henüz tam üyelik için hazır olmadığını düşünüyor. Aralık 2004 kararında dönem başkanlığını Hollanda'ya geçecek. Hollanda yönetiminin sıkı markaja alınması ve kafalarındaki soru işaretlerinin giderilmesi gerekiyor. İRLANDA: Halk Türkiye'nin tam üyeliğini büyük oranda destekliyor. 1 Mayıs'ta dönem başkanlığını üstlenecekler. Yönetim Kıbrıs sorununun kendi dönem başkanlığı içinde çözüme kavuşturulmasını istiyor. İngiltere'ye yakın bir strateji takip ediyorlar. İSPANYA: Türkiye'nin tam üyeliğine yönetim düzeyinde karşı çıkış bulunmuyor. Halk da bu üyeliği destekliyor. Başbakan Hoze Maria Aznar, Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin AB içindeki dengeler açısından önemli olduğunu düşünüyor. PORTEKİZ: Başbakan Barraso Şubat ayında Türkiye'ye geliyor. Türkiye'ye koşulsuz destek veriyorlar. Portekiz halkı da yönetimle aynı paralelde düşünüyor. İTALYA: Başbakan Berlusconi, AB içinde Türkiye'nin sözcülüğünü yapıyor. Kophenag'daki desteğinin süreceğine dair söz verdi. İtalya halkı da Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkmıyor. Eski Başbakan Prodi'nin AB içindeki etkili konumu Türkiye için avantaja dönüştürülebilir. YUNANİSTAN: Sözde Türkiye'nin tam üyeliğini destekliyor görünüyorlar. Ancak AB'yi Kıbrıs sorunun çözümü konusunda ablukaya alan bir lobi çalışması yapıyorlar. Yunanistan'ın ikna edilmesi Kıbrıs sorunun çözümüne endeksli görünüyor. Yunan halkı da Te'fetiren alt yönetim, bir başkürkiye'nin tam üyeliği konusunda ikiye bölünmüş durumda. AVUSTURYA: Avusturya Başbakanı Schüssel, Türkiye'nin üyeliğine karşı değil. Ülkedeki milliyetçi ve muhazafakar partiler Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkıyor. Ülkedeki Türk nüfusun etkinliği muhalif partileri rahatsız ediyor. Milliyetçilik artıyor. BELÇİKA: Ülkedeki Türk nüfusa yönelik eylemlerin hız kazanmasına rağmen yönetim Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkmıyor. Ancak Türkiye'nin Kophenag Siyasi Kriterlerini uygulamadaki performansı Belçika'nın kararını etkileyecek. LÜKSEMBURG: Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğine koşulsuz destek veriliyor. Halk da yönetimin bu kararının arkasında. Türkiye'nin tam üyeliğine verilen en büyük halk desteği Lüksemburg'dan geliyor. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:24

İLGİLİ HABERLER