Asayiş
  • 27.9.2019 22:59

AK Partili vekilin evindeki sır intiharda şok eden ifade

AK Partili vekilin evindeki ölümde 'taciz' iddiası!

AK Parti İstanbul Milletvekili Şirin Ünal’ın evinde şüpheli şekilde ölen Özbekistan Cumhuriyeti vatandaşı 23 yaşındaki Nadira Kadirova’nın arkadaşı Leyla Niyazova, çarpıcı iddialarda bulundu.

Nadira Kadirova ile ilgili görsel sonucu

AK Parti İstanbul Milletvekili Şirin Ünal’ın evinde şüpheli şekilde ölen Özbekistan Cumhuriyeti vatandaşı 23 yaşındaki Nadira Kadirova ile ölümünden bir gün önce konuşan arkadaşı Leyla Niyazova, çarpıcı iddialarda bulundu.

Nadira Kadirova ile ilgili görsel sonucu

Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre; Niyazova, şunları anlattı:

“22 Eylül’ü 23 Eylül’e bağlayan gece beni aradı, iki saat konuştuk. Çok ağlıyordu. ‘Leyla, ben çok yoruldum, her şeyden bıktım’ dedi. Ne oldu diye sorduğumda ‘anlatamıyorum’ deyip ağlıyordu. Ben kendimi öldüreceğim dedi. Biri kötü mü davranıyor diye sordum. Sıkıldım dedi. 17 Eylül’de yanıma gelecekti. Patronumun kızı izin vermedi dedi. ‘Garibanım’ diye her şey üzerime geliyor diye konuştu. Israrla ne olduğunu sorunca, ‘Bundan iki hafta önce odada yatıyordum. Patronum içeri girdi, kapıyı kilitledi ve arkama yattı, bana sarıldı’ dedi.

İlgili resim

'Tecavüz mü etti’ dedim. ‘Yok dokunmadı’ dedi ama peşinden ağladı. ‘Hayallerim bozuldu, şimdi ben abimin yüzüne nasıl bakacağım’ diyordu. Kimseye anlatma, diye söz verdirdi. ‘Ben patromunum tabancısını buldum. Bir de kurşun sakladım, ayakkabımın içine’ dedi. Hayatında bir bıçak bile tutmamış. Böyle konuşunca şaka yapıyor sandım. Böyle bir şey yapacağını tahmin dahi etmedim. Öldüğü gün kursa başlaması gerekiyordu.”

Olaydan iki gün sonra “intihar” diye açıklama yapan Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün ise henüz Leyla Niyazova’nın ifadesini almadığı ortaya çıktı.

Kadirova’nın cenazesi dün Özbekistan’da toprağa verildi. Otopsi işlemlerini bizzat Şirin Ünal’ın şoförünün takip ettiği ve Adli Tıp’ta normalde uzun süren işlemlerin bir günde tamamlandığı öğrenildi.

Leyla Niyazova, evdeki diğer çalışanın Nadira Kadirova’nın ölmeden önce not bıraktığını, ancak emniyettekilerin intihar mektubu olmadığını söylediğini aktardı. Kadirova’nın bir diğer arkadaşı Nigar Abdurrahmanova ise, taciz olayını emniyette anlattıklarını belirterek, “Ancak onlar bizim ifademizi almadı” ifadesini kullandı.

Bir polisin, “intihar çıkarsa vebal altına girersiniz” dediği iddia edildi.

AĞABEYİ KONUŞTU
Kardeşinin cenazesini çarşamba akşamı uçakla Özbekistan’a götürmek üzereyken Atilla Güner’in sorularını yanıtlayan Nadira Kadirova’nın ağabeyi Muhammed Ali, şunları anlattı:

 “Olay 23 Eylül’de 20:48’de gerçekleşti. Şirin Ünal beni aradı olaydan 5 dakika önce. Evde silahın kayıp olduğunu söyledi. Acaba (kardeşin silahı sana mı getirdi) diyecek sandım. Nadira’nın silahla kendini odaya kilitlediğini söyledi. O an anladım. Arkadan kızının sesi geliyordu odanın kapısına vuruyordu bağırıyordu. Telefon kapandı birden. Hemen taksiye atladım Çayyolu’ndaki eve gittim. Ama ben gittiğimde silah ateşlenmişti. Dedim 'Kardeşim nerede?'. Polis hastanede olduğunu söyledi. Benim cebimde beş kuruş para yoktu. Şirin Bey, 'Sıktı kendine' dedi. Polis bana 50 lira verdi. Hastaneye geldim. 'Beni içeri sokun' dedim. 'Ben her şeyiyim onun' dedim. 'Babası onu bana emanet etti' dedim. Doktor geldi 'Başın sağ olsun' dedi. O anda bittim ben. Doktorun ayağına yıkıldım.”

'KARDEŞİM GİTTİ

Muhammed Ali, kardeşinin Türkiye’de üniversite okuyup evlenmek istediğini, birçok hayali olduğunu anlattı:

“Kardeşimi ben çok iyi biliyorum. İlaç kullanacak bir durumu sıkıntısı yoktu. Kendini vuracak cesareti yoktu. 23 yaşında bir kız, silahı bulup alıp da şarjörü takıp vurmasının imkanı yok. Başına sıkmamış, sol göğüs kalbin biraz üstüne sıkılmış. Konsolosluk bana 'Kardeşinin biraz masrafı olacak' dedi. Şirin Ünal’ın şoförü 'Ben karşılayacağım' dedi. 1450 dolar Nadira için, 482 dolar da benim için bilet kesildi. Şu an yoldayız havalimanına gidiyoruz. Anneme 'öldü' diyemedim. 'Yoğun bakımda' dedim. Amcamı aradım 'Kardeşim gitti, melek göçtü' dedim.

Nadira’nın çok umutları vardı. Türkiye vatandaşı olmak istiyordu. Türkiye’de üniversite okumak istiyordu. Özel dersler alıyordu. Üniversiteye hazırlanıyordu. 'Türkiye’de evleneceğim' diyordu. Çok umutları vardı bu hayatta.”

TACİZ İDDİASI

Ağabey Kadirova programda ayrıca şunları anlattı:

"Herhangi bir sıkıntısı, sorunu yoktu. İlaç kullanacak bir durumu yoktu. Kendini vuracak cesareti yoktu. Bir kız birinin evinde çalışıyor, silahını buluyor, şarjörü takıyor ateş ediyor. Akıl var, mantık var. İmkanı yok yani.

Ondan sonra savcılar geldi olay yerine, 00.30, belki 1.00'di. Kardeşimi kimseye göstermediler. Savcıyı bekledim ben de. İntihar edecek bir durumu var mıydı, ilaç kullanıyor muydu diye sordular, hayır dedim.

Sol göğüs, kalbin biraz yukarısından vurulmuş.

Leyla diye bir arkadaşıyla konuşmuş. Bunu bana kardeşim öldükten sonra söylediler. Kız kardeşim o kadar ağlamış ki, kardeşim gece 2'ye kadar konuşmuş. Ne oldu, anlat bana demiş Leyla. Ondan sonra Leyla demiş, odama girdim, hasta hanımına bakıyordu kız kardeşim. Leyla demiş, ben hanımına bakıyorum, odamı girdi, kitledi, arkadamdan sarılmaya başladı diyor Şirin Ünal Bey diyor.  (Sunucu Atilla Güner: Doğru mudur bilemiyoruz) Evet, o doğru mu bilemiyorum Allah bilir ama telefon konuşması var, Özbek dilinde kayıtlarda vardır, çıkarılabilir. Ben abimin gözüne nasıl bakacağım, ben mektup yazarım, evi de yakarım kendimi de öldürüm demiş Leyla Hanımefendiye."

Güncellenme Tarihi : 27.9.2019 23:09

İLGİLİ HABERLER