Sağlık
  • 26.6.2002 23:29

TÜRKLERİN YÜZDE 96'SININ BAŞI AĞRIYOR

KAYNAK : Haber Vitrini ANKARA/Avrupa Başağrısı Federasyonu İkinci Başkanı Prof. Dr. Cankat Tulunay, başağrısının sağlık sorunu dışında büyük ekonomik kayba neden olduğunu belirterek, Türkiye'de toplumun yüzde 96'sının, hayatlarının bir döneminde başağrısı çektiğini söyledi. Avrupa Başağrısı Federasyonu tarafından düzenlenen ''6. Avrupa Başağrısı Kongresi'', Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda başladı. Bu kapsamda düzenlenen basın toplantısında konuşan, aynı zamanda kongrenin başkanlığını da yürüten Prof. Dr. Tulunay, başağrısının mutlaka gündemde kalması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi: ''Çünkü başağrısı sağlık sorunu değil, aynı zamanda ekonomik bir sorundur. Kayıplar milyar dolarları bulmaktadır. Türkiye'de yalnız kadınların, yalnız migren tedavisi masrafları ve işgücü kaybı yıllık 300 milyon dolar düzeyindedir.'' ''Türkiye'de toplumun yüzde 96'sı, hayatlarının bir döneminde başağrısı çeker'' diyen Prof. Dr. Tulunay, dünya genelinde de oranların hemen hemen aynı olduğunu bildirdi. Prof. Dr. Tulunay, başağrısında tanıyı koymada hastalık öyküsünün çok önemli olduğunu, bunun için doktorun bir hastaya 30 dakika ayırması gerektiğini kaydetti. GERİLİM BAŞAĞRISI Tüm başağrıları içinde ilk sırayı yüzde 75-80 ile gerilim tipi başağrısının aldığını bildiren Prof. Dr. Tulunay, bunu sırasıyla migren ve daha çok erkeklerde görülen demet tipi başağrısının izlediğini anlattı. Kadınlarda daha fazla görülen migrende tedaviye önce basit ağrı kesicilerle başlandığını, bunların bekleneni vermemesi halinde daha etkili olanların kullanıldığını dile getiren Prof. Dr. Tulunay, buna da ''basamak tedavisi'' denildiğini söyledi. Ancak son yıllarda firmaların yaptığı promosyon çalışmaları neticesinde bazı pratisyen hekimlerin, son basamakta kullanılması gereken ilaçları ilk tercih olarak hastalarına verdiğini savunan Prof.Dr. Cankat Tulunay, sözlerini şöyle tamamladı: ''Bunların tanesi 10 milyonlara satılıyor. Oysa aynı ağrıyı 200-300 bin liralık ilaçla tedavi edebilirsiniz. Bu ilaçlar, doktora danışılmadan alındığı takdirde ölüme kadar giden yan etkilere sahip. Bunların uzman ya da heyet raporuna bağlanmasını istiyoruz.'' Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Sakatlık ve Nörolojik Hastalıklar BölümüBaşkanı Uzm. Dr. Matilde De Leonardi de örgütün, özellikle migrenin beraberinde getirdiği ekonomik yük ve problemler üzerinde durduğunu anlattı. Migrenden ölüm olmamasına rağmen maluliyetin (iş göremezlik) çok yüksek olduğuna işaret eden Uzm. Dr. Leonardi, ''WHO'nun 2001 yılı raporuna göre, migren, maluliyete sebep veren hastalıklar arasında 19.sırada yer alıyor'' dedi. Migrenin çocukluk çağı da dahil her yaş, cinsiyet, ırk ve toplumdagörülebildiğini kaydeden Uzm. Dr. Leonardi, doğru tanının önemini vurguladı. Avrupa'da halen hastaların ancak yüzde 20-25'inin etkili tedavi gördüğünü belirten Uzm. Dr. Leonardi, ''Migreni kökünden kaldıracağım demek mümkün değil. Ancak uygun bir tedaviyle migren nöbetleri azaltılabilir ve böylece kişinin yaşam kalitesi artırılabilir'' diye konuştu. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:18

İLGİLİ HABERLER