
TÜRKİYE'NİN ENERJİ TÜKETİMİ YÜZDE 5.7 ORANINDA ARTTI
İSTANBUL - BP'nin her yıl yayımladığı Dünya Enerji Raporu'nun verilerine göre, 2004 yılında dünyadaki enerji tüketiminin yüzde 0.8'ini gerçekleştiren Türkiye'de, enerji tüketimi 2003 yılına göre yüzde 5.7 oranında arttı.
Türkiye'de en yüksek tüketim artış oranı hidroelektrik enerjide yaşandı.
2004 yılında, tüm enerji kaynaklarına yönelik talepte hızlı bir artış görüldü ve bu da fiyatların yükselmesine neden oldu. Çin başta olmak üzere, küresel ölçekte talep artışının dünyanın her bölgesinde 10 yıllık trendlerin üzerine çıkmasıyla, geçen yıl tüm dünyadaki birincil enerji kaynaklarının tüketiminde yüzde 4.3 gibi önemli bir artış yaşandı. Bu rakam, bugüne kadar kaydedilen en yüksek yıllık tüketim artışı ve 1984'den bu yana görülen en yüksek artış oranı olarak belirlendi.
ENERJİ TÜKETİMİ TÜM DÜNYADA ARTTI
Türkiye'de 2004 yılında 32 milyon ton petrol tüketilirken, 2003 yılına göre yüzde 2.4 oranında artış kaydedildi. Türkiye bu rakamlarla, dünya petrol tüketiminin yüzde 0.8'ini gerçekleştirmiş oldu. 2004 yılında Çin ekonomisi yüzde 9.5'lik bir büyüme gösterirken, Çin'in enerji talebi bu rakamı geride bırakarak yıllık bazda yüzde 15.1'lik bir artışa ulaştı. Son üç yıl içinde Çin'in enerji talebi yüzde 65'lik bir artış gösterdi (Aynı dönemde küresel enerji talebinde görülen artışın yarısından fazlası). Çin'in dünya toplam enerji tüketimindeki payı bugün artık yüzde 13.6 düzeyinde bulunuyor. Çin hariç, dünya enerji talebindeki artış yüzde 2.8 (1996'dan bu yana en yüksek artış oranı ve önceki iki yılın artış oranının yaklaşık iki katı).
Tüm bölgelerde normal trendin üzerinde bir artış gözlenmekle birlikte, OECD üyesi olmayan ülkelerdeki (Çin hariç) talep artışı, OECD ülkelerini kabaca üçe katlayarak yüzde 4.8'i buldu. Çin sayılmadığı takdirde, OECD üyesi olmayan ülkelerdeki enerji talebi artışının en büyük kaynağı yüzde 7.2 ile Hindistan oldu.
PETROL TÜKETİMİNDEKİ ARTIŞ ORANI YÜZDE 3.4
Petrol tüketimi 2004 yılında, -1978'den bu yana görülen en yüksek artış hızına ulaştı (yüzde 3.4 veya 2.5 milyon varil/gün). Bu artış hızının üçte birinden fazlası Çin'deki büyük talep artışından (yüzde 15.8 veya yaklaşık 900.000 varil/gün) kaynaklanıyor. Yıllık bazda 2003 yılının yaklaşık yüzde 33 üzerinde gerçekleşen ve varil başına ortalama 38.27 doları bulan rekor fiyatlara rağmen petrole olan talep yüksek bir seviyede gerçekleşti. Ekim 2004'te varil fiyatı 50 doları buldu.
Talebi karşılamak için artırılan petrol üretimi 2004 yılında, tarihinde ilk kez 80 milyon varil/gün düzeyini aştı. OPEC dışı üretim 2004'te, 10 yıllık ortalamanın oldukça üstüne çıkarak, 965 bin varil/gün oldu. Rusya'nın petrol üretimi en hızlı yükselişlerden birini gösterdi (yaklaşık 750.000 varil/gün). Angola, Çad, Ekvator, Ekvator Ginesi ve Kazakistan gibi ülkelerin tümünde üretim artışı 100.000 varil/günün üzerine çıktı. Petrol üretiminde en büyük düşüş ise Birleşik Krallık'ta (230 bin varil/güne düştü) ve ABD'de (160 bin varil/güne düştü) yaşandı.
OPEC üretimi de aynı şekilde hızla yükselerek (yaklaşık yüzde 8) 32.9 milyon varil/gün gibi tarihinin en yüksek düzeyine ulaştı. Bu, OPEC üretiminde 1986'dan bu yana görülen en yüksek artış rakamıydı. Bu yükselişte başı Irak (petrol üretimi 677 bin varil/gün artarak 2 milyon varil/güne çıktı), Suudi Arabistan ve Venezüella çekti.
DOĞALGAZ TÜKETİMİ TÜRKİYE'DE YÜZDE 5.7 ORANINDA ARTTI
2004 yılında Türkiye'de, 22.1 milyar metreküp doğalgaz tüketildi. Bu rakama göre, Türkiye'de doğalgaz tüketimi geçen yıla göre yüzde 5.7 oranında artış gösterdi. Türkiye, dünyadaki doğalgaz tüketiminin yüzde 0.8'ini gerçekleştirdi.
Dünya doğalgaz tüketimi 2004'te yüzde 3.3 arttı (yüzde 2.6 olan 10 yıllık ortalamanın üzerinde). Hızlı ekonomik büyümeye rağmen Kuzey Amerika'daki doğalgaz tüketimi, yüksek fiyatların ve yumuşak hava şartlarının etkisini yansıtan bir seyirle, istikrarlı bir grafik çizdi. Kuzey Amerika dışında doğalgaz tüketimi yüzde 4.3 oranında arttı. Doğalgaz üretimi, Kuzey Amerika hariç dünyanın tüm bölgelerinde artış gösterdi. Avrupa'da, Hollanda, Rusya ve Norveç'teki üretim artışı Birleşik Krallık'taki düşüşü dengelediği gibi, artışın Avrupa genelinde yükselmesini de sağladı.
Boru hatlarıyla gaz nakli yüzde 10'un üzerinde arttı. Sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) nakli geçen yıl, 2003 rakamlarının altında olmakla birlikte, yüzde 5.4'lük bir artış gösterdi. Japonya'nın doğalgaz ithalatı, 2003 yılında kapatılan nükleer santrallerin tekrar işletmeye açılması nedeniyle yüzde 3.5 oranında düşerken, ABD'nin LNG ithalatı hızla arttı (yüzde 29). 2004'te doğalgaz fiyatları da yükseldi. Fiyat seviyesi rekor bir yıllık ortalama değere ulaşmakla birlikte, yine de petrol fiyatındaki artışın açık şekilde gerisinde kaldı.
DİĞER ENERJİ KAYNAKLARINDA DURUM
Dünyadaki kömür üretiminin yüzde 0.4'ünü gerçekleştiren Türkiye'de geçen yıl kömür üretimi yüzde 3.0 azaldı. Kömür tüketiminde ise yüzde 5.2'lik bir artış yaşandı.
Dünya kömür tüketimi yüzde 6.3 yükseldi (bu rakamın dörtte üçü Çin'deki tüketim artışından kaynaklanıyor). Küresel düzeyde en hızlı talep artışının kömürde olduğu görülüyor, ancak Çin'deki talep dışarıda tutulduğunda kömür, en yavaş talep artışı gösteren yakıt. Çin dışındaki talep artışının hemen hemen tamamı Asya-Pasifik ülkelerinden kaynaklanıyor. 2004 yılında, ticari fosil yakıtlar arasında en hızlı fiyat artışı kömürde yaşandı. İç talepteki artış nedeniyle Çin'in kömür ihracatının azalması, yüksek kalitede kömür üretimindeki yetersizlik ve nakliye maliyetlerindeki artış gibi faktörlerin etkisiyle, Avrupa referans fiyatı yıl içinde yüzde 69 artış gösterdi.
Dünya nükleer enerji tüketimi, 2003'te yaşanan istisnai bir düşüşten sonra, geçen yıl yüzde 4.4'lük bir artış gösterdi. Bu artışın yarısı, Japonya'nın kapalı nükleer santrallerini tekrar devreye sokmasından kaynaklandı. Küresel olarak kapasite ve verimlilik arttı ve ABD nükleer enerji üretimi yüzde 3.2'lik bir artışla tarihinin en yüksek seviyesine çıktı. Dünyadaki hidroelektrik enerji tüketiminin yüzde 1.6'sını gerçekleştiren Türkiye'de hidroelektrik enerji tüketimi yüzde 18.2 oranında artış gösterdi. Küresel çapta hidroelektrik üretimi ise 2004 yılında yüzde 5 arttı. Bu artış özellikle Çin'de (yeni kapasite kullanımına bağlı olarak yüzde 16.6), Avrupa ve Avrasya'da çok belirgindi.