YARGITAY'DAN SELİM EDES VE ENGİN CİVAN'A KÖTÜ HABER!...
ANKARA - Yargıtay, Ziraat Bankası'na devredilen Emlak Bankası'nın eski Genel Müdürü Engin Civan ve işadamı Selim Edes ile bazı firma yetkilileri hakkındaki ''hileli ve dengesiz'' sözleşme iddialarında, ''emniyeti suiistimal'' suçu tanımlaması ve buna bağlı olarak zamanaşımından ''kamu davasının ortadan kaldırılması'' kararını bozdu.
İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 14 sanık hakkında verdiği zamanaşımı dolayısıyla ''kamu davasının ortadan kaldırılmasına'' ilişkin kararı, müdahil Emlak Bankası'nca temyiz edildi. Temyiz istemini görüşen Yargıtay 5. Ceza Dairesi, İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararını oybirliği ile bozdu.
Kararın gerekçesinde, iddianame ve müfettiş raporlarına göre, dönemin Emlak Bankası Genel Müdürü Engin Civan, Genel Müdür Yardımcısı Zafer Yalçın Sayın, Portföy Yönetimi Başkanı Ünal Özüak, Planlama Grubu Müdürü Necati Altıntaş ve yönetim kurulu üyeleri Osman Fethi Okyar, Ö. Mecdi Atamyıldız, Veli Öztürk ve Hülya Avni Kömürcü ile diğer sanıklar bir kısım yüklenici şirketlerin kurucusu ve yöneticisi olan Kemal Ayyıldız, Sabit Selim Edes, Stenhelmer Narthorst, Mario Del Fovero, Thomas Kimar Filhelm Sten ve Anthony Weatherill'in, ''birlikte hareket ederek'' Anatepe Projesi kapsamında banka aleyhine ''hileli ve dengesiz'' sözleşmeler yaptıklarının iddia edildiği anımsatıldı.
Esko grubuna dahil Eksan ve Konut Yapım A.Ş'nin 16.9.1987 tarihli sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinin bir bölümünün 17.6. 1989 ve 8.12.1989 günlü sözleşmelerle salt bankaca verilen avansı işi yapmadan almak için yapay olarak kurulan ve Esko Grubu ile bağı bulunan paravan Mang Propertij Limited Şirketi'ne verildiğinin iddia edildiği gerekçede, sözleşmede bankanın hareket serbestisini ortadan kaldıran hükümlere yer verildiği, ağır ve karşı tarafla orantısız tazminat yükümlülüğüne sokulduğu kaydedildi.
Kararda, belirlenen inşaat metrekare birim fiyatlarının Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nca tespit edilen fiyatların iki katı olduğu ve bu yolla Esko Grubu'na usulsüz olarak para aktarıldığının da iddialar arasında aldığı vurgulandı.
Sanıkların, eylemlerinin sabit olması halinde ''hizmet nedeniyle emniyeti suiistimal'' değil, ''zimmet'' veya ''nitelikli zimmet'' suçunun oluşacağı belirtildi
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:21