
YERLİ DİZİ SENARİSTLERİ ZORDA!..
Diziler aynı temalarda pişti oluyor, senaristler elleri mahkum yazıyor. Çünkü reytingler ancak bu konularda tavan yapıyor.
Pek çok dizinin izleyicileri ekran başına topladığı şu günlerde en çok konuşulan şey, isimleri ve oyuncuları birbirinden farklı olsa da hepsinin konusunun birbirine benzemeye başlaması... Reytinglerin tavana vurduğu sahneleri tespit eden yapımcıların, senaristlerden konunun bu sahneler üzerinde dönmesini istemesi nedeniyle artık bütün diziler birbirine benziyor. Artık hemen her dizide çocuk kaçırılıyor, baş karakterler öldükten sonra yeniden diriliyor ya da aynı kadına aşık olan iki kardeş, arkadaş birbirini yiyor...
AYNI KIZ SEVİLİYOR
Televizyon dizilerinde en çok işlenen konulardan biri 'aşk'... Ve en çok reyting getireni de aynı kıza aşık olan iki erkek. Onların kıskançlıkları, birbirleriyle girdikleri mücadele ve daha da ötesinde itiş kakışlar... Örneğin 'Bir İstanbul Masalı'nda 'Esma' çirkin kız olarak gittiği stajdan seksi kız olarak geri dönmüştü. Ve iki kardeş ona aşık oldu. Senaristlerin çok sevdiği konulardan biri olan kardeş ya da yakın arkadaşların aynı kıza aşık olması, 'Bir İstanbul Masalı'nda Mehmet Aslantuğ ve Ozan Güven'i karşı karşıya getirdi. Aytaç Arman ve Berdan Mardini'nin iki kardeşi canlandırdığı 'Perçem' dizisinde de aynı hikaye işleniyor. 'Haziran Gecesi'nde ise Özcan Deniz ve can dostu Cenk Ertan aynı kadına aşık iki erkek rolünde.
ÖLÜP DİRİLİYORLAR
Senaristlerin sarıldığı diğer bir konu ise kimlik ya da kılık değiştirme... Son günlerde reytingi yükselten bu durum da hemen her dizide işlenmeye başladı. 'Haziran Gecesi'nde Naz Elmas, öldüğü sanılan 'Havin'in tekrar hayata dönerek 'Sibel' kimliğinde ortaya çıkmasını canlandırıyor. Büyük karışıklıklar ve sorunlar yaratan bu konu heyecanın doruğa çıkmasını sağlıyor. Yine diğer bir dizi 'Sahra'da Arzum Onan rol gereği öldü, daha doğrusu öldüğü sanıldı. Ancak kimliğini değiştirerek yeniden ortaya çıktı ve yine nefesler tutuldu. Bununla birlikte bu iki dizide bir sorun vardı; iki karakter de pek çok estetik ameliyat geçirmesine rağmen yine eski tipleriyle ortaya çıktılar. Bu da konulara inandırıcılığı biraz azalttı ama yine de reytingleri düşürmedi. Öte yandan 'Kurtlar Vadisi' yapımcıları bu inandırıcılığı yitirmemek adına daha planlı davrandı. Dizideki 'Ali' karakteri öldü sanılmış ancak o 'Polat' olarak geri dönmüştü. İşte yapımcılar burada şöyle bir plan uyguladı: 'Ali'yi Raci Şaşmaz canlandırdı. Estetik ameliyatla kimlik değiştirmiş halini; 'Polat'ı ise Raci Şaşmaz'ın kardeşi Necati Şaşmaz hayata geçirdi. Böylece ileyici üzerinde büyük etki bırakıldı.
ÇOCUKLAR KAÇIRILIYOR
Dizilerde sürükleyicilik ve heyecan yaratmak için en çok başvurulan konulardan biri de çocuk ya da adam kaçırma. Örneğin 'Zerda' dizisinde 'Işın' bebek kaçırılmıştı. Birkaç bölüm boyunca süren arama sahnelerinden sonra nihayet bebeğin bulunması ve üzüntülerin geride kalması, izleyiciyi en çok ekran karşısına çeken yayınlar oldu. Bir başka dizi 'Kınalı Kar'da de 'Efe' kaçırılmıştı. 'Bir İstanbul Masalı'nda ise önce Arhan Ailesi'nin evlatlık aldığı 'Ayşe' sonra da 'Demir'in bebeği 'Ada' kaçırılıp kurtarıldı... Ve her seferinde reytingler tepeye tırmandı.
Yıllar önce çekilen Türk filmlerinin modası hiç geçmiyor. Defalarca yayınlanmalarına rağmen izleyiciyi derinden etkileyen bu filmler, şimdilerde dizi yapımcılarını da harekete geçirdi. Ve dizilerin senaryoları eski Türk filmlerinin senaryolarına benzemeye başladı.
Her ne kadar senaristleri, oyuncuları ve mekanları farklı olsa da eski Türk filmleriyle konuları aynı olan dizilerde; aldatan erkek ve aldatılan kadın, zengin erkek ve fakir kadın konuları işleniyor. Örneğin Tamer Karadağlı ve Azra Akın'ın 'Yağmur Zamanı' yıllar önceki 'Sen Bir Meleksin'e benziyor. Hülya Avşar ve Cihan Ünal'ın birlikte rol aldığı 'Kadın İsterse' dizisi ise Kezban Paris'teyi andırıyor.
SEN BİR MELEKSİN VE YAĞMUR ZAMANI
Hülya Koçiğit ve Edis Hun'un başrollerinde oynadığı filmin konusu şöyle: Yetiştirme yurdunda kalan Hülya, karısı ölmüş ve aksi bir adamın 6 çocuğuna öğretmenlik yapacaktır. Hülya, kendini çocuklara sevdirmeyi kısa sürede başaracak fakat Orhan Bey'le sorun yaşayacaktır. Yeni yayınlanmaya başlayan 'Yağmur Zamanı'nda; Tamer Karadağlı yani Fırat karısı öldükten sonra dört çocuğuna hem annelik hem de babalık yapmaya çalışır. Öfkeli ama bir o kadar da yakışıklıdır. Bakıcılara yapmadıklarını bırakmayan çocuklarla yetiştirme yurdundan ayrılan 'Eylül' (Azra Akın) ilgilenmeye başlar.
KEZBAN PARİS'TE VE KADIN İSTERSE
Kezban Paris'te filminde Hülya Koçyiğit ve İzzet Günay oynamıştı: Kezban'ın cahil ve sıradan görüntüsü yüzünden sürekli başka kadınlarla ilişki yaşayan koca bir türlü uslanmaz. Kezban Paris'e giderek büyük bir değişim yaşar ve kocası ona aşık olur. Hülya Avşar ve Cihan Ünal'ın rol aldığı 'Kadın İsterse'nin konusu ise şöyle: Zafer (Cihan Ünal), eşi Canan'ı (Hülya Avşar) artık beğenmemektedir. Kültürsüz ve çirkin bulduğu eşini sekreteriyle aldatır. Canan, soluğu yurtdışında alır. Zafer'in karşısına bambaşka bir görüntüyle çıkar ve eşini kendisine yeniden aşık eder.
Yıllar önce çektiği iki filminin şimdilerde iki yeni dizinin senaryolarıyla büyük benzerlik taşıdığını söyleyen Hülya Koçyiğit, bu durumu normal karşılıyor: "Bazı konular vardır insani oldukları için sürekli tekrarlanır. Yani sadece Türkiye'de değil Amerika'da da aynı senaryoyu görebilirsiniz. 'Yağmur Zamanı' isimli dizi 'Sen bir Meleksin'e benziyor. Zaten sinemanın işlediği kaç tane konu var ki... Benim 'Kezban' serileri Hülya Avşar'ın 'Kadın İsterse' dizisiyle çok benziyor. Çirkin, bakımsız bir kadın, zengin görgülü adam tarafından beğenilmez. Sonra Kezban birden şıklaşır ve güzelleşir. İnsanlar hâlâ o filmlerden vazgeçmiyor. Yeni yapımcılar da o ruha dönmeye çalışıyor. Bugünün televizyon üreticileri eskilerden yola çıkarak halkla bütünleşiyor."
SABAH
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:30