Eğitim
  • 27.4.2003 15:23

YÖK BAŞKANI GÜRÜZ HÜKÜMETİ TOPA TUTTU...

OKTAY ÖZDEN ESKİŞEHİR- Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) Başkanı Kemal Gürüz, hükümetin üniversitelerde özerklik sloganıyla başlattığı girişimleri 'çok vahim' olarak nitelendirirken, üniversite kaynaklarını kısıtlamanın hiçbir mantıklı izahı olmadığını söyledi. Rektörler Konseyi ve Üniversitelerarası Kurul Toplantısı, YÖK Başkanı Kemal Gürüz başkanlığında Eskişehir Anadolu Üniversitesi Kongre Merkezi'nde yapıldı. 77 rektörden 74'ünün katıldığı ve 2 gün süren toplantı sonunda basın toplantısı düzenleyen YÖK Başkanı Gürüz, belirledikleri görüşleri açıkladı. Türk üniversitelerinin cumhuriyetin üniversiteleri olduğunu ifade eden Kemal Gürüz, "Dolayısıyla laiklik başta olmak üzere cumhuriyetin temel ilkeleri, Türk milletinin değer verdiği tüm hususlar üniversitelerimizde şiar oldu. Atatürk'ün bu ilkeleri üniversitelere hayat verdi, vermeye devam ediyor ve verecektir. Dolayısıyla Türk üniversitesinin çizgisi bellidir. Cumhuriyet, çağdaş, medeniyet ve Atatürk'ün çizgisidir. Buna aykırı her durum ortaya çıktığında, bunları dile getirmek bizim görevimizdir. Bunu yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Bu anlayışla Türk üniversiteleri büyük bir gelişme gösterdi. Türk yükseköğretim sistemi, ülkenin eni iyi işleyen birkaç kurumundan biridir" dedi. Kemal Gürüz, üniversitelerin mali konularda çağın gerisinde kaldığını vurgularken, örgün öğrenimdeki öğrenci başına yapılan harcamanın dünya ortalamasının yaklaşık üçte biri, Avrupa ortalamasının yaklaşık beşte biri, Amerika'daki kurumsal harcamanın ise yaklaşık onda biri olduğunun altını çizdi. ÜNİVERSİTE FAALİYETLERİNDE DURMA TEHLİKESİ Bu oranlara rağmen üniversitelerde bilimsel alanda büyük bir sıçrama görüldüğünü anlatan Gürüz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Üniversitelerimiz bugüne kadar kıt kaynaklarla yaşamaya alıştı. Ülkemizin şartları belli. Ancak, son günlerde buna çok daha vahim bir şey eklendi. Üniversitelere özerklik, rahatlık, esneklik sloganlarıyla birtakım girişimlerde bulunan bugünkü hükümet, bütçe uygulamalarıyla, gerek bütçedeki paraların harcanması, gerekse döner sermayelerin işletilmesini adeta imkansız hale getirdi. Eğitim, öğretim başta olmak üzere öğrencilere sunulan hizmetler, temel bilimsel araştırma faaliyetleri, hastane hizmetlerinde hasta bakım ve tedavisinden en ileri düzeydeki teknolojik projelere, Avrupa 6'ncı çerçeve programı dahilindeki uluslararası programlara kadar faaliyetlerimizin büyük bir kısmı bir müddet sonra durma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Gerek bütçede, gerekse üniversitelerin kendi kaynaklarıyla oluşturduğu döner sermaye üzerinde bugüne kadar hiç karşılaşılmayan mali ve idari kısıtlamalar geldi." YÖK Başkanı Kemal Gürüz, Türk milletinin eseri olan üniversitelerde, cumhuriyete karşı kökten dincilik ve etnik bölücülükle her türlü yolsuzluk, kanunsuzluk dışındaki bütün bilimsel faaliyet ve fikrin serbest olduğuna işaret etti. Türk üniversitelerinin akademik özgürlük, idari sistem bakımından dünya standartlarında olduğunu kaydeden Gürüz, "Yer yer bu standartların üstündedir. Hepimiz Türk milletinin ferdiyiz. Cumhuriyet sayesinde bu topraklar üzerinde Türk bayrağının dalgalandığını, ezan sesinin duyulduğunu, isteyenin istediği gibi ibadet edebildiğinin bilincindeyiz. Bütün bunların cumhuriyeti kuran büyük Atatürk'e, onun silah arkadaşlarına ve çizgisini sürdüren siyasetçilere borçlu olduğumuzun bilincindeyiz. Üniversitelerimizin bu tutumundan en ufak bir geri adım atması söz konusu değildir. İçimize sızmış ve sızma teşebbüslerinde olanlar vardır. Bunlarla da mücadelemiz, bugüne kadar hangi çizgide devam ettiyse, bundan sonra da aynı çizgide devam edecektir. Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın" diye konuştu. Gürüz, bir gazetecinin, "Bu sözleriniz hükümete uyarı mı?" sorusunu ise, "Biz, sıkıntılarımızı dile getiriyoruz. Hükümet, bunu nasıl değerlendirir, bilemiyorum. O, hükümetin bileceği iş" diye cevapladı. YÖK Başkanı Kemal Gürüz'ün sözleri, konuşmasını dinleyen rektörler tarafından bir süre alkışlandı. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:52

İLGİLİ HABERLER