BÜLENT AYDEMİR
ANKARA - Hükümet, Erkan Mumcu'nun Milli Eğitim Bakanlığı döneminde Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Kanunu'nda yapılacak değişiklik çalışmasını silbaştan ele alıyor.
Mumcu'nun YÖK Başkanı Kemal Gürüz ile yaşadığı tartışmanın AK Parti'nin YÖK Projesi'ne zarar verdiğini düşünen ve kamuoyunun hassasiyetlerini dikkate alan hükümet, bu amaçla yeni bir YÖK Yasası hazırlıyor. Erkan Mumcu'nun Milli Eğitim Bakanlığı döneminde Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK), Yükseköğrenim Eşgüdüm Kurulu'na (YEK) dönüştürülmesini içeren bir çalışma başlatıldı. YÖK'ün ''12 Eylül ortamına ve şartlarına bir tepki olarak kurulduğu, üniversiteleri siyasetten uzaklaştırmayı ve istenmeyen olaylara karşı kontrol altına almayı amaçladığı'' anlayışıyla hazırlandığı düşüncesinden yola çıkılarak hazırlanan YEK'in de ''YÖK'e karşı bir tepki'' olarak ortaya çıktığı eleştirileri yöneltildi.
ERDOĞAN RAHATSIZ OLDU
Göreve başlar başlamaz yeni bir YÖK Yasası'nın hazırlanması için talimat veren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konuda özellikle YÖK Başkanı Kemal Gürüz ile yaşanan tartışmalardan rahatsız olduğu ve bu tartışmaların AK Parti'nin YÖK Projesi'ne zarar verdiğini düşündüğü öğrenildi. Hatta, Erkan Mumcu'nun Milli Eğitim Bakanlığı'ndan alınmasının altında Erdoğan'ın bu kanaatinin yattığı, Erdoğan'ın Kemal Gürüz ve diğer üniversite çevrelerinin bir anda gereksiz bir şekilde hükümetin karşısına alındığını yakın çevresine söylediği ifade edildi. Başbakan Erdoğan'ın talimatı üzerine Başbakanlık'ta Milli Eğitim Bakanlığı ile koordineli olarak yeni bir YÖK Kanunu hazırlanması için bir çalışma başlatıldı. Çıkarılacak yeni yasanın, bir 'tepki yasası' değil, yükseköğrenimin sorunlarını çözecek ve mevcut kaotik yapıyı düzeltecek bir yasa olması amaçlandı.
HEDEFLER KONULDU
Hazırlıkları sürdürülen yeni yasada, üniversitelerin ayrı ayrı özellikleri gözönünde bulundurularak, merkezi kuralların bütün üniversitelere dikte ettirilmemesi amaçlanıyor. Eğitim sürecini ortaöğrenimden itibaren ele alarak, üniversitelere özel bir bakış açısı getirecek, ortaöğretimde dengeli ve nitelikli bir mesleki eğitim yönlendirmesi yaparak meslek okullarını etkin hale getirecek bir sistem öngörülüyor. Üniversitelerin kapasitelerini akademik kaliteyi koruyarak geliştirmek hedefleniyor. Yetkilerin ve görevlerin tek elde toplandığı dolayısıyla kuvvetler ayrılığının ve rekabetin iyi işletilemediği bir sistem yerine yetkilerin kurullarda, görevlerin seçilmiş yöneticilerde olduğu bir sistemin hayata geçirilmesi amaçlanıyor. Üniversitelerin kendi kaynaklarını kullanabileceği sistemde, üniversitelere siyasi müdahalelerin yapılamaması da amaçlanıyor.
''İMAM-HATİPLER VE KADROLAŞMA'' RAHATSIZLIĞI
Yeni yasanın hazırlanmasında Erkan Mumcu döneminde de dile getirilen hedeflere benzer hedefler ortaya konulurken, yaklaşım tarzı farklılaşıyor. O dönemde yaşanan ''laiklik'' tartışmaları ve meslek okullarının etkin hale getirilmesi amacıyla ''İmam-Hatipleri yeniden diriltiyorlar'' eleştirilerine uğramaktan çekinen hükümet, çeşitli kuruluşlar ve sivil toplum örgütleriyle işbirliği içinde çalışmaları sürdürüyor. Üniversiteleri mütevelli heyetlerin yönetmesi gerektiği, böylece üniversitelerin daha özgür olduğu, idari anlamda da sorun yaşanmadığı belirtiliyor, ancak bu noktada da ''AK Parti mütevelli heyetler aracılığıyla üniversitelere kendi kodrolarını yerleştirmeye çalışıyor'' eleştirilerine maruz kalmamak için ilgili kuruluşlarla mutabakat aranıyor. Başbakanlık, Milli Eğitim Bakanlığı, ilgili kuruluşlar ve sivil toplum örgütleriyle koordineli bir şekilde hazırlanacak taslağın bir ay içerisinde hükümet tasarısı haline getirilmesi ve TBMM'ye sevkedilmesi amaçlanıyor.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:47
