Medya
  • 6.7.2004 12:48

ZAMAN'DAN İLGİNÇ SÖYLEŞİ: MİSYONERLER ÖZGÜRCE ÇALIŞABİLMELİ

Zaman'dan Abdülkadir Süphandağı'nın, ''Bir zamanların başrol oyuncusu'' diye takdim ettiği, ''Kadın ve Erkek Arasında Sadakat ve Aşk Farkı'' adlı kitabın yazarı M. Canan Ceylan'la gerçekleştirdiği söyleşiden bir bölüm: ''Diyalog ve hoşgörünün önemine vurgu yapan Ceylan, 'Bu hayatın bütün katmanlarında uygulanmalı' diyerek hoşgörü ve diyalog olmadan hiç kimsenin bir şey anlatamayacağını belirtiyor. İslam'ın evrensel ve şaşmaz doğrular üzerine bina edildiğini ifade eden Ceylan, 'Ülkemizde misyonerlik faaliyetlerinde bulunanlar var. Onlara kanan insan zaten İslam'a ve Allah'a tam olarak gelmemiş, inanmamış demektir. Allah'ın bize en büyük lütfu olan İslam gibi bir nimetten istifade edemeyen biri, başka bir dinden de kesinlikle istifade edemez. Bu yüzden kendimize güveniyorsak, bırakalım onlar da kendi görüşlerini anlatsınlar. Bütün bir Avrupa ve Amerika'da yaşayan Müslümanlar her tarafa açtıkları camilerle insanları İslam'a çağırmıyorlar mı? Hem kaldı ki Hz. Peygamber bile engellememiş ki biz engelleyelim. İslam'dan haberi yok, haberi olmaya gönlü de yoksa, bırakın öyle insanları nereye giderlerse gitsinler' şeklinde konuşuyor.'' Bu yaklaşımı, aynı zamanda ülkedeki misyonerlik faaliyetlerinin en amansız takipçileri olan ''köktenlaik'' ulusalcıların yaklaşımlarıyla kıyaslayın... ''Misyonerler de özgürce yayabilsinler fikirlerini'' diyen dindarlar ve misyonları ''Müslümanların akıllarını çelmek'' olan misyonerlere karşı en ciddi mücadeleyi yürüten köktenlaikler... Gelin de çıkın işin içinden bakalım... Yanlış anlaşılmasın, bizim açımızdan bir güclük yok; işin içinden çıkması gerekenler, bu tablo karşısında epeyce şaşıracak olan ''ulusalcılar...'' Ama cevabı şimdiden duyar gibiyiz: ''Takiye yapıyorlar...'' (A.G.) Kronik Medya Yenişafak Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:31

İLGİLİ HABERLER