Gündem
  • 22.7.2005 12:43

VAKİT'TEN DEMİREL DİZİSİ!.. "SEÇİMDEN ÖNCE HOCALARLA SEÇİMDEN SONRA LOCALARLA BİRLİKTE OLUR"

SUNUŞ
Türk siyasetinde 40 yıla yakın bir süre yer alan, aktif siyasetin dışına düşünce de gündem dışı kalmamak için "Derin devlet, Çankaya ve başörtüsü" gibi tartışmalar başlatan, son olarak "Vahdeddin hain değildi" diyen Bülent Ecevit'e "Hayır haindi" mealinde laf yetiştirerek yine gündeme bir yerinden ilişen, yakınlarının akçalı işleri nedeniyle belli aralıklarla bir de bu taraftan tartışmaların odağına oturan eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, görünen o ki, "ülke gündeminin demirbaşı" ve böyle de olmaya devam edecek. Peki; siyasette aktif ya da pasif, fark etmeksizin hayatımıza bu kadar girmeye teşne Süleyman Demirel'e yakın plan bakıldığında neler görülüyor acaba? İşte bu dosya, Demirel ismi etrafındakilere bir yaklaşım denemesi. (T. U )

 
Eğer, İslâmköy'lü merhum Dolaksızoğlu Yahya, soyadı kanunu gereğince ikinci ismini alırken, o günlerde adet olduğu üzre lakabını benimseseydi, Türkiye Cumhuriyeti'nin 8'inci Cumhurbaşkanı'ndan bahsederken, "Süleyman Sami Dolaksızoğlu" diyecektik. Yine, eğer Dolaksızoğlu Ailesi'nin nüfus kaydındaki ilk kaydı değişmeseydi, bu defa da kendisinden "Süleyman Sami Gündoğdu" diye bahsedecektik.


Belki biraz karışık geliyor ama gerçekten de bugünün Süleyman Demirel'ine gelesiye kadar yaşanmış hızlı bir soyadı değişimi sözkonusu. Bu isimleri zikredenlerden; bir bombayla hayatını kaybeden Uğur Mumcu, yazdığı kitaplarla basın ve siyaset dünyasında istenmeyen adam haline gelen Ahmet Kahraman ve yıllar önce bu satırların sahibine, "Demirel'in asıl adı bir iddiaya göre Süleyman Sami Dolaksızoğlu'ymuş, bir iddiaya göre de Süleyman Gündoğdu'ymuş. Isparta'dan nüfus kayıtlarını getirecekler. Geldiğinde değişikliğin nedenini kendisine soracağım" diyen eski ANAP Bilecik Milletvekili Mehmet Seven de dahil, bugüne kadar mezkur değişikliğin nedenini kimse bulamadı.


DAHA ÇOCUKKEN SADETTİN
BİLGİÇ'İ "ÜTÜYORDU"
Süleyman Sami; Isparta'nın Atabey ilçesine bağlı İslâmköy'de 1 Kasım 1924'te doğduğunda, ebeveyni merhum Yahya ile Ümmühan dahil kimse, bu bebeğin geleceğin Süleyman Demirel'i olduğunu -doğal olarak- bilmiyordu. Süleyman Sami, Afife'den sonra ailenin ikinci çocuğuydu. Şevket ve Hacı Ali bu iki çocuğun kardeşleri olacaklardı. S. Sami'nin, dedesi merhum Hafız Süleyman 30 yıl Hıdırbey Camii'nde namaz kıldırmış mütedeyyin bir insandı. Hafız Süleyman'ın eşi Şehriban da hafızdı. Demirel'in, anne tarafından dedesi ise Hafız Abdullah, ninesi ise Zübeyde'ydi. İslâmköy'de ve dünyanın her yerindeki çocuklar gibi küçük Süleyman Sami de günlerini oyunla geçiriyordu. Kimi biyografiler, bu oyunlarda Süleyman Sami'nin, çocukluk arkadaşı ve sonra Adalet Partisi kongrelerindeki amansız rakibi Sadettin Bilgiç'le oynadıklarını ve özellikle uzun eşekte Süleyman'ın Sadettin'i hep üttüğünü yazıyorlardı. (Uğur Mumcu, Büyüklerimiz, s. 9)


BABASI DA,HEMEN FESİ ÇIKARIP ŞAPKA GİYMİŞTİ
Baba Yahya, yıkılan halife ve saltanatlığa üzülürken, devrin değiştiğini gördü ve hemen fesi sarığı atıp bir "şapka" geçirdi kafasına. Kimbilir, Demirel'in meşhur şapkasının genler yoluyla geçişinin bir izahıydı bu. Bu değişimle birlikte muhtar atandı köye baba Yahya Demirel. Devran döndü, Yahya Demirel, Demokrat Parti'ye geçti, ardından da belediye yapılan İslâmköy'e "reis" seçildi.


Demirel, İslâmköy'de ilkokulu bitirdi. İlkokulu bitirip orta ikinci sınıftayken yatılı okumaya hak kazandı. Demirel, sık sık dayısının evine gidiyor, Türkiye'nin o günlerde yaşadığı değişimle evdeki kimi eşyalar vasıtasıyla -radyo gibi- tanışıyordu. Demirel, ilk kez radyoyu gördüğü bu evin ileride önemli bir üyesi olacak ve dayısı Mesut Şener'in kızı Nazmiye ile evlenecekti. Demirel; Muğla ve Afyon'da lise tahsilini tamamladıktan sonra 1941'de Teknik Üniversite'ye parasız okumak üzere müracaat etti, sınavı kazandı. İstanbul'da yedi yıl yaşadı. Nimet Arzık'a hiç Beyoğlu'na inmediğini övünçle anlatıyordu.


Okul yönetiminin bir hatası sonucu üniversiteyi yedi yılda bitirmek zorunda kaldı.


NİHAL ADSIZ'A HAYRANDI
Ahmet Kahraman'ın, "bir Türk ırkçısı" tarifini getirip, adını vermediği kişinin anlattığına göre, üniversite yıllarında Nihal Adsız'a hayrandı Demirel.
Bu kültürel yakınlık milliyetçi bir isim, dönemin Bayındırlık Bakanı Tevfik İleri'ye yakınlaşmasını ve dolayısıyla DSİ'de iş bulmasını sağlayacaktı. İstanbul Sular İdaresi'nde işe başladı, kısa bir süre sonra Elektrik İşleri Etüd İdaresi'ne girdi.


1949'da ABD'de burs kazandı. Bir yıl sonra Türkiye'ye döndüğünde ABD'deki eğitimin ödülünü görmeye başlamıştı. Gencecik bir mühendis olmasına rağmen Seyhan Barajı inşaatının başında buldu kendisini. Demokrat Parti'nin önemli isimleri Tevfik İleri ile Kemal Zeytinoğlu elinden tuttular, kısa bir süre sonra artık sadece Süleyman Demirel. Barajlar Daire Başkanı'ydı. "Barajlar Kralı", krallık stajına başlıyordu. ABD Devlet Başkanı Ainzenhovver'in adını taşıyan bursun 1954'teki kısmetlileri arasında onun da adı vardı. Bu defa eşi Nazmiye Hanım'ı da götürdü. Nazmiye Hanım ABD'de, biraz ingilizce ve iyi otomobil kullanmasını öğrendi.


ABD MASONLUK EĞİTİMİ
Uğur Mumcu, bu seyahati yazarken Demirel'den, "Amerika'daki ikameti sırasında masonluk ve milliyetçilik konusunda oldukça yoğun bir eğitimden geçti" diye yazacaktı. (Uğur Mumcu, Büyüklerimiz, s. 8) ABD'den bir Chewrolet'yle döndüler. Direksiyon hep Nazmiye Hanım'daydı, yıllarca da öyle de kaldı. Çünkü Demirel'in ehliyeti hiç olmayacaktı.


31 yaşında DSİ Genel müdürü oldu. Genel Müdürlüğü beş yıl sürdü, çünkü 27 Mayıs Darbesi, onu da devirmişti. Darbe onu İspanya'daki bir seyahatinde yakaladı. İspanya dönüşü, 36 yaşında, evli ve işsiz bir mühendisti. Bu vesileyle hanidir ertelediği askerliği aklına geldi. Vatani hizmetini; "aram iyiydi, beni severdi" dediği, darbecilerin lideri Cemal Gürsel döneminde Ordu Donatım Okulu'nda yaptı, evci de çıkmıştı, bu nedenle askerliğin acemilikteki sıkıntılı ortamından geceleri olsun kurtuluyordu. Yedeksubay öğrencilik döneminin bitmesinin ardından, stratejik öneme haiz Devlet Planlama Teşkilatı'nda askerliğini tamamlayacaktı.


Serdengeçti'nin kaleminden Demirel...
"Seçimlerde hocalarla seçimden sonra localarla"
Bir dönem Adalet Partisi milletvekilliği de yapan merhum Osman Yüksel Serdengeçti, "yakinen" tanıdığı Süleyman Demirel'i en ağır eleştirilerle keskin kalemine dolamıştı. Türk Edebiyatı Vakfı'ndan çıkan "Bir Nesli Nasıl Mahvettiler?" isimli kitabında, bu eleştirilerine bol bol tesadüf edilir.


AYASOFYA'YI İBADETE AÇMADI
"Adalet Partisi iktidarı, bütün ısrarlarımıza rağmen, Fetih'in, Fatih'in mabedi Ayasofya'yı ibadete açmadı. Papa'yı, devlet adamlarımız İstanbul'a kadar gelerek karşıladılar Papa cenapları. Laik Türkiye'nin devlet adamlarıyla birlikte Ayasofya'ya girdi. İstavroz çıkardı, dua etti. Buna mukabil Ayasofya'da iki rekat namaz kılan, imanlı üniversite gençleri karakollara götürüldüler. Eski Yunan'ı, Roma'yı, Bizans'ı yalnız eserleriyle değil, adet ve ananeleriyle yaşatmaya çalışıyoruz. Esir pazarları kuruyor, kızlarımızı soyarak, bu pazarlarda teşhir ediyor, turistlere satıyoruz. Bütün bunlar AP iktidarı zamanında oluyor. (...)


ERBAKAN'A YAPTIĞI
Süleyman Bey artık milleti aldatamayacaktır. Seçimlerde hocalarla bir olan Süleyman Demirel, seçimlerden sonra localarla iş birliği yapıyor. Yalandan arada sırada bir namaz kılıyor . Falan yerde falan zaman namaz kılacağı en az bir hafta evvel, dindar çevrelere yayılır, fabrika temeli atılacakmış gibi hazırlıklara başlanır. Hazreti Süleyman da alayıvala ile namazını kılar, borcunu eda eder. Bunlar resmi, politik namazlardır. O Süleyman ki dini bütün bir Müslüman olan, Müslüman Anadolu esnafının oylarıyla Odalar Birliği Başkanlığı'na gelen zatı (Necmeddin Erbakan), zorla kapıları kırıp kolundan tutarak attırmış, yerine seçimi kaybeden bir masonu oturtmuştur. Böylece sandıktan çıkan bir zata, kasadan çıkan, yahudi kasasından çıkan zatı tercih etmiştir.


Esasen Süleyman Demirel'i genel başkanlığa getiren de yine aynı kuvvettir. İki gün içinde meçhul bir adam malum olmuş, Türkiye'nin en büyük partisinin başına geçmiş oturmuştur. Kıratın yuları kimin elindedir. Demirel'i kimler idare ediyor bu hadise bunu iyice göstermiştir."VAKİT

Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:38

İLGİLİ HABERLER