
ÜNLÜLERE BENZEMENİN KEYFİNE DİYECEK YOK...
Bir kere doğuştan şanslılar! Onlar da bunun tadını çıkarıyor! Buna o kadar alışmışlar ki benzedikleri ünlü gibi davranıyor, giyiniyor, yürüyor, onlar gibi konuşuyor. Mesela Adanalı Ethem Akpolat, Yılmaz Güney'e tıpa tıp benziyor. Herkes ona 'Yılmaz Baba' diye hitap ediyormuş. Adanalı kebapçı Muhsin Diler, "Müslüm Baba'ya benzemenin her yerde kredisini yiyoruz." diyor.
Popüler olmak günümüzde pek çok insanın hayali... Meşhur olmanın farklı yöntemleri var. Bu uğurda bir hayat boyu çalışmak gerekiyor. Kimi yazdığı kitaplarla, kimi inşa ettiği eserleriyle, kimi rol aldığı filmleriyle, kimi sesiyle, kimi sazı-sözü, kimi buluşlarıyla... Uzun ve meşakkatli bir yol... Halkın gözünde birer kahraman olan bu kişilere ulaşmak çoğu zaman kolay değil. Benzemek ise büyük şans. Hayranlarının sevgisinden onlar da payına düşeni alıyor. Adeta onların saltanatını yaşıyor. Gittikleri her yerde ünlü gibi muamele görüyorlar. Çevrede gördükleri ilgili onları ister istemez o ünlü gibi olmaya zorluyor. Onlar gibi giyiniyor, onlar gibi yürüyor, onlar gibi saçını tarıyor; ikinci bir kimliğe bürünüyorlar.
Yılmaz Güney'in ününü yaşıyor!
Adanalı Ethem Akpolat (48) yine Adanalı ünlü oyuncu Yılmaz Güney'e benziyor. Saçları, bakışları, yürüyüşü, duruşu ve giyinişi Güney'i hatırlatıyor. Tanıyanları ona küçük yaştan itibaren 'Yılmaz Baba' diye hitap ediyor. Çevrede sevilip sayılan Akpolat, aldığı olumlu tepkilerden memnun. "Benzerine gösterilen ilgi böyleyse acaba Güney'in kendisi nasıl sevilmiştir." diye düşünmeden edemediğini belirtiyor. 'Yılmaz Baba' diye çağrılmaktan keyif duyuyor. Bu hitap dolayısıyla Güney'i daha fazla merak ettiğini ve bütün filmlerini izlediğini söylüyor.
Güney'in halkla diyaloğunun iyi olduğunu ve devamlı ezilmişlerin yanında yer aldığını ifade eden Akpolat, Çirkin Kral ile tanışamadığı için çok üzülüyor. Yılmaz Güney gibi davranmak için özel bir gayreti yok ama istem dışı da olsa onun gibi yürüdüğünü anlatıyor.
"Küçüklüğümden beri herkes beni ona benzetiyor. Ben de her fırsatta onun filmlerini izliyorum. İster istemez ünlü aktörün bazı davranışlarından etkilenmişimdir. Hiç aklıma gelmese bile yine de normal hareketlerimi ona benzetiyorlar. Güney ile 'kendim' arasında bir çelişki yaşamıyorum. Ama çok sevdiğim bir sanatçının adının kirlenmemesi için attığım adımlara dikkat ediyorum. Sırtımda biraz sorumluluk varmış gibi hissediyorum. Bu da biraz sıkıntı veriyor. Normal bir vatandaş olsan, gidersin oturursun, kalkarsın,? 'Yılmaz Baba' dediklerinde daha kontrollü olmak zorunda kalıyorum. Bir yerde biz de onun ününü yaşıyoruz. Onun saygınlığı bize de yansıyor. Kim sevilen bir sanatçıya benzemek istemez ki! Böyle bir şey herkese nasip olmaz." diyor.
Ethem Akpolat, Yılmaz Güney kadar olmasa da Silahların Gölgesi'nde, Berivar, Mapushane Çeşmesi filmlerinde rol almış. Ayrıca NTV'de yayınlanan Ve İnsan programına konu olmuş. Ama hiç havaya girmediğini söylüyor. Yılmaz Güney'in filmleriyle büyüdüğünü hatırlatan Akpolat, "Sıradan bir kişinin onun filmini seyretmesiyle benim seyretmem arasında çok fark var. Ben perdeye giriyorum, o zamanı yaşıyorum. Zaten sinemada Güney'i taklit etmeyen de kalmadı." diyor.
***
Adanalı kebapçı Muhsin Diler (51), konuşma biçimi, sesi, saçı ve birçok özelliği ile tıpkı Müslüm Gürses. Amatör müzisyen olarak ud çalıyor. Diler, huylarının Müslüm Gürses'e benzediğini söylüyor. Görenlerin kendisiyle fotoğraf çektirdiğini aktaran Diler, 'Müslüm Baba' sıfatından hoşnut. Bir kez Gürses'le görüştüğünü bildiren Diler, "Hayat işte (yavaş konuşuyor). Onda da bende de müzik ruhu var. Biz de ezgin insanlarız. Mücadele ediyoruz." diye konuşuyor. Bir dönem 'Ünlülerin Benzerleri' yarışmasına katılan Diler, haberlere konu olmuş. Sesinin de Gürses'e benzemiş olmasını büyük bir 'şans' olarak değerlendiren Muhsin Diler, şöyle devam ediyor: "Bazen bir yerde oturmak istiyoruz, yoğun ilgiden sıkıldığımız anlar oluyor. Tabii ki insanların sevgisi mutluluk verici. Özellikle öğrenciler başta olmak üzere fotoğraf çektirmek isteyenlere yetişemiyorum."
***
Adanalı sanayici Fırat Karalı, Kurtlar Vadisi'nin 'İskender'i Musa Uzunlar'a benziyor. Uzunlar'ın Gladio filmiyle popülerleşmesinden Karalı da hissesini almış. Aynada kendisini oyuncuya benzetmediği ve yoğun ilgiden 'hoşnut' kalmadığını anlatan Karalı'nın başından birçok olay geçmiş. Pazara gittiğinde satıcıların hayretle 'İskender' diye çığlık attığını anlatan Karalı, bir seferinde geçtiği sinemanın önünde görenlerin 'İskender galaya gelmiş' dediklerini anlatıyor. İş Bankası'nın açılışında ADASO Başkanı Ümit Özgümüş ile Genel Müdür Ersin Özince ile konuştukları bir sırada tanımadığı iri kıyımlı birinin, "Bu ne mutluluk verici bir şey.? Filmde sizlere bayılıyoruz. Adana'ya sık sık geliyor musunuz?" dediğini ifade eden Karalı, 'adamın hayalleri yıkılmasın' diye sessiz bir şekilde oradan ayrıldıklarını kaydediyor.
Ayhan Işık, Ferdi ve Orhan baba hayranı
Çalıştığı Tarih Kazancılar Çarşısı'nda çalışan Hanifi Keleş (34) Türk sinemasının Taçsız Kral'ı Ayhan Işık'a benzerliğiyle tanınıyor. Çevrede gerçek isminden çok Ayhan Işık diye bilinen Keleş ise Ferdi Tayfur ve Orhan Gencebay hayranı. Giyinme tarzı, sivri burun ayakkabıları, tesbihi, bıyıkları ve saç stili ile tam klasik bir Türk erkeği tipini canlandıran Keleş, "Kimse gerçek adımı bilmez. Herkes Ayhan Işık, diye çağırır. Eski Türk erkekleri gibi giyinmeye özen gösteririm. Bundan dolayı sokakta görenler 'eski bir adam gördük' derler. Bu sözler hoşuma gidiyor. Halk ünlü bir sinema oyuncusunu görmüş gibi beni seviyor. Çok mutlu oluyorum." diyor. Adana'nın Ayhan Işık'ı Keleş, Hanımın Çiftliği dizisinden teklif aldığını fakat gitmediğini sözlerine ekliyor.
***
Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin'e benzerliğiyle dikkat çeken Eskişehirli Alâeddin Hoşgören'e film şirketlerinden teklif yağıyor. Gazeteci Şamil Tayyar tarafından hazırlanan Ergenekon'un anlatılacağı 1 Numara adlı film için ve Kurtlar Vadisi yapımcıları Hoşgören'in kapısını çalarak, rol teklifinde bulunmuş. Hoşgören, "Kurtlar Vadisi'nde oynamayı kabul etmedim. Ama 1 Numara adlı dizide oynamayı düşünüyorum. Ancak dizide oynarsam bana zararı olur mu? Onun üzerinde düşünüyorum." diyor.
Görev yaptığı Kayse-ri'de (Eskişehirliler Derneği Başkanı) ve ziyaret için geldiği memleketi Eskişehir'de zaman zaman vatandaşlar tarafından yolu kesilen, kiminden övgü, kiminden tepki alan Hoşgören, "Geçenlerde asansöre binerken bir vatandaş, 'Yanlış işler yapıyorsun.' dedi ve tekme tokat saldırdı. Adama, Tekin olmadığıma zor ikna ettim." diyor.
Film teklif görüşmesi için Tayyar'ın yanına gittiğinde, korumalar onu Muzaffer Tekin zannetmiş. Hoşgören, "Gazetenin girişinde beni görenler arasında bir heyecan ve koşuşturma başladı. Hemen Tayyar'ı arayarak 'Efendim Muzaffer Tekin geldi ne yapalım?' diye sormuşlar. Tayyar, benim film teklifini görüşmek üzere gelen şahıs olabileceğimi söyleyince işler normale döndü." diyor. Mehmet Kuru, Eskişehir
***
Orhan Gencebay'a neredeyse ikizi kadar benzeyen Yusuf Artış (36), Adana'da değil, İstanbul Göztepe'de yaşıyor ama onun da adını anmadan geçemedik. Artış, en az Gencebay kadar 'artiz' ama ustada görüntü var ses yok!
***
Zonguldak İl Sivil Savunma Müdürlüğü'nde memur olarak çalışan Uğur Uysal, Kadir İnanır'a benzerliğinin avantajını görmüş, bazı dizi ve filmlerde küçük de olsa rol almış. En son, Kuzey Rüzgar'ı isimli dizide, İnanır'ın gençliğini canlandırmış. 'Bir Kadir dayım, bir de devletim' diye konuşan Uysal, Amasya Yetiştirme Yurdu'nda kalırken ünlü sanatçıya hayran olmuş. İnanır'dan etkilenmiş. Uysal, yurttan çıktıktan sonra soluğu sanatçının yanında almış ve "dayı" diye hitap ettiği İnanır'ın gözüne girerek manevi oğlu olmayı başarmış.
Uysal, "Antalya'da bir gün çekimden dönüyorum. Üstümde beyaz takım elbise vardı. Bir benzin istasyonunda mola verdim. Bir baktım, arkama onlarca kişi birikmiş, Kadir dayımın kartpostalına imza attıracaklar. Tabii 'Ben değilim.' dedim ama kimseyi inandıramadım ki! Her ortamda, çalıştığım yerlerde, bana 'Kadir Abi' diye hitap ediyorlar." diyor.
ZAMAN