VERHEUGEN: ''RUMLAR 'HAYIR' DERSE, TÜRKLER İÇİN AB ADIM ATMALI, KKTC HALKININ CEZALANDIRILMAYACAĞINA GARANTİ VEREBİLİRİZ''
MEHMET CÖMERT - BÜLENT KORKMAZ
BRÜKSEL - KKTC Başbakanı Talat ise sürdürülebilir bir barış istediklerini, bunun temelinin de Anan Planı olacağını söyledi.
Avrupa Birliği'nin Birleşmiş Milletler (BM) ile ortaklaşa düzenlediği Bağışçılar Konferansı hazırlık toplantısı devam ederken, toplantıya verilen arada AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Komiseri Günter Verheugen, AB Dönem Başkanı İrlanda'nın Avrupa İlişkilerinden Sorumlu Bakanı Dick Roche, KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Alvaro De Soto ve Güney Kıbrıs adına Rum Planlama Dairesi Müdürü Panikos Purgos ortak bir basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda ilk olarak söz alan Verheugen, Annan Planı'nın her iki tarafa da saygı gösteren, adil ve dengeli bir plan olduğunu kaydetti. Bu noktada uluslararası camianın gerek Kıbrıs Türk tarafına, gerekse Rum tarafına yardımcı olma taahhüdünde bulunduğunu hatırlatan AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Komiseri Verheugen, uluslararası toplumun bu noktada 2 milyar euro katkıda bulunması gerektiğini, bunun da sürecinin 5 yıl olacağını söyledi.
Birçok hükümetin sürece katkı yapmaya hazır olduğunu gözlemlediklerini dile getiren Verheugen, ''Şu anda AB adına şunu söyleyebilirim; AB kendi üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiştir. Bu noktada, resmi bir şekilde taahhüdünü yapmıştır. Bu yılın sonbaharında da tam koşullarını belirtecektir ve bu şekilde hareket edecektir'' dedi.
AB Dönem Başkanı İrlanda'nın Avrupa İlişkilerinden Sorumlu Bakanı Dick Roche ise, çok iyi bir toplantı yaptıklarını belirterek, ''Kıbrıs'ta yaşayan halklar için bunun ne kadar iyi olacağını dile getirdik. Katılımcıların tamamının bu planın başarılı bir şekilde sonuçlanmasını istediğini gördük. Planın başarıyla sonuçlanması halinde, birleşik Kıbrıs'ın AB'ye katılmasının ne kadar iyi olacağını gördük'' diye konuştu.
BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Alvaro De Soto da, toplantı esnasında uluslararası kuruluşların konuya ne kadar otoriter bir şekilde yaklaştığını gördüklerini kaydetti. De Soto, IMF'nin de bu konuya mali açıdan destek verdiğini söyledi.
KKTC Başbakanı Talat ise, AB Komisyonu'na ve uluslararası camiaya cesaret verici mesajları için teşekkür etti. Bundan sonra her şeyin Kıbrıs halkına kaldığını ifade eden Talat, ''Her iki referandumdan da olumlu sonuç çıkmasını bekliyoruz. 24 Nisan'da yapılacak referandumda elimizden gelini yaparak, Kıbrıs halkları için en iyi sonuca ulaşmak istiyoruz. Biz barışa açız, sürdürülebilir bir barış istiyoruz ve inanıyoruz ki Annan Planı bunun temeli olacaktır. Bu noktada başka bir temel görmüyoruz. Halkım adına, KKTC adına bir kez daha uluslararası camiaya, verdikleri mesajlardan dolayı, teşekkür etmek istiyorum'' şeklinde konuştu.
Güney Kıbrıs adına konuşan Rum Planlama Dairesi Müdürü Panikos Purgos da, bu noktada Kıbrıs sorununun çözümünde ortaya çıkan fırsatların değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, ''Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti'nin gerçeğe dönüşmesi için, halkların olumlu yönde görüş belirtmesini istiyoruz'' ifadelerini kullandı.
Açıklamaların ardından soruları yanıtlayan Verheugen, ''KKTC 'evet' derse, Rum tarafı 'hayır' derse ne olacak?'' şeklindeki bir soruya, şu yanıtı verdi:
''Şu anda böyle varsayımlar üzerinde düşünmeyelim. Güney Kıbrıs Rum Kesimi halkı bir karar verecek. Güney Kıbrıs Rum Kesimi şunu anlamalı; 'hayır' kararı Ada halkının çıkarına olmayacaktır. Rumlar 'hayır' derse, Türkler için AB adım atmalı. Bu noktada, yeşil hat fili bir durum olarak devam ediyor. 'Hayır' cevabının bazı sonuçları olacaktır. KKTC halkının cezalandırılmayacağına garanti verebiliriz. AB Komisyonu nezdinde de girişimlerde bulunuyorum. Bu noktada hiçbir şekilde adaletsiz davranmak istemiyoruz. Barış süreci sona erse de ermese de, Güney Kıbrıs AB'ye girecektir. KKTC'de topluluk müktesebatı işlemeye başlayacaktır. Bu adaletsiz bir durum olur. Referandumdan olumsuz bir sonuç çıkmaması için elimizden geleni yapıyoruz''
Önümüzdeki yıllarda Kıbrıs'a 256 milyon euro yardım yapılacağını ifade eden Verheugen, ''Gerçekten ABD çok cömert bir katkıda bulunmuştur. Birçok katılımcı, kendi hükümetlerinin yapacağı katkının değerlendirmesini yapmıştır. Uluslararası camia gereken parayı toplayabilecek'' açıklamasında bulundu.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:01