"YATMADAN ÖNCE AMPULÜ SÖNDÜRÜN"

BAYKAL: "Şimdi yolsuzluk eskisi gibi münferit değil teşkilatlı yapılmaya başlandı. Teşkilatlı, örgütlü, şirketleşmiş, dernek kuruyorlar. İktidardan himaye görüyorlar. İktidardan bunlara diyor ki: Sizi kamuya yararlı dernek ilan ettim. Vergi muafiyeti getirdim.

İnsanların fitre ve zekat paralarından yolsuzluk yapmak kimin aklına gelir? Kimin vicdanı el verir?

Başbakan'a diyorum gel televizyona çıkalım. Yüz yüze konuşalım. İstersen damadının televizyonunda çıkalım. İstersen Deniz Feneri paralarıyla kurulmuş olan televizyon kanalında çıkalım. Nerde istiyorsan orta çıkalım. Yanaşmıyor. Bir Başbakan'a kaçmak yakışır mı? niye gelmiyorsun? Kendine güveniyorsan gel söyle. Bunların aklı var. Bunların adalet duygusu var. Sen halkıylsan hakkını sana teslim ederler. Kaçma milletten kaçma. Ben bunları söylüyorum O da meydana gel diyor. İşte geldim meydana. İşte Bilecik. İşte Cumhuriyet Halk Partisi.

Başbakan el altından başka işler yapıyor. Şu Tunceli'de olanlara ne diyor sunuz? Vali'ye buzdolabı dağıttırıyor. Devletin parasıyla. Böyle birşey olabilir mi? Dünyanın hangi ülkesi yoksullukla mücadelesi için buzdolabı dağıtıyor?

Bu Başbakan'ın bir tane derdi var. Çifçi değil, emekli değil, ekonomideki sorunlar değil. Bir tane derdi var. Deniz Baykal. Veriyor, veriştiriyor bana ama içindeki yangın gene sönmüyor. Ben milletin derdiyle meşgulüm.

Cumartesi gecesi saat değişikliği var. Yatmadan önce saatlerinizi ayarlayın ampulü söndürün. Bilmem anlatabildim mi?"