
VİLDAN URFALILARIN SALDIRISINI ANLATTI
Şanlıurfa'da çekimleri yapılan ve töre konusunu işleyen "Yaralı Yürek" dizisinin seti geçen hafta basılmıştı. Yönetmen ve set ekibi, bir grup tarafından "Urfa'nın namusunu kirletmek" bahanesiyle dövülmüştü. Yaşananlardan ötürü dizi çekimlerine ara verildi."Yaralı Yürek"in başrol oyuncularından Vildan Atasever ile Şanlıurfa'da yaşadıklarını öğrenmek için buluşuyoruz.
Atasever iki yıl önce yaptığımız ilk röportajla kıyaslandığında daha aklı başında cümleler kuruyor. Espri yaparken Urfa şivesine kayıyor. Siyah saçlar yaşını büyük göstermiş, gözlerini daha da ortaya çıkmış. Sete yapılan saldırı Atasever'i hem üzmüş hem de sinirlendirmiş. Daha medeni bir şehirde diziyi devam ettireceklerini söylüyor. "Peygamberler şehri diye anılan bu şehirde hoşgörüsüz insanların saldırısına uğradık. Yediğimiz kepabları, içtiğimiz mırrayı boğazımıza dizdiler" diyor. Bir yandan da yörenin kadınlarının set ekibini çok sevdiğini anlatıyor: "Çay ikram ediyorlardı, evlerine davet ediyorlardı."
<ı>Dizinizin Urfa'yı yanlış tanıttığı iddiasıyla set ekibine saldırıldı. Olay anında siz neredeydiniz, neler yaşandı?ı>
Yaklaşık 40 kişilik bir grup bellerinde silahlarla gelmiş, "Urfa'nın namusunu kirletiyorsunuz" diyerek dövmüşler erkekleri. Olay sırasında sette değildim, oteldeydim. Otele gelen arkadaşlarımın yüzünde dehşet ifadesi vardı. Kız arkadaşlarımın gözyaşlarını gördüğümde elim ayağım titredi.
<ı>Bu olayın öncesinde, siz veya ekip arkadaşlarınız tehdit edildi mi?ı>
Pek çok tepkiyle karşılaştık. Yanıma gelenler de oldu. Hatta biri, gözlerimin içine kinle bakarak "Urfa'yı karalıyorsunuz" dedi. Yörenin kadınları bizi çok seviyordu ama. "Bu bölümde benim elbisemi, ayakkabımı giysene" diyenler vardı aralarında. Ayağımıza kadar çay servisi yapıyorlardı, mırra ikram ediyorlardı. Evlerine davet ediyorlardı. Bize saldıran grubu, bu hoşgörülü insanlardan ayırmak lazım.
"Diziyi izlerken bağrını yumrukluyormuş"
<ı>"Bu dizide geçenleri yaşadık" diyen kadınlarla tanıştınız mı?ı>
Mutlu kadınlar da vardı aralarında ama çoğu benzer hikayeleri yaşadıklarını, gördüklerini söyledi. Bir gün sette yanıma bir kız geldi ve "Siz erkek olsaydınız ve abim şu an sizinle konuştuğumu görse sonum ne olurdu bilmiyorum" dedi. Kızların bir kısmı okutulmuyor. Bir kadın bana bu diziyi izlerken bağrını yumrukladığını söyledi. "Kadınlığımızı bastırmaya çalışıyorlar, şiddet görüyoruz" dedi.
<ı>"Yaralı Yürek" ekranlarda gösterilen ilk ve tek töre dizisi değil. Sizce neden sizin setiniz basıldı?ı>
Dizinin hikayesi töre, namus cinayetleri ve kadına yönelik şiddetten oluşuyor. Biz bu konuyu en gerçekçi, en sert, en olduğu şekilde yansıttık. Canlandırdığım Beyaz karakterine hizmetçilik yaptığı evin sahibi tecavüz ediyor. Bakire olmadığı anlaşılan Beyaz'ı Fırat'a atıyorlar, ölmesi için. Bunlar yaşanmıyor mu sanki Urfa'da ve başka illerde? Hepsi gerçek.
<ı>Tüm bu yaşananlara rağmen Şanlıurfa'yı özlüyor musunuz?ı>
Kaldığım otel odası Balıklı Göl manzaralıydı. Camiye çok yakındı. Sabah ezanıyla uyanıyordum. Perşembe ve cuma akşamları mevlit seslerini duyuyordum. Orada çok huzur buldum. Ama şimdi her Şanlıurfa dendiğinde aklıma ne yazık ki bu olay gelecek. Urfa'nın şanına yakışmayacak şeyler yaşattılar bize. Peygamberler şehri diye anılan bu şehirde hoşgörüsüz insanların saldırısı kalbimizi kırdı. Böyle misafirperverlik olmaz. Bizi dövdüler, kovdular. Yediğimiz kebapları ve şıllık tatlısını, içtiğimiz mırrayı boğazımıza dizdiler. Gelirken hepsini kustuk. Tüm iyilikleri unuttuk.
"Kuru bir sünger gibiyim, yönetmenlerimin öğrettiklerini içime çekmeye çalışıyorum"
<ı>İki filmde rol aldınız. İlkinde, "İki Genç Kız"da En İyi Kadın Oyuncu Altın Portakal'ını eve götürdünüz. İkincisi yani Zeki Demirkubuz'un "Kader"i ise yine Altın Portakal'da en iyi film ödülünü kazandı geçen yıl. Anlaşılan doğru seçimler yapıyor, iyi projeleri kaçırmıyorsunuz.ı>
Hep söyleyecek bir lafı olan projelerde bulunmaya çalıştım. Kutluğ Ataman bana sinemanın ne olduğunu öğretti, Zeki Demirkubuz ile sinema edebiyatını keşfettim. Ben kuru bir sünger gibiyim ve yönetmenlerimin öğrettiklerini içime çekmeye çalışıyorum.
<ı>Kendinizi ekranda izlerken "Burası olmamış" diye eleştiride bulunur musunuz?ı>
Hem de nasıl! Diziyi izlerken "Allahım ben ne yapmışım?'" dediğim oluyor. Bir sonraki çekimde hatalarımı düzeltmek için fırsatım var iyi ki. Ekranda kendimi izlerken eleştirmezsem, çok güzel olmuş dersem işte o zaman oyunculuk işi tamamdır. Daha çok var ama buna.
"Eski eşimi hayatımdan çıkaramam"
<ı>Beş yıllık evliliğinizi bitirdiniz. Ne oldu da sona erdi? Popülerliğin bir sonucu mu bu? Yoksa iş yoğunluğu nedeniyle mi yürümedi?ı>
Eski eşimden yedi yıl boyunca çok büyük destek aldım. Bu yola onunla birlikte çıktım. Aşkımız bitti, evliliğimiz sona erdi diye bazı gazetecilerin istediği gibi Taylan'ı kötüleyen cümleler kuramam.
Onu çok seviyorum, hayatımdan çıkaramam. Hâlâ sırdaşız, dostuz. Onun hâlâ Vildoş'uyum.
Sabaha kadar bilgisayar oyunu oynuyor