YASA TEDİRGİNLİĞİ: 'MARKETLER BÜYÜK DARBE ALIR!..'
Süper marketlerle rekabet edemedikleri için zor bir dönemden geçen bakkalları korumak amacıyla hazırlanan ve kamuoyunda 'Marketler Yasası' diye bilinen tasarı perakendecileri tedirgin ediyor.
"Tasarı bu haliyle yasalaşırsa, marketler büyük darbe alır" diyen sektör temsilcileri, serbest piyasayı sürekli destekleyen hükümetin rekabeti engelleyecek böyle bir adım atacağına ihtimal vermiyor ve "Bu yasa bu haliyle çıkamaz." diyor. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde hazırlanan tasarı, büyük mağazalara şehir merkezlerine uzak mekanlarda açılma şartı getiriyor. Marketlere pazar günleri çalışma yasağı koyan tasarı, açık kaldığı saatleri kısıtlıyor ve maliyetleri artırıcı ilave yükler getiriyor. Tasarıda kayıt dışılığın en çok görüldüğü geleneksel perakendecileri düzenleyici unsurlar ise yer almıyor. Önceki gün basın mensuplarıyla bir araya gelen organize perakendecilerin çatı kuruluşu Alış Veriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği yöneticileri tasarının bu haliyle kanunlaşmaması gerektiğini söyleyerek, aksi halde fırsatçılığa prim verileceğini ve haksız rekabete kapı açılacağını savundu. Dernek Başkanı Nuşin Oral, düzenlemede başka ülkelerden doğrudan alıntılar yapılmaması, ülke şartlarına uygun hususların seçilip, hatalardan ders alınması gerektiğini vurguladı. Başkan Yardımcısı Servet Topaloğlu, yeni yasada ileri sürülen bütün gerekçelerin mevcut yasanın geleneksel kesime de uygulatılması ile zaten çözülebileceğini belirtirken, diğer Başkan Yardımcısı Serdar Sunay da yasal düzenlemenin gündemde durmasının yerli ve yabancı yatırımcıyı olumsuz etkilediğini kaydetti. Yönetim Kurulu Üyesi Aziz Bulgu da perakende sektöründe mağaza kasalarının vergi dairesi gibi çalıştığını belirterek, kayıt dışı ile mücadelede sektörün taşıdığı önemi vurguladı. Büyük mağazaların bakkallar başta olmak üzere bazı meslek gruplarına zarar verdiğine ilişkin eleştirilerin haksız olduğunu ve yeni yasaya ihtiyaç bulunmadığını ifade eden Bulgu, "Mahallenin bakkal amcası var da mahallenin terzi ağabeyine ne oldu? Terzilik yaşasın diye konfeksiyoncuları da mı kısıtlayacaksınız?" dedi. Bulgu verimsiz işletmeler ile rekabete ayak uyduramayacak bütün kesimlerin bu yasanın savunucusu olduğunu ileri sürdü.
Servet Topaloğlu, sektörün az gelişmiş bölgelerde teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı. "Perakendecilik oldukça katı sayılabilecek kanun ve yönetmeliklerle düzenleniyor. Bu kurallar sektörün çoğunluğunu teşkil eden geleneksel kesime uygulatılamıyor. Yeni bir yasa da çıksa buna yine organize perakendeciler uyacak." diyen Topaloğlu, taslağın geleneksel perakendecileri verimli ve rekabetçi olmaya yöneltecek bir unsur taşımadığını ileri sürdü. Taslağın, modern ticareti, tüketicinin refahını ve kayıtlı, kurallı ekonomiye geçişin unsurlarını teşvik edici değil, engelleyici nitelikte olduğunu savunan Topaloğlu, mevcut yasa taslağının satır aralarına ticari anlaşmalarda özgürlüğü kısıtlayan ve mağaza açılış saatlerini sınırlayan maddelerin yerleştirilmesiyle konunun içinden çıkılmaz hale getirilmesine zemin hazırlandığını savundu. Türkiye perakende pazarının Avrupa'nın 25 yıl önceki yapısına benzediğine işaret eden Topaloğlu, Avrupa'dakine benzer bir şekilde verimsizlerin tasfiye olacağı doğal bir konsolidasyonun engellenmemesi gerektiğini kaydetti.
ORGANİZE PERAKENDE KAYIT DIŞILIĞI ÖNLÜYOR
Her açılan mağaza 20 ile 2 bin arasında kişiye istihdam sağlıyor.
Bütün çalışanların sosyal hakları veriliyor, kayıtdışı istihdam yok.
Bir mağaza yan sektörlerle birlikte 20 bin kişiye kazanç kapısı açıyor.
Organize perakendeciler metrekare başına 300-500 dolar yatırım yapıyor.
Maliyetten bağımsız keyfî fiyat artışlarına engel oluyorlar.
Organize perakendeciliğin ağırlıkta olduğu ülkelerde enflasyon düşük.
Organize perakendeciler sattıkları her mal için KDV'yi tam ödüyor.
/İbrahim Türkmen - Zaman