Uzun Kovid'e yakalananların kanında garip belirtiler

Son zamanlarda yapılan bir bilimsel çalışma, araştırmacıların bu kronik rahatsızlıktan muzdarip olanların kanında anormal mikroskobik kümeler tespit etmesiyle, "uzun COVID" kavramının anlaşılmasında çığır açabilecek bir keşfi ortaya koydu.

Gettyimages.ru

Güney Afrika'daki Stellenbosch Üniversitesi'nden araştırmacılar, uzun süreli COVID'li ve COVID'siz kişilerin kan örneklerini inceledi. The Journal of Medical Virology'de yayınlanan çalışma, kronik rahatsızlığı olan kişilerde, hücre dışı nötrofil tuzakları (NET'ler) olarak bilinen karmaşık ağlarla ilişkili daha yüksek mikro pıhtı seviyeleri bulunduğunu buldu.

Uzun süreli COVID'in, virüsün varlığının devam etmesi veya ilk enfeksiyona karşı anormal bir bağışıklık tepkisi de dahil olmak üzere çeşitli faktörlerin birleşiminden kaynaklanan karmaşık bir durum olduğu düşünülmektedir. Ancak bazı araştırmalar, kalıcı yorgunluk ve beyin sisi gibi durum belirtilerinin kronik iltihaplanma ve kan pıhtılaşma sorunlarıyla bağlantılı olabileceğini düşündürmektedir.

Bu çalışmada araştırmacılar, uzun süreli COVID hastalarının kanlarında mikro pıhtı ve nötrofil ağlarının varlığını gösteren biyobelirteç seviyelerinin yükseldiğini buldular. Ancak, çarpıcı olan, enfekte olanların vücutlarındaki bu pıhtılar ve ağlar arasında buldukları belirgin organik bağlantıydı.

Araştırmacılar, nötrofil ağlarının vücudun bu mikro pıhtıları ortadan kaldırmasını engelleyen koruyucu bir kalkan oluşturabileceğini öne sürerek bu olguyu açıklıyor ve bu da hastaların neden uzun süreler boyunca COVID semptomlarından muzdarip olmaya devam ettiğine dair olası bir açıklama sunuyor. Artan nötrofil oluşumunun, kan dolaşımındaki mikro pıhtıların stabilitesini artırdığını ve sendromun devam etmesine katkıda bulunan olumsuz etkilere yol açtığını öne sürüyorlar.

Bu bulguların önemine rağmen, bu pıhtıların hastalığa ne ölçüde katkıda bulunduğu henüz kesin olarak belirlenemediğinden, "uzun COVID" gizemine nihai çözümü temsil etmiyorlar. 

Bu durumun karmaşıklığı göz önüne alındığında, bu parçacıkların yalnızca bazı hastalarda enfeksiyondan sorumlu olması ve diğerlerinde sorumlu olmaması muhtemeldir. Ancak bu çalışma, doktorların bu durum için doğru tanı testleri geliştirmelerine yardımcı olabilir. Ekip, ayırt edici biyobelirteçlere dayanarak uzun süreli COVID'li hastalar ile sağlıklı bireyler arasında doğru bir ayrım yapan bir algoritma geliştirdi.

Dünya genelinde milyonlarca insan "uzun COVID"den muzdarip olmaya devam ederken, bu keşif bu karmaşık durumun mekanizmalarını anlamak ve gelecekteki tedaviler için yeni ufuklar açmak adına önemli bir adım teşkil ediyor.

Kaynak: Gizmodo