UFUK URAS'TAN PKK'YA ÇAĞRI...

MÜGE TUTCALI/ANKARA

Uras, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında son günlerde artan terör olayları ve bu konuda partilerin yaptığı açıklamaları değerlendirdi. Uras, Kürt sorunu tam çözülüyor derken, bugün gelinen noktanın bir çatışmanın ve toplumsal gerginliğin eşiği olduğunu söyledi.

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin OHAL, sınır ötesi operasyon, idam cezası önerilerinin havada uçuştuğunu, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun ise 'kanı kanla yıkamak olmaz' sözünün arkasına sığınmakla yetindiğini belirten Uras, "Ancak gelinen noktanın asıl sorumlusu elbette ki hükümettir, AKP'dir. Başbakan, dün 'açılıma devam edeceğiz' dedi.

Eğer şimdiye kadar yapılanlar sürdürülecekse, değişen bir şey olmayacak demektir" şeklinde konuştu.

Onlarca genç fidanı toprağa düşürecek çatışma politikalarına yeniden dönüşe katkıda bulunmanın da hiçbir gerekçesinin kabul edilmeyeceğine işaret eden Uras, " Elbette 'diyalog ve muhataplık' talebi haklıdır. Ama bu taleplerin bugün karşılanmamış olması, iki halkı 'ötekileştirici kan politikalarının nesnesi durumuna düşürecek' silahlı tercihlere meşruiyet sağlayamaz" diye konuştu.

"PKK AKTİF SAVUNMADAN VAZGEÇMELİ"

Uras, iktidar ve sorunun mağdurlarının, bu çıkmazdan dönüşü ve demokratik hamlelerin yeniden yaşam bulmasının mümkün olduğunu ifade ederek, atılması gereken adımları şöyle sıraları:

"PKK 'aktif savunma' dediği tarzdan vazgeçmeli, tek yanlı ateş keserek barış tavrı ve dilinde devam etmelidir. Hükümet açılımların içini doldurmalı, mağdurların taleplerini dikkate almalı ve somut adımlar atmalıdır. Tutuklanan BDP'liler serbest bırakılmalıdır. Çocukların Terörle Mücadele Kanunu'ndan yargılanmasına ve tutuklanmasına son verilmeli, TBMM'de gerekli düzenlemeler hemen yapılmalıdır. Açılım politikası kapsamında barış için 'dağdan' gelenlerin tutukluluk hallerine son verilmelidir.

Hükümet, hem BDP ile düzenli ilişki kurmalı hem de sorunun çözümüne katkıda bulunacak sivil toplum kuruluşlarının, aydınların, demokratik örgütlerin görüş ve yapıcı önerilerini dikkate almalıdır."

Seçime kadar oyalama taktiklerinin, 'taşeronluk' tartışmalarının sadece zaman kaybı olduğunu belirten Uras, "Sorunun kaynağı içeridedir. Çözüm yeri Meclis'tir. Çözüm, karşılıklı güven ikliminde, anayasal vatandaşlık ve onun bütün yasal karşılıklarının adım adım devreye sokulmasındadır" dedi.