Medya
  • 7.4.2019 00:20

Arşın horozu

ARŞIN HOROZU

Resûlullah efendimiz, Mirac’ın başından sonuna kadar şaşılacak çok şey gördü. Bunların bir kısmını ümmetine anlattı bir kısmını anlatmadı.. Anlatsa da zaten kimse aklına sığdıramazdı..
İşte o şaşılacak şeylerden birisi de semanın birinci katındaki dünyadaki horozlara benzeyen melekti..
Peygamber Efendimiz Sallallahü aleyhi ve sellem’in semanın birinci katında gördüklerini anlatmasına tekrar dönelim...
Sonra, bir melek gördüm. Horoz suretinde idi. 
Gayet büyük başı yüce arşla beraber olmuştu. Ayakları yedi kat yerden aşağı idi. iki kanadı vardı. 
Onları açtığı zaman, meşrıkla mağribi doldururdu.
- O meleğin makamı: Sidre-i Münteha olup tafsili inşaallah orada gelecektir.
O meleğin vücudu beyaz inciden; ibikleri kızıl yakuttan yaratılmıştı.

(Beneksiz beyaz horoz beslemekte büyük faydalar ve güzel hassalar (özellikler) vardır. Bunun sırrı ve hikmeti de, o meleğe benzemesindendir. 
Besleyenin yalnız kendi evinin değil; komşularının dahi, afetlerden ve musibetlerden korunmalarına sebeb olur.)

Bu manada, Resûlullah Sallalahü Aleyhi ve Sellem efendimizin şöyle buyurduğu rivayet olundu:
- Beyaz horoz benim dürüst dostumdur. Cebrail’in dahi arkadaşı ve dostudur. Düşmanım şeytanın da düşmanıdır. Beslendiği evin sahibini ve çoluk çocuğunu, civarında bulunan dokuz evin hane halkını korur.
(Ancak, bu beyaz horozda şart şudur: Hiç beneği olmayıp halis beyaz olacaktır. Eğer ibiği iki çatal gül ibikli olursa., bu horozun faydası daha çoktur.) 
Nitekim bu
 manada Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem efendimiz şöyle buyurdu:
Çatal ibikli beyaz horoz benim sevdiğimdir. Habibim Cebrail’in dahi habibidir. Bulunduğu evin sağından dört, solundan dört, önünden dört, ardından dört cem’an on altı evi ve içinde olan ehillerini afetlerden ve musibetlerden korur.
Bu hadîs-i şerifi, Enes’ten Radiyallahü anh  naklen Ebüşşeyh çıkarıp rivayet etmiştir.
Bir başka hadis-i şerifi de Beyhakî rivayet eder. Bunun ravisi (Rivayet eden)  İbn-i Ömer Radıyallahü anh ,olup Resûlullah efendimizin şöyle buyurduğunu anlatır:
-Horoz, namaz vakitlerini Allah’ın kullarına bildirir. Her kim, evinde beyaz horoz tutup beslerse; o kimseyi üç şeyden korur:
a) Şeytanın şerrinden.
b) Büyücünün şerrinden.
c) Kâhinlerin şerrinden..

Ancak, beyaz horoz besleyenler, onu kesmekten kaçınmalıdır..
Feth’ül Kadir’de bu işi deneyenlerden şöyle anlatıldı:
Beyaz horoz kesenin hali kederden yana boş olmaz..
Resûlullah  efendimizin anlattıklarına devam edelim:
O horoz şeklindeki melek, gece olunca, dünya semasına iner. O meleğin teşbihi şudur:
- Pek mukaddes sultan, bütün noksan sıfatlardan münezzehtir. Her şeyden yüce ve büyük zat noksan sıfatlardan münezzehtir. Ondan başka ilâh yoktur. Hayatı ve kıyamı sonsuzdur.
Cebrail’e sordum:
-Bu nedir?. Diye., bana şöyle anlattı:
Bunun için:
-Arşın Horozu..Derler. 
Gece karanlığı olduğu zaman, dünya semasına iner. Gecenin üç bölüğünden biri geçtikten sonra kanatlarını çırpar ve şöyle der:
- Hani ibadet edenler?.. Namaza kalkacaklar kalksınlar.
Onun bu sesini, insan ve cinden başka bütün yaratılmışlar duyarlar. 
Gece yarısı olunca, o melek yine kanatlarını çırpar şöyle seslenir:
- Teheccüde kalkacaklar kalksın; teheccüd kılsınlar.
Gecenin iki bölüğü geçip bir bölüğü kaldığı zaman, o melek tekrar seslenip şöyle der:
- Hani, günahından mağfiret isteyenler ve âlemlerin Rabb’ında ihtiyaçları ve muradları olanlar?. 
Kalksınlar; istiğfar etsinler ve muradlarını arz etsinler..
Tanyeri ağardıktan sonra tekrar o melek kanatlarını çırpar ve şöyle der:
- Şimdiden sonra gafiller kalksın. Hem de üzerlerinde kat kat günahları durduğu halde..
Bunu söyledikten sonra, mekânına yükselir. 
Onun her nidasını duyan yer horozları da öter, onun söylediğinden insanları haberdar ederler.(Tabi anlayana daha doğrusu nasibi olanlara)
Cebrail devam etti:
- Ya Resûlullah, bu durum hep böyledir, ta, kıyamete kadar..
Bir başka nakilde şöyle anlatıldı:
- Kıyametin zuhuru vakti geldiği zaman, o melek gecenin üçte birinde nida etmek ister. Ama Yüce Hak’tan şu izzet hitabı gelir:
- Ey melek, kullarımı uyandırma..
Böylece ötmekten nehyedilir. 
Bu durumda o melek ve tüm sema melekleri kıyamet kopmasının vakti geldiğini anlarlar. 
Hep birden ağlaşmaya başlarlar.

O gecenin uzunluğu üç gün, üç gece kadardır.
O gece horozlar ötmez ve köpekler havlamazlar, insanlar, tam bir gaflet içinde üç gün, üç gece yatar kalırlar. Ancak, düzenli olarak teheccüd namazına kalkanlar yine kalkar; teheccüd namazlarını kılarlar.
- Sabah olmadı; acaba erken mi kalktık?. Deyip biraz yatarlar. 
Tekrar kalktıklarında, sabah olmadığını görürler. O zaman, gecenin uzunluğundan anlarlar ki: Kıyamet geldi.
Bunlar, teheccüd kılmayanları kaldırmak için, çok çalışıp çabalarlar, ama onları uyandırmak hiç bir yoldan mümkün olmaz. 
Hiç kaldıramazlar. 
Bunun üzerine kendileri camilere gider; orada toplanırlar. Günahlarına tevbe ederler.. Bağışlanmalarını dilerler. Hep göz yaşı dökerler.. 
Ta, o üç gün, üç gece geçinceye kadar. Hep tazarruda, niyazda ve ağlamakta olurlar.
Bu süre dolup sabah olduğu zaman, güneş mağripten doğar; tevbe kapıları da kapanır..
Resûlullah Efendimizin anlattıklarına devam edelim:
- Bundan sonra, bir deryaya vardım. Sütten beyaz; insan menisi gibi yoğundu, içinde bulunan acaip görülmemiş şeyleri anlatmak mümkün değildir. Onların haddi hesabı yoktu.
Cebrail’e sordum:
- Bu ne deryasıdır?. Diye., Bana şöyle anlattı;
Bu deryaya, “Hayat Denizi..”derler. Kıyamet kopup yaratılmışların cümlesi helak olduktan sonra. Yüce Hak mahlukunu kabirden kaldırıp onlara mükâfat veya ceza murad ettiği zaman, ferman buyurur; bu deryadan yeryüzüne yağmur yağar. 
Buradan, yeryüzüne kırk arşın kadar su iner. Çürüyüp toprak olan tenler, kemikler, sinirler ve kıllar tekrar meydana gelir. 
Bu su, o toprağa dokunduğu zaman neden toprak olduysa., derhal eski haline döner. Dağılanlar, böylece bir yere toplanacaklardır. Bütün bu olacaklar,’bu derya vasıtası ile olacaktır.
Bundan sonra, Cebrail ezan ve kamet okudu. Bulunduğum sema ehline imam olup iki rekât namaz kıldım.
 

********** **************** *******************

Ölüm bizi uyandırmadan Rabbim bizi gaflet uykusundan uyandırsın inşallah...
Hak Teala bizleri Habibi’nin yolundan gidenlerden eylesin.
Bizi, ailelerimizi,sevdiklerimizi Ümmet-i Muhammed bölüğüne dahil eyleyip, büyüklerimizin sancağı altına girmeyi ihsan etsin..
Tövbelerimizi kabul buyurup günahlarımızı affetsin inşallah..
Son nefesimizde, “La ilahe İllallah, Muhammedün Resûllulah” demekle şereflendirsin İnşallah..

METİN ÖZER/ HABERVİTRİNİ

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Güncellenme Tarihi : 7.4.2019 01:08

İLGİLİ HABERLER