Akaryakıt bayilerinin kar payları konusunda basın mensuplarıyla sohbet eden Parseker, dün hükümetle varılan, kar payının 1 Ağustos'ta 1 sent, Ekim ayında ise 0.5 artırılması yönünde anlaşmanın, yaklaşık 78-80 milyon dolar (115 trilyon lira) tuttuğunu söyledi. Parseker, bu paranın da yüzde 55'inin 12 bin akaryakıt istasyonunun, yüzde 45'inin de 23 ana dağıtım şirketinin olduğuna dikkati çekti.
Şu anda akaryakıt istasyonunun brüt yüzde 4.5, ana dağıtım şirketlerinin de brüt yüzde 3.8-3.9 arasında kar payı olduğunu belirten Parseker, bayilerin aldığı yüzde 4.5'luk payın yarısının özellikle büyük şehirlerde kredi kartına gittiğini söyledi.
Özellikle büyük şehir merkezlerinde kredi kartı kullanımının çok yaygın olduğunu anlatan Parseker, şöyle konuştu:
''Bir litre benzinde 1 milyon 332 bin lira ÖTV ve KDV var, malın kendisi ise 665 bin lira civarında. İstasyon sahibi akaryakıtı alırken ÖTV ve KDV'yi ana dağıtım şirketine peşin olarak ödüyor. Satışlarımızın yaklaşık yüzde 80'i kredi kartı ile. Bunun da çok büyük bir finans maliyeti var, yüzde 2 ile yüzde 2.5 civarında. Yani 4.5 olan brüt karın tam yarısı kredi kartı komisyonuna gidiyor.''
''YAPILAN ZAM ZARARI ABSORBE EDECEK NİTELİKTE''
Parseker, 1 litre benzinde 88 bin lira, 1 litre motorinde de 73 bin lira bayi karı olduğunu kaydederek, bunun 40-45 bin lirasının kredi kartına verildiğini söyledi. Geriye kalan para ile elektrik, işçilik, SSK gibi giderlerin zor karşılandığını, hatta cirosu düşük bayilerin zarar ettiğini anlatan Parseker, dün bayilere yapılan 1.5 sentlik (21 bin lira) artışın zararı absorbe edecek nitelikte olduğunu kaydetti.
Kredi kartı ile yapılan satışlarda ancak 26-28 gün sonra sıfır komisyonla da paralarını aldıklarını, aksi taktirde komisyon ödediklerini vurgulayan Parseker, malı peşin aldıkları için 28 gün bekleme imkanları olmadığını yineledi.
Parseker, ''Bankalara da bir şey diyemiyoruz, çünkü onların da bir maliyeti var. Enflasyonun, faizlerin halen yüksek olduğu bir ülkede banka komisyon oranını indirmez'' diye konuştu.
Bankaların kredi kartı cirolarındaki en büyük payın akaryakıt istasyonlarında olduğunu, bu nedenle bankaların kredi kartı komisyon oranlarının biraz daha minimize edilebileceğini de kaydeden Parseker, ''Keşke bankalara karşı (bu kredi kartı makinelerini kaldırıyoruz) desek, ama karşımızda tüketici var'' diye konuştu.
1998'den önce (otomatik fiyatlandırma mekanizmasına geçilinceye kadar) akaryakıtçılığın çok güzel bir iş olduğunu anlatan Parseker, 98'e kadar bayilerin kar oranının brüt yüzde 8 olduğunu, ayrıca giderlerin ve kredi kartı kullanımının da düşük olduğunu için kar oranının yüksek olduğunu söyledi.
CUMA GÜNÜ YAZAR KASA TOPLANTISI YAPILACAK
Akaryakıt istasyonlarına konulacak ''yazar kasa'' konusunda bu Cuma TOBB Petrol ve Gaz Sektör Kurulu olarak Maliye ve Sanayi Bakanlıkları ile TSE yetkilileriyle bir toplantı yapacaklarını da bildirdi.
Yazar kasa konusunun çok iyi dizayn edilmesi gerektiğini anlatan Parseker, şöyle konuştu:
''Çünkü bu -50 derecede ve artı 50 derecede açıkta çalışacak bir cihaz. İyi bir şekilde dizayn edilmesi pompalara çok iyi bir şekilde uyarlanması gerekmektedir. Mevcut pompa, yazılım programı ve yazar kasa olmak üzere 3'lü bir sistem olacak burada. Onların birbirine uyumluluğu çok önemli. Bunun maliyeti sektöre 150-200 milyon dolara mal olacak. Bu paranın heba olmaması için yarın öbür gün kullanılmayacak makinelerin atıl kalmaması için her şeyin hesap edilerek yapılması lazım. Biz bir bölgede pilot denemesinin yapılıp, eksik yönlerinin tespit edilmesini istiyoruz. İyi bir şekilde yapılmazsa bir yazar kasa mezarlığı bile meydana gelebilir.''
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:34
