Medya
  • 11.1.2005 16:51

''''TV KANALLARININ SAYISI AZALACAK''''

Panelde konuşan Radyo Televizyon Üs Kurulu Başkanı Fatih Karaca, önümüzdeki günlerde yayıncıları ve medya içinde yer alanları etkileyecek önemli gelişmeler yaşanacağını, bunlardan birinin yıllardır yılan hikayesine dönen ve bir türlü çözülemeyen “frekans tahsisi ihalesi” olduğunu kaydetti. Karaca, “Radyo ve TV kanallarına frekans tahsisi ihalesinin Haberleşme Yüksek Kurulu’nca bu ay ya da Şubat ayının başında yapılmasını bekliyoruz. Umarım bu yapılır ve yıllardan beri hiç bedel ödemeden yayın kuruluşlarının yayın yapması son bulur” dedi. Yeni Radyo Televizyon Üst Kurul Kanunu’nun uzun süredir gündeme gelmeyi beklediğini belirten Karaca, “RTÜK Yasası şu anda delik deşiktir. Bu konunun mutlaka parlamento tarafından ele alınması gerektiğini düşünüyorum. Hükümetin ilgili bakanı bu konuyu, konunun taraflarıyla tartışacağını söyledi. Biz de bunun takipçisi olacağız. Bu kanun bizim önemli beklentimizdir” diye konuştu. Karaca, ayrıca ulusal tv’lerde başlayacak olan ve internet üzerinden online çalışacak “koruyucu simge” çalışmasını da sürdürdüklerini belirterek, bu çalışmanın çağdaş yayıncılığın bir gereği olduğunu söyledi. ÇOLAKOĞLU: “KANAL SAYISI AZALACAK” TV Yayıncıları Derneği Başkanı Nuri Çolakoğlu da AB müktesebatında en az düzenlemenin yayıncılığa ait olduğunu, çünkü Avrupa’da bu işin çok köklü gelenekler üzerine oturduğunu söyledi. Çolakoğlu, Türkiye’de 70’e yakın tv kanalı olduğunu, frekans tahsisi ile bunun 16 ya da 21’e ineceğini belirtti. Çolakoğlu, Türkiye’de 14 milyon televizyonlu hane olduğunu, bunların üç buçuk milyonunda uydu alıcısı bulunduğunu ve Türkiye’nin yüzde 25’ine bu yolla ulaşıldığını kaydetti. Bir milyon 80 bin kablolu yayın hane sayısı, 880 bin de “DIGITURK”lü hane sayısı olduğunu belirten Çolakoğlu, “Türkiye’ye liberal bir tv düzeni gelmiştir. En küçük yerel tv’ler bile çok geniş kitlelere ulaşabiliyor” dedi. Türkiye’de televizyonların, yükümlülükleri açısından var, ama hakları açısından yok olduklarını vurgulayan Çolakoğlu, şunları söyledi: “RTÜK payı, 8 yıllık eğitim, özel deprem vergisi gibi yaklaşık 1 milyar dolar devlete vergi ödedik. Ama tv sahiplerinin hiçbir hakları yok. Televizyonlara haklarının teslim edilmesi halinde televizyonlar ekonomik değer ifade eder ve oyunu daha kurallı halde oynarlar. Bu nedenle televizyonların hukuki anlamda haklarının tescil edilmesi gerekiyor.” Show TV Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Aksoy da RTÜK’ün yayın kuruluşlarına birinci suç işlendiğinde uyarı, ikincisinde kapama üçüncüsünde de para cezası verdiğini ve bu cezaların 125-250 milyar lira arasında değiştiğini söyleyerek, ceza oranlarının çok ağır olduğunu söyledi. Aksoy, aynı suç için hem RTÜK, hem de Reklam Kurulu tarafından ceza kesildiğini belirterek, bunun düzeltilmesini ve RTÜK’ün cezanın gerekçesi olan raporları kendilerine iletmelerini istedi “CEZALAR ÇOK AĞIR” Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği (RATEM) Yönetim KuruluBaşkanı Yusuf Gürsoy da televizyon yasal alt yapısının yeteri kadar oluşturulamadığını ve cezaların çok ağır olduğunu söyledi. 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun, yayınlanan her bir eser için yayın kuruluşlarından çok yüksek bedeller talep ettiğini işaret eden Gürsoy, özellikle yerel ve bölgesel televizyonlardan istenen bedellerin reklam gelirlerinin dahi üzerinde olduğunu ve bu kuruluşların bu bedelleri karşılamalarına imkan olmadığını söyledi. Bu bedelleri ödeyemeyen yayın kuruluşlarının para ya da hapis cezası ile karşı karşıya olduğunu belirten Gürsoy, bunun yeniden ele alınması gerektiğini söyledi. Gürsoy, radyo ve televizyonlara frekans tahsis ihalesi yerine yayın izin bedellerinin artırılarak şu an yayın yapan kuruluşların yayınlarının sürdürülmesini talep ettiklerini, bunun da istihdam azalmasını önleyeceğini sözlerine ekledi. RTÜK Başkanvekili Doç. Dr. Zakir Avşar da para cezalarının çok ölçüsüz hale geldiğini ve yayın kuruluşlarının ödeme kabiliyetlerinin üzerinde olduğunun farkında olduklarını belirterek, bu müeyyidelerin yeniden ele alınması gerektiğini söyledi. Avşar, iki kurumun ayrı ayrı ceza kesmesi ile ilgili olarak Reklam Kurulu’nun ihtisas kurulu haline gelerek reklamlarla ilgili bütün değerlendirmelerin bu kurul tarafından ele alınması gerektiğini ifade etti. medyatava Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:37

İLGİLİ HABERLER