EDA HAN
ANKARA - İddinamede, Telekominikasyon ile Turkcell arasındaki davaların sürecinin etkilenmesi için sanıklar tarafından yapılan eylemlere yer verildi. İddinamede, bir sabit telefon ile bir mobil telefon arasında yapılan görüşme sonucu ödenmesi gereken ücretin yüzde 91'inin GSM şirketi, yüzde 1'inin ise Türk Telekomünikasyon tarafından alınmasını öngören sözleşmenin İdare Mahkemesi tarafından iptal edildiği ve Türk Telekom'un tahsil ettiği ücretin yüzde 50'sini vermeye başladığı belirtildi. Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş'nin Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açılan davasına dikkat çekilen iddianamede, GSM şirketinin yeni yapılan yarı yarıya paylaşım sözleşmesinin iptali ve bu nedenle yaptığı kesintinin önlenmesine ilişkin tedbir talebinde bulunulduğu, mahkemece yapılan yargılama sonucunda hem tedbir hem de taraflar arasında yeni sözleşme yapılıncaya kadar eski sözleşme hükümlerinin uygulanmasının sürdürülmesine karar verildiği belirtildi. Verilen bu kararla, idare kararı ile iptal edilen sözleşme hükmünün bu kez adli mahkemenin başka bir kararıyla uygulanabilir hale getirildiği, bu durumun GSM şirketlerinin Telekominikasyon A.Ş'ye olan 2 katrilyon lira miktarındaki bir ödemeden kurtardığı, tedbir kararı öncesi Telekominikasyon A.Ş tarafından yapılan kesinti toplamı olan 250 trilyon lirayı faizi ile birlikte alma imkanı doğurduğu belirtilen iddianamede, verilen kararın Yargıtay tarafından 'idari işlem' olduğu gerekçesiyle bozulduğu, bu noktadan sonra sanıklardan avukat Galip Altuntaş'ın Turkcell Yönetim Kurulu üyesi sanık Ersin Refik Pamuksüzer ve aynı şirketin avukatı olan Orhan Gemicioğlu ile temasa geçtiği belirtildi.
Avukat Altıntaş'ın hakimlere baskı yaparak, kararı kendi lehlerine çevirmeye çalıştığı öne sürülen iddianamede, Altuntaş'ın aynı zamanda diğer sanık Haldun Erdavran'a da olayı anlattığı ve 'Bu işin karşılığında yüklü miktarda para kazanırız' dediği bildirildi. Konuyla ilgili olarak sanıklar Erdavran ve Cenk Güryel'in eski kararda direnmesi için mahkeme heyetine baskı yapmak için harekete geçtiği vurgulandı.
İddianamede, sanık Cenk Güryel ile babası HSYK eski Başkan Vekili ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi üyesi Ergül Güryel arasındaki ilişki de gözler önüne serildi. İddianamede, konuyla ilgili Cenk Güryel'in isteği üzerine Yargıtay üyesi babası Ergün Güryel'in, mahkeme heyetinde yer alan başkan U.S. ile üye hakimler H.Y. ve B.A.'yı arayarak ve Turkcell'in davada haklı olduğunu belirterek, kararda direnilmesini ve yeniden ihtiyati tedbir kararı verilmesini istediği bildirildi. Sanıklar Haldun Erdavran ve Cenk Güryel arasında geçen telefon görüşmesine göre mahkeme hakimlerinden birinin bu isteği kabul ettiği, heyette bulunan başkan ve diğer üyenin dosyayla ilgili aralarında geçen görüşmelerinin ve düşüncelerinin sanık Haldun Erdavran'a aktarılmaya başlandığı kaydedildi. Sanıklarca mahkeme başkanı U.S.'nin direnme kararı vermeyeceği ve önceki kararda verilen tedbiri de sürdürmeyeceği yönünde görüş sahibi olduğu, bu düşüncesinin diğer üye tarafından da benimsendiğinin öğrenilmesi üzerine sanıklar Haldun Erdavran ile Cenk Güryel'in başkan U.S.'ye yakın kişilerle temas kurmaya çalıştıkları belirtildi. Bu amaçlarını gerçekleştiremeyince Haldun Erdavran'ın istedikleri şekilde karar vermeye yanaşmayan mahkeme başkanının diğer hakimleri tehdit ettiği iddiasını ortaya atmaya karar verdikleri belirtilen iddianamede, Cenk Güryel ile bir araya gelen Erdavran'ın bu iddia çerçevesinde yaptıkları plan doğrultusunda Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nu bir baskı aracı olarak kullanmaya karar verdikleri belirtildi.
Sanıklar Erdavran ile Cenk Güryel arasında geçen telefon görüşmeleri içeriği çerçevesinde elde edilen bilgiye göre bu plan gereği Cenk Güryel'in babası Ergül Güryel'in HSYK'ya gittiği, görüşmelerde başkanın üyeleri tehdit ettiğine dair iddianın gündeme getirildiği hatta hakimlerin kurula çağırılarak sahip çıkılması gerektiğini söylediği belirtildi. Sanıkların bu planına rağmen Yüksek Kurul üyelerince mahkeme heyetinin kurula çağrılmadığı belirtildi.
Sanıkların birbirleriyle olan mesajlarına da yer verilen iddianamede, mahkemenin iki üyesinin bir yüksek mahkeme üyesi tarafından Yargıtay'da bulunan makamına çağrıldığı da ortaya çıktı. Cenk Güryel'in bu görüşmeyi, Haldun Erdavran'a gönderdiği cep telefonu mesajında ''Sonra ikisi gelmiş. Şef çok açık ve net konuşmuş. İkisini de tehdit etmiş Sana anlattıkları hiçbir şeyi inkar etmemişler. Halil çok kararlı gözüküyormuş'' dediıği belirtildi.
Yapılan duruşmada başkan dışındaki iki üyenin çoğunluk oyu ile eski kararda direnildiği ancak ihtiyati tedbir kararının reddedildiği belirtilen iddinamede, bu karardan sonra Pamuksüzer'in Erdavran'ı arayarak tebrik ettiği belirtildi.
Bu davanın sonuçlanması karşılığı Cenk Güryel'in, Pamuksüzer'den ve Orhan Gemicioğlu'ndan alacağı paranın bir trilyon iki yüz milyar lira olduğu bunun da Cenk Güryel'in kardeşi Cem Güryel ile yaptığı konuşmada ortaya çıktığı belirtildi. Bu paranın önce vekalet ücreti olarak ödenmesine karar verildiği, ancak ödeyeceği 90 bin dolar vergiden dolayı sanığın vergi rekortmeni olması sonucunu doğuracağı ve bu durumun dikkati çekeceği düşünülerek paranın dolaylı olarak gönderildiği belirtildi.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na gelen dosyada Turkcell lehine kesinlikle oy verecek, oy vermesi olasılığı bulunan ve durumu belli olmayanlar şeklinde bir ayrım yapılarak her kategori belirlendiği, ayrıca bir başa listede 'Bizimkiler' adlı bir bölüm yazılarak adlarının başına da işaret konan 16 Yargıtay üyesinin tespit edildiği, sanıkların kendi aralarında sohbetlerinde 18 kişiyi etkileyebileceklerini söyledikleri ifade etti.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:24