1966 yılında Cumhuriyet gazetesinde İlhami Soysal’ın yayınladığı sözde yeminin, yurtdışı kaynaklı ve uydurma olduğu, daha sonra mahkemeler tarafından da teyit edilmişti. Sözkonusu “yemin” 28 Şubat sürecinde de Refahyol Hükümeti aleyhine provokasyon amaçlı kullanılmak istenmişti
TCK’nın 263. maddesiyle gündeme gelen Kur’an kurslarını yıpratmaya yönelik haberler, 28 Şubat sürecinde olduğu gibi yeniden havada uçuşmaya başladı. Hürriyet Gazetesi’nin ‘cihat yeminine vize’ diye verdiği ve kaçak kurslarda öğretildiği ileri sürülen ‘Kur’an kursu andı’nın aslında 1966 yılında Gazeteci İlhami Soysal tarafından Türkiye’ye sokulduğu ortaya çıktı. 28 Şubat sürecinde de gündeme getirilen yemin hakkında açılan soruşturmada Ankara Cumhuriyet Savcılığı takipsizlik kararı vermişti. 40 yıl önce yayınlanan yurtdışı kaynaklı asılsız yeminin, şimdi yeniden gündeme getirilmesindeki amacın ‘dindar kesime çamur atma’ olduğuna dikkat çekiliyor
Hürriyet’in haberine göre TCK’ın 263. maddesinde yapılan değişiklikle kaçak Kur’an kurslarının önünü açıldı. Bu kurslarda ise, “Kur’an Kursu Andı” olduğu söylenen bir öğretide “Hayatımı Mustafa Kemal dinsizliği ile savaşa adayacağıma yemin ederim” diye yemin ettiriliyor. Adalet eski Bakanı Şevket Kazan’ın ‘Refah Gerçeği’ isimli kitabında anlattığı bu yemin, 28 Şubat sürecinde de provokasyon amaçlı kullanıldı. O dönemde MGK gündemine de getirilen sözkonusu metnin, aslında yıllar önce yurtdışından sokulduğu belirtiliyor. Güneri Civaoğlu’nun 4 Mart 1997 tarihinde köşesine taşıdığı bir gün sonra bütün gazetelerin manşete çektiği yeminin, Türkiye’deki resmi veya gayri resmi Kur’an kursları ile hiçbir ilgisi yok.
İşin ilginç yanı, 1997 yılında konuyla ilgili başlatılan soruşturmada, Ankara Cumhuriyet Savcılığı zaman aşımından ve failin bilinememesinden takipsizlik kararı verdi.
Yemin ilk defa, 20 Kasım 1966 tarihinde Akşam Gazetesi’nde İlhami Soysal’ın köşesinde yayınlandı. O zaman da MGK toplantısına gelen yemin, CHP’nin gizli grup toplantısında müzakere edilmiş.
İlhami Soysal’ın 1966 yılındaki tartışmalı yazısında yeminle ilgili şu ifadeler dile getiriliyor:
“Yurtdışında, sözüm ona din eğitimi yapan ve aslında ya Amerikan emperyalizminin ya da Suudi Arabistan’ın maşaları ve casusları olarak yetiştirilen bu sözde din adamlarının sayılarının çokluğu, Türkiye’nin dört bir köşesine hıyanet ağlarını örmüş olmaları, nihayet hükümetlerin de dikkatini çekmiştir. İş araştırılmıştır. MGK’nın uyarmasıyla, önce Genelkurmay istihbaratı, sonra Milli Emniyet, en sonunda da Milli Eğitim Bakanlığı’nın başmüfettişlerinden Ziya Karaok, bu konuda gerekli soruşturmayı yapmakla görevlendirilmiştir”
İşte asparagas yemin
“Ben Muhammed Müslüman ümmetindenim. Türkiye dinsiz, laik bir memleket haline gelmiştir. Hayatımı Mustafa Kemal dinsizliği ile savaşa adayacağıma, Türkiye’yi bir din ve şeriat devleti haline getirmek için mücadele edeceğime, Kemal Paşa zamanında çıkarılan dinsiz kanunların tatbikini önleyeceğime, kısa zamanda ümmet esasına dayanan şeriat devletinin kurulması için çalışacağıma, dinim, Allah’ım ve bütün mukaddesatım üzerine yemin ve kasem ederim
(Milli Gazete)
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:14
