AK Parti Grup Başkanvekili Haluk İpek, CHP'nin her türlü konuyu ve sorunu rejim sorununa dönüştürdüğünü belirterek, laikliğe karşı bir rahatsızlıkları olduğunu ifade etmenin ''haksız bir eleştiri, karalama ve çarpıtmadan ibaret olduğunu'' söyledi.
İpek, AK Parti Grup Başkanvekili Sadullah Ergin ile birlikte TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, CHP Grup başkanvekilleri Ali Topuz ve Kemal Anadol'un dün Genel Kurul'da Irak ve Filistin konulu görüşmenin ardından bildiri yayınlanmamasına ilişkin eleştirilerine yanıt verdi.
CHP Grup başkanvekillerinin bildiri yayınlanmamasını ''AK Parti'nin laik kelimesinden rahatsızlık duymasına'' bağlamasını ve ''çarpıtma ve haksız ifadelerle dolu'' açıklamaları üzüntüyle karşıladıklarını belirten İpek, Irak'ta yaşanan insanlık dramına hassasiyet göstermek için konunun Genel Kurul gündemine taşındığını vurguladı.
''Kamuoyunu derinden yaralayan ve evrensel değerlerle örtüşmeyen bu olayları değerlendirdiğimiz bir toplantıyı bir iç siyaset meselesi haline getirerek gerilim oluşturmak gibi bir talihsizlik CHP'nin klasik siyaset tarzına çok uygun düşmüştür'' diyen İpek, CHP yöneticilerinin iç ve dış her konuyu bir rejim meselesi olarak değerlendirmeyi siyaset tarzı sandığını söyledi ve grup başkanvekillerinin yaptığı açıklamaları, Türk demokrasisi ve çağdaş siyaset açısından büyük bir talihsizlik olarak değerlendirdi.
Anadol ve Topuz'un, bir siyasetçinin neler yapmaması gerektiğine dair her türlü kötü örneği bugünkü açıklamalarıyla verdiğini ileri süren İpek, CHP'nin her türlü konuyu ve sorunu siyasal bir sorun olmaktan çıkartarak bir rejim sorununa dönüştürdüğünü söyledi.
İpek, partisinin Irak ile ilgili ortak bir bildiri yayınlanması konusunda pozitif bir tutum içinde olduğunu, ''Irak halkının özgür iradesine dayanan demokratik ve çağdaş bir yönetim kurulması'' şeklindeki temennilerinin, CHPlilerce ısrarla ''laik bir sistem'' olarak tanımlanmak istendiğini anlattı. Irak halkının kendi yönetim tarzına kendisinin karar vereceğine işaret eden İpek, şu görüşleri dile getirdi:
''Irak'a dışarıdan bir model dayatmak bizim demokrasi anlayışımızla da telif edilemez. Ancak görüyoruz ki CHP Grup Başkanvekilleri zaman zaman Türkiye'de yaptıkları gibi Irak için de tek tipçi bir siyasal anlayışı dillendirmek istemekte; Irak'taki durumu bilmeden bunu dayatmaya çalışmaktadırlar. Bir ülkenin diğer bir ülkeye model önermesi veya dayatması başlı başına bir sorundur. Bizim temennimiz Irak'ın çağdaş ve demokratik bir yönetime sahip olmasıdır.'' Hazırlanan Irak Anayasası'nın kısmen kaynağını dini değerlerden aldığını ve bu durum tüm toplumsal gruplarca kabul görerek deklare edildiğini belirten ve ''Siz öyle değil, böyle olacaksınız'' demenin uluslararası diplomasi nezaketine uygun olup olmadığını soran İpek, diplomasiyi ve Türkiye'nin çıkarlarını en iyi bilmeleri gereken CHP yönetiminin bunu görmezden gelerek ve tamamen istismar ederek dar iç politika zihniyetiyle hareket etmesinin üzüntü verici olduğunu ifade etti.
''LAİKLİĞİN GEREKLİLİĞİ VURGULANDI''
Irak halkının kendi geleceğine kendisinin karar vermesi hassasiyetini taşıdıklarını belirten İpek, şöyle konuştu:
''Bizim siyasal tasavvurumuzda laikliğin yeri ve önemi çok açıktır. Partimizin olmazsa olmaz temel değerleri Türkiye'nin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olduğu gerçeğini paylaşmaktadır. Partimizin tüm metinlerinde ve politikalarında laikliğin gerekliliği vurgulanmıştır. Buna rağmen AK Parti'nin laikliğe karşı bir rahatsızlığı olduğunu ifade etmek, son derece haksız bir eleştiridir, tamamen bir karalama ve çarpıtmadan ibarettir. Bizim siyasal tasavvurumuz demokratik ve laik bir karakterle şekillenmiştir. Sayın Kemal Anadol'un AK Partiyi davranış bozukluğuyla ve psikolojik rahatsızlıkla itham etmesi, CHP'nin siyasal nezaketinin sınırlarını göstermektedir.''
''KÜRT DEVLETİ KURULURSA...''
İpek, gazetecilerin ''sizin de öneriniz bir dayatma değil mi? Irak halkı diktatörlüğü seçtiğinde kendisine uygun bir yönetim biçimi mi seçmiş olacak?'' sorusuna, ''Irak'ta çağdaş, demokratik, insan haklarına dayalı bir yönetimin oluşmasını arzu ediyoruz'' dediklerini, oradaki rejimin nasıl ve ne şekilde oluşacağının Irak halkının kendi iç meselesi olduğunu kaydetti.
''Bildiride laiklik kelimesinin yer almasından neden rahatsızlık duydunuz?'' sorusuna karşılık İpek, ''Bizi rahatsız etmez. Bu, Türkiye ile ilgili bir konu değil. Irak Anayasası'nda yönetim şeklinin kısmen dini değerlerden de temel aldığını kabul edildi. Irak'taki tüm gruplar bu konuda hemfikir olduktan sonra bizim ayrıca bir şey empoze etmemiz diplomatik nezakete aykırı olacaktır. Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin görüşü de bu doğrultudadır' dedi.
İpek, ''Irak'ta bir Kürt devleti kurulursa buna da saygılı olacak mısınız?'' sorusuna, ''Hayır, ülke menfaatlerine aykırıysa karşı çıkarsın'' karşılığını verdi.
Irak'ta kurulacak bir yönetim biçiminin Türkiye için tehdit oluşturması halinde buna şiddetle tepki göstereceklerini belirten İpek, ''Laikliği neden alternatif bir yönetim olarak temenni etmedikleri'' sorusuna, böyle bir düşünceleri olmadığını ifade etti.
İpek, Genel Görüşme açılmasını reddetme nedenlerinin sorulması üzerine, konunun tüm yönlerinin ele alındığını ve zaman sınırlaması olmadan tartışıldığını hatırlatarak, yoğun bir Meclis programı varken genel Görüşme yapılmasının uygun bulunmadığını dile getirdi. İpek, basın toplantısında CHP ve AK Parti'nin önerdikleri bildiri taslaklarını da gazetecilere dağıttı.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:17
