Ekonomi
  • 25.11.2010 16:54

2013'TE IMF BORCU BİTİYOR

EDA IŞIK
ANKARA

Babacan, Hazine Müsteşarlığı, BDDK, SPK, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu'nun 2011 bütçelerine ilişkin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'na bir sunum yaptı. Borç yönetiminin başarıyla yürütülmesinde büyük rol oynayan stratejik ölçütlere dayalı borçlanma politikası uygulamasının 2011 yılında da sürdürüleceğini belirten Babacan, bu kapsamda nakit ve borç yönetiminde oluşabilecek likidite riskinin azaltılması amacıyla güçlü rezerv tutulması politikasına devam edileceğini söyledi. Babacan, ''Ortalama vade, piyasa koşullarının elverdiği ölçüde uzatılacak. Bu kapsamda vade uzatma hedefimize uygun olarak 10 yıldan daha uzun vadeli ihraç alternatifleri de değerlendirilecek'' dedi.

Kamu borç stokunun maruz kaldığı döviz kuru ve faiz oranı risklerinin azaltılması amacı
çerçevesinde borçlanmanın ağırlıklı olarak TL cinsinden sabit faizli enstrümanlarla gerçekleştirileceğini kaydeden Babacan, küresel ekonomik kriz sürecinde artarak 2009 yılında yüzde 100'ün üzerinde gerçekleşen iç borç çevirme oranının 2010 yılı sonunda yüzde 90 civarında olmasının beklendiğini ifade etti. Bu oranın 2011 yılı için yüzde 88 olarak programlandığını belirten Babacan, ''Böylece özel sektör yatırımı için önemli miktarda kaynak piyasada bırakılarak, sürdürülebilir büyümeye katkı sağlanmaya devam edilecek'' diye konuştu.

Babacan, 2010 yılında KİT'lere görev zararları kapsamında toplam 1 milyar 827 milyon lira ödeme yapılacağını belirtti. Sermaye transferi olarak da 2010 yılında toplam 3 milyar 959 milyon lira aktarılmasının öngörüldüğünü söyleyen Babacan, 2010 yılı içerisinde KİT'ler ve iştiraklerinden 1,1 milyar lira temettü gelir elde edilmesinin beklendiğini ifade etti. Babacan, ''Hazine Müsteşarlığının pay sahipliğini yürüttüğü kamu sermayeli bankalardan 1 milyar 38 milyon lira temettü geliri elde edilmiştir. 2011 yılında KİT'ler ve iştiraklerden 1 milyar 370 milyon lira, kamu sermayeli bankalardan ise 823 milyon lira temettü geliri elde edilmesi beklenmektedir. KİT'lerin bütçeye hasılat payı ödemesi olarak yaptığı katkının ise 2010 yılında 344 milyon lira, 2011 yılında 381 milyon lira olacağı tahmin edilmektedir'' dedi.

Babacan, yeni yatırım teşvik sistemi uygulamasına yönelik bilgi aktarırken de sistemin uygulamaya konulduğu 16 Temmuz 2009 tarihinden 2010 yılı Ekim ayına kadar düzenlenen teşvik belgelerinin sabit yatırım tutarının 66 milyar lira olduğunu bildirdi. Babacan, bu yatırımların gerçekleşmesiyle sağlanacak ilave istihdamın 164 bin 432 kişi olduğunu belirtti. Yeni teşvik sistemine göre düzenlenen yatırım teşvik belgelerinin 2 bin 97'sinin Bölgesel Teşvik Sistemi kapsamında verildiğini anlatan Babacan, bu belgelerde öngörülen sabit yatırım tutarının 20 milyar lira, ilave istihdamın 99 bin kişi olduğunu söyledi.

Büyük Ölçekli Yatırımlar kapsamında 29 adet teşvik belgesi düzenlendiğini kaydeden Babacan, bu belgelerde de 22 milyar lira tutarında yatırım yapılması ve 8 bin kişilik ilave istihdam sağlanmasının öngörüldüğünü belirtti. Babacan, genel teşvik sisteminde ise 2 bin 619 adet yatırım teşvik belgesinin düzenlendiğini, bu kapsamda öngörülen sabit yatırım tutarının 24 milyar lira, ilave istihdamın 57 bin kişiyi bulduğunu ifade etti.

"TÜRKİYE'NİN IMF'YE BORCU 2013 YILININ MAYIS AYINDA TAMAMEN ÖDENMİŞ
OLACAK"

Halk Bankası, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından çiftçi ve esnafa yönelik düşük faizli kredi uygulamasına değinen Babacan, 2010 Eylül sonu itibarıyla Halk Bankası esnaf kredileri 3,3 milyar liraya ulaştığını söyledi.

Düşük faizli kredi desteğinden faydalanan esnaf sayısının 237 bin olduğunu belirten Babacan, Ziraat Bankasınca kullandırılan düşük faizli kredi bakiyesi 10,1 milyar lira, Tarım Kredi Kooperatiflerince kullandırılan düşük faizli kredi bakiyesi de 2,2 milyar lirayı bulduğunu ifade etti. Babacan, "Söz konusu uygulamadan 1 milyon 128 bin tarımsal üretici faydalandı" dedi.

Babacan, 2010 yılı sonu itibarıyla düşük faizli kredi kullanımı nedeniyle oluşacak gelir kayıpları karşılığında yapılacak ödemelerin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri için 300 milyon lira, Halk Bankası için 150 milyon lira olacağının tahmin edildiğini söyledi. Babacan, ''Bu uygulamaların 2011 yılında da devam etmesi ve bu çerçevede Halk Bankasına 327 milyon TL, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine 776 milyon lira ödeme yapılması bekleniyor'' dedi.

Babacan, konuşmasında, küresel ekonomik krizi de değindi. Bu krizi daha öncekilerden ayıran temel farkın, krizin çok yaygın ve ağır hissedilmesi olduğunu belirten Babacan, alınan tedbirler hakkında bilgi verdi. Hala önemli riskler bulunduğunu kaydeden Babacan, öncelikle bazı gelişmiş ülkelerde, mali sürdürülebilirlik endişelerini ortadan kaldıracak orta vadeli planların henüz tam anlamıyla ortaya konulamadığına işaret etti. Türkiye'nin, izlediği politikalarla küresel krizden daha sınırlı ölçüde' etkilendiğini ve kriz sonrası en hızlı toparlanan ülkelerden biri olduğunu kaydeden Babacan, ülke ekonomisinin yılın ilk yarısında yüzde 11 büyüme gösterdiğini, bu oranla G-20 içinde Çin'den sonra en hızlı büyüyen ülke konumuna geldiğini söyledi. Babacan, ''Yılın ikinci yarısına ilişkin göstergeler, 2010 yılı için Orta Vadeli Program'da öngörülenden daha yüksek oranda bir büyüme hızı yakalanabileceğini
ortaya koymaktadır'' dedi.

Bu yıl ekonomik canlanma ve emtia fiyatlarındaki artışla beraber yükseliş gösterdiğini kaydederek, cari açığın GSYH'ye oranının 2010 yılında yüzde 5,4 olacağının tahmin edildiğini belirtti. 2010 yılı için 50,2 milyar lira olarak öngörülen bütçe açığının yıl sonu itibarıyla 44,2 milyar lira olmasının beklendiğini ifade eden Babacan, yıl başında yüzde 4,9 olarak öngörülen bütçe açığının GSYH'ye oranının da yıl sonu itibarıyla yüzde 4 olmasının öngörüldüğünü söyledi. Babacan, söz konusu oranın 2011'de yüzde 2,8'e, 2012'de yüzde 2,4'e, 2013'te yüzde 1,6'ya gerileyeceğinin öngörüldüğünü kaydetti.

Küresel kriz ortamında birçok ülke hazinesinin IMF kaynaklarına başvururken ve merkez bankalarından destek alırken Türkiye'de piyasalar üzerinde bir baskı oluşturmadan IMF'ye olan borçların ödendiğini, Merkez Bankası ve kamu bankalarına olan yükümlülüklerin yerine getirildiğini belirten Babacan,Türkiye'nin IMF'den kullandığı kredilere ilişkin borç stokunun 2010 sonu itibarıyla 6 milyar doların altına gerileyeceğini, 2013 yılının mayıs ayında tamamen ödenmiş olacağını söyledi. Babacan, 2001 krizi sonrasında Merkez Bankası'na ihraç edilmiş olan 18,8 milyar lira tutarındaki nakit dışı devlet iç borçlanma senedinin, 2010 yılında yapılan 8 milyar liralık itfayla tamamen ödendiğini de belirterek, ''Yıl sonu itibarıyla 2001 krizinin son tortuları temizlenmiş olacak" dedi.

Türkiye'de yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik çalışmaları hakkında bilgi veren Babacan, 2010 Eylül ayı itibarıyla uluslararası doğrudan yatırım girişinin 5,2 milyar dolar olduğunu belirtti. Babacan, ''Uluslararası kuruluşlar 2011 yılında dünya genelinde
uluslararası doğrudan yatırımlarda göreli bir artış gerçekleşeceğini öngörmektedir. Buna paralel, Türkiye'ye gelen uluslararası doğrudan yatırım girişlerinin de artması eklenmektedir'' dedi.

Türkiye'de aktif olarak faaliyet gösteren uluslararası sermayeli şirket sayısının 2004 yılı sonunda 8 bin 192 olduğunu, rakamın son 6 yılda 3 kattan fazla artış gösterdiğini belirten Babacan, 2010 Eylül sonu itibariyle 25 bin 927'ye ulaştığını söyledi. Babacan, küresel krizin ardından dünya genelinde ekonomik güç merkezlerinin yeniden şekillenmekte olduğunu ve yükselen piyasa ekonomilerinin küresel ekonomiye yön vermedeki ağırlığının hızla arttığını söyledi. Türkiye'nin bu süreçte önemli avantaj sağladığını dile getiren Babacan, ''Bu avantajı kalıcı kazanımlara dönüştürecek ve 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer alma hedefimizi gerçekleştirmemizi sağlayacak reformları hep birlikte kararlılıkla hayata geçirmeliyiz'' dedi.

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 01:20

İLGİLİ HABERLER