Spor
  • 11.3.2022 10:21

Yazarlardan Galatasaray değerlendirmesi.. Avrupa'da yüz akımız

Fanatik yazarları Barcelona - Galatasaray maçını kaleme aldı!

Galatasaray UEFA Avrupa Ligi son 16 turu ilk maçında deplasmanda Barcelona ile 0-0 berabere kaldı. Fanatik yazarları Barcelona - Galatasaray maçını kaleme aldı!

MEHMET DEMİRKOL: 0-0'DA ZAFER OLABİLİYOR

'Torrent rakibi, kendi takımından daha iyi tanıyor' demiştim. Avantajı buydu. Dün, Galatasaray'ın Avrupa macerasını da iyi analiz ettiğini gördük. Terim'in planını da iyi analiz etmiş belli ki. Bu onu sadece iyi değil, mütevazı ve olgun bir teknik adam da yapıyor.Galatasaray kompakt savunmayı, Avrupa macerasının başından bu yana bütün maçlarda yaptı. Bu sene Avrupa Kupaları'nda ilk yarılarda kalesinde gol görmeyen tek ekip oluşları tesadüf değil. Belki hücumda çoğalmaktan taviz verdiler ama bu bir gereklilikti. Bu savunma konsantrasyonunu sahanın ilk 3'te birinde yapma kararıyla oyuna başlayınca, işleri bir anlamda daha kolay oldu. Konya maçında bu kompakt oyunu bütün sahada oynamak istemişler, rakibin ani yön değişimlerinde kopmalar yaşamışlardı.

Dün çıkışları sadece Babel ve Feghouli'nin ayaklarına bırakıp, Kerem ve Mustafa'yı koşturmak istediler. Bu özellikle Taylan ve Berkan'ın işini kolaylaştırdı. Hücum yönünde yaptıkları işler için tercih edilmiş iki hızlı bek de, bu yönlerini derin savunma için kullanınca iş daha iyi yürüdü. Merkezi kapatıp Barça'yı sürekli kenara yönlendirdiler.. Ve burayı da iyi kapattılar. Pena sızanlarda direnç noktası olunca sorun kalmadı. Bir pozisyon sürekliliği asla oluşmadı. Bazen 0-0 zafer olabiliyor işte. Gocunmamak; sevinmek, umutlanmak lazım.

ALİ ECE: HALEF - SELEF SENTEZİ BAŞARI

Fatih Terim döneminde UEFA Ligi’nde zorlu grupta liderlik getiren, derli toplu geçiş oyunu mirası ile halefi Torrent’in yıllarca çalıştığı Barcelona’yı avucunun içi gibi bilmesi birleşince ilk yarıda Napoli maçının aksine Galatasaray tarafından başarıyla etkisizleştirilmiş bir Barcelona izledik.

Hatta ilk yarının son bölümünde Galatasaray geçişlerde Kerem Aktürkoğlu’nun yüksek kalite hızı ve dripling yetenekleri sayesinde de pozisyonlar buldu. Kaleci Inaki Pena, Memphis’in birisi frikikten iki şutunda kritik kurtarışlara imza attı. Marcao ve Nelsson ikilisi, markaj, müdahale, top kesme, pas araları gibi asli defansif görevlerini kusursuz yaptılar. Ayrıca ilk yarı boyunca Galatasaray topa az sahip olsa da stoper tandemi sayesinde panik yapmadan, Barcelona’nın baskı kurmasına izin vermeden topu efektif kullandılar.

İkinci yarıya oyuncu değişiklikleri ile başlayan Barcelona ilk yarıdan daha etkili, baskılı başladı. Galatasaray ise yine merkezi, stoperlerinin çok iyi performansıyla kapatmayı başardı ve Barcelona’yı kenarlara itti. Adama Traore, fizik üstünlüğü ile etkili olmaya devam etse de içeri merkeze gönderdiği toplarda oluşan pozisyonlar ya Marcao-Nelsson tandemi ya da Inaki Pena tarafından engellenerek gole dönüşmedi.

Torrent’in oyuncu değişiklikleri ve değişilklik dakikaları çok doğruydu. Son yarım saatte Xavi, Aubameyang’ından Luuk de Jong’una her şeyi denese de Torrent ve görev verdiği oyuncular çok iyi reaksiyon gösterdiler.

OĞUZ DİZER: SEN GALATASARAY'SIN, AVRUPA'DA YÜZÜMÜZÜN AKISIN

Rüzgardan zarar görmeden kurtulabilirsiniz belki ama ya kasırgadan? Akdeniz'den Galatasaray'ın şansına çıkan kasırganın adı Katrina, İrma, Dorian olmasa da neticede Barcelona! Aaah Gomis olmasaydın kıl payı ofsaytta! Xavi rotasyon planlayıp as elemanlarını kulübeye çekmiş olsa da sahada var olanlar da başa bela! Futbolu kolay icra edip rahatlıkla boş adam ve alan bulan mükemmel bir icra sistemi. Akli ve bedeni fizik kaliteleri sebebi asla geç kalmayıp; overlok otomasyonunda muntazam işliyorlar.

Türk futbolu adına son derece önemli bu 90 dakikada Torrent ne yaptı? Barcelona ve Xavi'ye harbiden acı çektirdi. Hücum oynama şansı olmayan Galatasaray'ı, haddini hududunu bilerek oynamaya sevketti. Gayet sakin, bloklar arası ilişkiyi sağlam tutarak olası tropikal fırtınayı durdurdu. Pena, Taylan, Boey, Berkan mükemmeldi. Xavi ekibini Busquets, Dembele, Aubameyang gibi starlarla beslese de 'para' etmedi. Gelelim şimdi ASY NEF Arena podyumuna… Sen Galatasaray’sın başarırsın nokta.

SERKAN AKCAN: UMUT VERİCİ

Torrent, Barcelona'dan ziyade takımının Terim dönemi Avrupa Ligi performansını analiz etmiş. Neredeyse tesislerden itibaren pasla çıkan Barcelona'ya karşı, takımının sahadaki oyun boyunu kısaltan Torrent; Kerem ve Mustafa Muhammed'den savunma arkası koşular bekledi. Ancak Terim döneminden bir farkla; Halil'in yerinde sanırım tecrübesinden dolayı Feghouli'yi tercih etti. İlk yarıda Galatasaray rakibini iyi kontrol etti.

SERKAN AKCAN: UMUT VERİCİ

Frikikler dışında şutlara önlem aldı, alınamayanları da Pena tuttu. İnaki Pena dün gece muhteşem oynadı. Bir frikiği köşeden çıkardı, şutları direk diplerinden çeldi, tüm takıma özgüven yükledi. Pena, iyi bir kaleci ve önümüzdeki sezon Barcelona'nın kaleci rotasyonuna dahil olacağından, sadece bir kaç ay daha Galatasaray formasıyla izleyebileceğiz onu. Kerem ile birlikte Pena sahadaki tüm Galatasaraylı futbolculardan daha konsantre ve isteklilerdi. Kerem'in ilk yarıdaki slalomları Galatasaray'ı sahada cesaretlendirecek kadar başarılıydı.

Kerem takım arkadaşlarının zihninde bambaşka kapılar araladı, daha önemlisi tehditkâr futboluyla Barcelona'yı biraz olsun geri itebildi. Babel ise bildiğiniz gibiydi. Sahanın en etkisiz ismiydi. Torrent, 68'de Babel ve Muhammed'i alıp tıpkı Göztepe maçında olduğu gibi Emre Kılınç ile Gomis'i oyuna alarak Barcelona'lı meslektaşına bitirici bir hamle gösterdi. Bu hamlelerden sonra işler Galatasaray için beklenenden çok daha iyi ilerledi. Üstelik Xavi, 46'dan itibaren peş peşe hamleler yapmasına rağmen. Galatasaray nefis bir deplasman planıyla tur şansını İstanbul'a taşırken; Torrent ve futbolcuları rövanş için umut verdi.

UMUT EKEN: AVRUPA AYARINA DÖNDÜ!

Galatasaray, Terim dönemi Avrupa ayarlarına dönmüş gibiydi. Hatırlayalım, grup deplasmanlarını gol yemeden bitirmesi en takdir gören performansıydı. Fakat bu kez savunması zor bir ekip, mental olarak ayakta kalmanın zor olduğu bir atmosfer vardı.

Bahsetmek istediğimi biraz daha açayım. TV’de Nou Camp’ta Barcelona maçı izliyorsanız, gözünüzün önünde film şeritleri oluşuyor. Stoichkov, Romario, Ronaldo, Eto’o ve diğerleri.. Biri topu ağlara yolluyor, tribünden gürültülü bir ses yükseliyor.

Sinirlerinizin güçlü kalması gereken bir faunusun içindeymiş gibi hissetmeniz abartı olmaz.

Böyle bir ortamda beklentinin üstünde soğukkanlı kaldı Galatasaray. Van Aanholt’un savunmadaki handikapları, hücum planlarının ilk sıralarına yazılmış gibiydi. Hemen hemen her fırsatta Traore ile zorladılar. Orta kalitesinin düşüklüğü, Marcao-Nelsson’ın kusursuz direnişi, Barça’yı alternatiflere zorladı. İşin aslı daha fazlasını bekliyordum Katalanlar’dan.

Depay, Dembele ve oyuna girdikten sonra Abuameyang-Luuk de Jong ikilisinin becerisine bel bağladılar. Frikik hariç bu dörtlünün hafızamızda iz bırakan toplam 3 vuruşu olmadı.

Galatasaray, özellikle Feghouli üzerinden Mostafa’yı kaçırmaya çalıştığı ilk yarıda olası fırsatları test etti gibi. Barcelona’nın topu daha çok alıp, daha kalabalık geldiği ikinci 45’te Kerem, Babel, Kılınç ve Gomis’le koşu yollarını buldular. Pas kalitesi ve zamanlama hataları, sonuçsuz akınlarla bitirdi hücumları.

İkinci bölgede top aldıklarında ise Barcelonalılar sırtlarını dönmelerine izin vermedi. Sürpriz gibi görünen ama hak ettiği bir beraberlik aldı Galatasaray.

Şimdi daha zor bir maç olacak. Tıpkı İstanbul’daki diğer grup maçları gibi!

Galatasaray bu sezon Avrupa arenasında cidden bir başka. Oyuncuların bu konuda hakkını teslim etmek gerekiyor. Fatih Terim döneminde kazanılan özgüven dün Camp Nou'da kendini belli etti.

Sabırlı, planlı ve kendine güvenerek oynayan Galatasaray maç boyunca minimum hata yaptı. Geri dörtlü çok iyiydi. Nelsson-Marcao ikilisinin yerinde müdahaleleri, beklerin karşılarına değişmeli gelen iki rakibine rağmen konsantrasyonlarını kaybetmemeleri çok önemliydi.

ESAT SOYDABİRCAN: ARVUPALI GENETİĞİ DEVREYE GİRDİ

Pena'nın kritik anlardaki soğukkanlı duruşu ve kurtarışları ise takım arkadaşlarının modunu, konsantrasyonunu yükselten etmenlerden biriydi. Musleravari bir maç oynadı desek abartı olmaz.

Taylan bu yılın en iyi maçlarından birini çıkarttı. Berkan'ın ise artık acemeliği üstünden atması gerekiyor. Feghouli ve Babel ise adeta takımın ağabeyi görevini yerine getirdi. Kerem'in ilk yarıdaki şutu ise eski bir tabirle 'Ahlar vahlar arasında' kaçtı.

Mostafa ise Gomis gibi bir tehdide rağmen fark yaratmak için ekstra katkı sağlamadı... İkinci yarıda Gomis'in santimlerle ofsayta düştüğü pozisyon ise takımlarımızın artık kaderi gibi bir şey oldu.

Galatasaray bu sezon Avrupa Ligi'nde net bir planı olan takımlara karşı kendi planıyla oynadı ve hiç yenilmedi. Üstüne deplasmanda da kalesini kapadı. Takım savunmasındaki disiplinin üst düzeyde oluşu Barcelona'nın formda hücum hattının yetenek sergilemesine engel oldu. Kulübün genetiğindeki 'Avrupalı' da devreye girince, Camp Nou'dan yenilgisiz çıkılabilir olduğunu gösterdi.

Güncellenme Tarihi : 11.3.2022 10:30

İLGİLİ HABERLER