Yeni Anayasa'ya muhalefetten tam destek...
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Meclis'te grubu bulunan dört siyasi parti liderinin Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun çalışma sürecini çok açık olarak desteklediğini, bu desteğin şimdi daha da kuvvetli hale geldiğini söyledi.
Çiçek, Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyeleri ile birlikte CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a yaptığı ziyaretlerin ardından, Meclis'te basın toplantısı düzenledi.
Çiçek, siyasi partilerin genel başkanlarını Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun çalışmaları hakkında bilgilendirmek, onların tavsiye ve telkinlerini almak ve desteklerinin devamını temin etmek için ziyaretlerde bulunduklarını belirtti. Cemil Çiçek, bu ziyaretleri Mayıs ayı başında yapmayı planladıklarını, içerikle ilgili daha kapsamlı bilgi vermek için çalışmaların daha derli toplu hale gelmesini beklediklerini kaydetti.
Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun, 19 Ekim 2011 tarihinde çalışmalarına başladığını anımsatan Çiçek, ''Bu komisyon, Anayasa ve İçtüzük'te dayanağı olan bir komisyon değil. Varlığını, gerekçesini, gücünü ve yetkisini, dört siyasi partinin sayın genel başkanları ve yetkili organlarının verdiği destekle sürdürüyor. Komisyon, Meclis çalışmaları bakımından böylesine bir konuyla ilgili önemli bir görevi ifa ediyor. İnşallah bu çalışmaları olumlu sonuçlandırdığımız takdirde, çok örnek bir çalışmayı gerçekleşmiş olacak. Demokrasimize ve parlamento kültürümüze de katkı sağlamış olacaktır'' diye konuştu.
Çiçek, komisyonun aynı zamanda, siyaset kurumunun birlikte iş yapabilmesinin somut bir örneğini oluşturacağını, Meclis'in sorun çözme kabiliyeti açısından da topluma güven vereceğini dile getirdi.
-''Halkın görüşlerini önemsedik''-
Komisyonun çalışmalarının 4 merhale üzerinden yürütüldüğünü belirten Çiçek, bunlardan birinin halkın görüşlerini almak olduğunu ifade etti. Bunu önemsediklerini anlatan Çiçek, şöyle devam etti:
''Çünkü bugüne kadar yapılmış olan anayasalara yöneltilen en büyük eleştiri, halkın anayasa yapım sürecinde hiçbir katkısının olmamasıdır. Belli sayıda kişinin ya da gücü elinde bulunduran beli kişilerin oluşturduğu, adına 'Meclis' de demiş olsak, belli sayıda insanın yapmış olduğu çalışma, bir anket sorusu gibi sonuçta vatandaşa 'evet mi hayır mı' tarzında soruluyordu. Rekabet yok, eleştiri imkanı yok. Sonuçta, 'Anayasa kabul edildi' diye ifade ediliyordu. Bu sürece, her çevreden zaman geçtikten sonra dozu artan eleştiri geldi.
Bu nedenle bu kez işin doğrusunu yapmaya çalıştık. Başta halk olacak, ortasında halk olacak, sonuçta da nihai kararı halkın kendisi verecek. Bu nedenle 30 Nisan akşamına kadar halkın görüşlerini bildirebilmesi için toplumun tüm kesimlerini haberdar ederek katkı vermelerini istedik.
165 üniversite, 78 baro, 60 siyasi parti, 18 belediye birliği, 17 meslek kuruluşu, 7 yüksek mahkeme, 7 kamu görevlileri sendikaları üst kuruluşu, 6 muhtar birliği derneği, 4 işçi ve işveren sendikaları üst kurulu ve vilayetler hizmet birliği olmak üzere örgütlü kesimlere, 14 bin 538 dernek, 4 binden fazla vakıf, 1700 yerel ve ulusal radyo, 197 yerel televizyona posta yoluyla görüşlerini bildirmelerini duyurdum. 'Kim ne düşünüyorsa görüşlerini bildirsin' dedik.
Yeni anayasa konusunda komisyonun resmi web sitesi üzerinden 19 bin 800 kişi görüş bildirdi. 950 kişi posta yoluyla görüşlerini bildirdi. Anayasa Uzlaşma Komisyonu 3 alt komisyon kurarak yüz yüze 147 görüşme gerçekleştirdi.
Gönderdiğimiz davete 134 üniversite, 5 enstitü, 58 vakıf, 102 dernek, 32 platform, 21 kamu kurumu, 21 siyasi parti, 34 meslek örgütü ve benzeri kuruluşlar cevap verdi. Kamuoyunda büyük takdir toplayan, toplumda geniş kitlesi bulunan 22 çatı kuruluş ile 13 ilde bölgesel toplantı yaptık. Elimizde bugüne kadar olmadığı kadarıyla anayasa yapımı için önemli veri oluştu. Bunları, partilerimizin görevlendirdiği uzmanlar ve danışmanlarla değerlendirerek, 1 Mayısa kadar geldik.''
Komisyonun şimdi işin en zorlu kısmını gerçekleştirdiğini belirten Çiçek, ''Eğer bu süreci el birliği ile aşabilirsek, bu işin sonuna büyük ölçüde yaklaşmış olacağız. Çünkü bu işin en zor kısmı anayasa taslak metni yazılmasıyla ilgilidir'' dedi.
-''Süreci desteklediklerini ifade ettiler''-
Siyasi parti liderleriyle yaptıkları görüşmeleri de değerlendiren Çiçek, şöyle devam etti:
''Memnuniyetle ifade edebilirim ki dört siyasi partimiz ve sayın genel başkanları bu süreci çok açık olarak desteklediklerini ifade ettiler. Hatta bu destek şimdi daha da kuvvetli hale geldi. Sayın genel başkanlar, bu süreci hem desteklediklerini hem de çok önemli bulduklarını ifade ettiler.
Her birisi kendi üslubu içinde bu süreci çok önemsediklerini, tarihi ve önemli bir fırsat olduğunu, mutlaka yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunu ifade ettiler. Bu gerçekten önemlidir. Çünkü yazım süreci içinde toplumun anayasa konusu olacak her meselesini masada tartışıyoruz ve tartışacağız.
Bir anayasa konusu olarak neler yer alması gerekecek ya da bugün toplumda karşılaştığımız ve kaynağını anayasadan alan ne kadar gerginlik, gerilim varsa bunları bu süreçte konuşacağız, tartışacağız ve yeni anayasa yapıldığında bunları asgariye indirebilmek için bu desteğe ihtiyaç var. Zaman zaman yine kendilerini ziyaret edeceğiz.
Çünkü önemli konuların farklı görüşler şeklinde ortaya konulduğu dönemde belki bu sıkıntıların aşılabilmesi için sayın genel başkanların ve parti organlarının işimizi kolaylaştırıcı çabalarına, gayretlerine ihtiyaç var. Ortak noktaları bulabilmek için bu önemli.''
Komisyon'un 12 milletvekiliyle bugüne kadar büyük çaba içinde çalıştığını belirten Çiçek, ''Dışarıda tartışmalar oluyor, olacaktır. Komisyonu olabildiğince bu tartışmaların dışında tutarak, bize verilen görev doğrultusunda bu işi götürmeye çalıştık. Gerçekten uzlaşma içinde, bir çok kişinin başlangıçta yeteri kadar ummadığı tarzda Türkiye'nin her tarafında bu çalışmaları yapabildik. Uzlaşma Komisyonu'ndaki hava, öyle çok değil, Türkiye'ye 1 yıl egemen olsa, Türkiye bugün tartıştığı konuların önemli bir kısmını geride bırakabilecektir'' dedi.
Komisyon'un çalışmalarının genel başkanlar tarafından takdirle karşılandığını ifade eden Çiçek, bir gazetecinin başkanlık sisteminin görüşmelerde gündeme gelip gelmediği sorusuna, ''Hayır. Özel olarak şu veya bu konu tarzında gündeme gelmedi'' karşılığını verdi.
Yeni anayasa sürecinin safhalarını ve başlıklarını mümkün olduğu kadar basınla paylaştıklarını belirten Çiçek, yeni anayasanın 10 başlık altında yazımına başlandığını hatırlattı. Birinci başlığın, ''temel hak ve özgürlükler'' olduğuna işaret eden Çiçek, şöyle konuştu:
''Anayasa sadece temel hak ve özgürlükleri düzenleyen metinler değildir; önemli kısmı budur ama ondan sonra devlet organlarının görev, yetki ve sorumluluklarını düzenleyen maddeler ve başkaca maddeler vardır. Devlet organları dediğimizde zaten yasama, yürütme, yargı geliyor. Bu konular tabiatıyla 'temel hak ve özgürlükler' bölümü yazıldıktan sonra ilgili bölüme gelindiğinde, her parti kendi yönünden bir değerlendirme yapacaktır. Ama bu tartışmaları değerlendirirken bir şeye dikkat etmemiz gerekiyor. Komisyonun içtüzüğü olarak ifade edebileceğimiz 15 maddede, çalışmaları yaparken nelere dikkat edeceğiz ve kararlar nasıl alınacak, oluşacak bunu orada yazdık. Bir konu elbette dışarıda tartışılacaktır. Bu tartışmalar kendi bağlamından koparılmadan tartışıldığında fayda da getirir. İşi bilerek tartışmak var. Tabiatıyla yasama organıyla ilgili bölüm yazılırken veya yürütme organıyla ilgili görev, yetki ve sorumluluklarını değerlendirirken, hangi modeli benimsiyorsanız ona göre şekillenecektir diğer yetki ve sorumluluklar.... Bu masa etrafında ister somut, ister başka konularda Anayasa içerisinde yer alması gereken ne kadar konu varsa, bunlar hepsi tartışılacak. Ama sonuçta görüş birliği içinde bu karar alınmış olacaktır. Eğer görüş birliği yoksa, zaten o konu tartışılmış olur. Ama sonuçta nede mutabık kaldıysanız, komisyonun çalışması olarak ortaya çıkmış olur. Özel olarak başkanlık sistemi tarzında, bu başlık altında bir konu konuşulmadı. Zaten Anayasanın içeriğiyle ilgili olarak bu ziyaretleri gerçekleştirmiyoruz. Amacımız; bilgilendirme, bundan sonraki süreçte desteklerini beklediğimizi ifade etmek ve konuyu pozitif olarak toplumun gündeminde tutmak, varsa bugüne kadarki çalışmalarla ilgili tavsiyelerini almaktır. Özel bir konu gündeme gelmedi.''
-''Tıkandığımızda bize yardımcı olacaklar''-
Çiçek, liderlerin tavsiyelerinin ne olduğu sorusuna, 'Tavsiyeleri; bu sürece devam etmemiz gerektiğidir. Her genel başkan farklı tavsiyelerde bulundu. Bazılarının dediği, 'siz dışarıdaki tartışmalardan etkilenmeyin, kendi işinizi yapın.' Bu tavsiyedir. Bu sürecin tarihi önemini vurgulamış oldular. Bu bir tavsiyedir. Bundan sonra desteklerini sürdürecekler. Tıkandığımızda bize yardımcı olacaklar. Bu konulardaki düşünce ve kanaatlerini ifade etmiş oldular'' dedi.
Bir gazetecinin, 4 siyasi parti genel başkanın ortak tavsiyesinin ne olduğu sorusuna Çiçek, ''Komisyonun çalışmalarına devam etmesi, önemli olduğu ve yeni anayasa konusunda görüş birliği, 19 Ekim'e nazaran daha kuvvetli şekilde vardıkları ortak noktadır. Diğerleri onun altında şekilleniyor'' karşılığını verdi.
-''Uzlaşma baştan sona devam edecektir''-
Çiçek, ''Ortaya çıkan metnin Genel Kurul'da değişmemesi konusunda bir mesaj aldınız mı?'' sorusunu yanıtlarken, şunları kaydetti:
''Bizim yaptığımız 15 maddelik içtüzük belgesi, bu sürecin baştan sona kadar karşılıyor. Madem ki uzlaşma var, 'şu güne var, bundan sonra yok', bu Komisyonun hareket tarzı değildir. Baştan sona uzlaşma devam edecektir. Uzlaşma yoksa o zaman bu süreç zaten farklı bir noktaya taşınır. Biz şu ana kadar çalışmalarımızı daha önce belirlenen usul çerçevesinde götürüyoruz. Ben de buna azami ölçüde dikkat ediyorum. Komisyon ne karar alıyorsa, ben onun gereğini yapıyorum. Ben Komisyonun 5. ayağı değilim. Komisyonun 4 ayağı var. Her biri siyasi partimiz. Ben sadece Komisyonun çalışmalarını koordine etmek, taleplerini karşılamak, kolaylaştırıcı iş ve işlemler varsa, o desteği, katkıyı vermek noktasında görev yapıyorum. Şu ana kadar açıkladığımız konularda arkadaşlarımız, partilerinin görüşleri doğrultusunda bir mutabakat içinde işi götürüyorlar. Bu 12 arkadaşımız, tesadüfen bir araya gelmiş kişiler değil, partilerini temsilen bir arada görev yapıyorlar. Bir şey söyleniyorsa, onun arkasında parti iradesi vardır. Zaten bir taslak metin ortaya çıktığında, onu partiler de kendi organlarında görüşecek. 'Evet' dediğinde artık Genel Kurul iradesinde bir sıkıntı olması düşünülemez. İnşallah, umut ederiz ki en kısa sürede o dediğiniz noktaya geliriz. İkinci kısım, en belirleyici kısımdır.''
Güncellenme Tarihi : 22.3.2016 17:16