Gündem
  • 18.10.2004 01:09

BARZANİ TÜRKİYE'DE KÜRT PARTİSİ KURDURUYOR!..

Akgül, isminde Kürdistan ibaresinin yer alacağı partinin programını hazırlamaya başladığını açıkladı. Yeni parti girişimine ilk destek ise Abdülmelik Fırat’ın genel başkanlığını yaptığı Hak ve Özgürlükler Partisi’nden (Hak-Par) geldi. Hak-Par Genel Başkan Yardımcısı Reşit Deli, Kürtlerin kendi kimlikleri ile siyaset yapabilmesi için Akgül’e destek vereceklerini söyledi.

Derviş Akgül, Siirt’in Kurtalan ilçesinde yaşıyor. 1920’de Bitlis merkezli bağımsız bir Kürt devleti kurmak amacıyla ayaklanan Cemil Çeto’nun kardeşi Bişar Çeto’nun torunu. Akgül, 1965’te siyasi arenada boy gösteren Türkiye Kürdistan Demokratik Partisi’nin kurucu genel başkanlığını yaptı. Akgül’ün bilinen bir başka özelliği de Kuzey Irak’ın önemli figürlerinden Barzani ailesiyle kurduğu sıcak ilişki. Baba Mustafa Barzani’yle başlayan dostluk, günümüzde Mesut Barzani ile devam ediyor.

Zaman’a konuşan Derviş Akgül, yeni parti çalışmalarını doğruladı. İçinde “Kürdistan” kelimesinin yer aldığı bir parti düşündüklerini belirten Akgül, tüzük ve program çalışmalarının ay sonunda tamamlanacağını kaydetti. Hak-Par Genel Başkanı Abdülmelik Fırat’tan destek sözü aldığının altını çizen Akgül, desteğin bununla sınırlı kalmayacağını savundu. Derviş Akgül, Mesud Barzani ile sık sık görüştüğünü de saklamadı. Akgül, şöyle konuştu: “IKDP’nin Kuzey Irak’taki televizyonunda zaman zaman konuşma yapıyorum. Mesut Barzani ile de sürekli temas halindeyiz. Son Ankara ziyaretinde Barzani ile görüşmek için Ankara’ya gittim; ancak geç kaldığı için sadece telefonda görüşebildik.”

Hak-Par Genel Başkan Yardımcısı Reşit Deli ise, Kürtlerin kendi kimlikleri ile siyaset yapabilmesi için Akgül’ün destek talebine sıcak baktıklarını bildirdi. Reşit Deli, genel başkanları Abdülmelik Fırat’ın, “Yeni bir parti kurmana gerek yok, bizim partiye gel. Delege seçimle seni başkan da yapar, partinin ismini de değiştirir.” cevabını verdiğini aktardı. Derviş Akgül’ün de kendileri gibi PKK/Kongra-Gel terör örgütü ve ona yakın siyasi gruplara karşı olduğunu anlatan Reşit Deli, yeni parti ile bu çizgi dışındaki tüm Kürt gruplarını bir araya getirmenin hedeflendiğini vurguladı. Hak-Par Genel Başkan Yardımcısı, bölücü örgüt başı Abdullah Öcalan ve yandaşlarının Türkiye’deki Kürtlerin tek temsilcisi gibi gösterilmesinden rahatsız olduklarının altını çizdi. Türkiye’de Kürtçülük kavramı ile PKK’nın bilinçli olarak özdeşleştirildiğini savunan Deli, “PKK bitti, Kürt sorunu çözüldü” düşüncesinin yanlış olduğunu ifade etti. Reşit Deli, Mesud Barzani’nin Türkiye ziyaretinde Abdülmelik Fırat ile de görüştüğünü söyledi. Barzani’nin, Türkiye’nin iç işlerine karışmak istemediğini savunan Deli, IKDP liderinin Türkiye, İran ve Suriye’deki Kürtlerin kendi devletleri ile sorunlarını çözmesi telkininde bulunduğunu anlattı.

1965 yılında kurulan Türkiye Kürdistan Demokratik Partisi’nin kurucu üyesi Şakir Epözdemir, haziran ayında “Glawej” isimli internet sitesindeki söyleşide önemli bilgiler veriyor. Epözdemir, partinin programında otonom ve özgür Kürdistan devleti öngördüklerini, siyasi ve kültürel hakların yanı sıra Kürt devletinin sınırlarının da belirlenmesini istediklerini kaydediyor. Şakir Epözdemir, partinin kurulma günlerini ise şu şekilde anlatıyor: “Kürt yurtseverleri 1958 yılında Mustafa Barzani’yi saati saatine izliyordu. 1961 Anayasası nispi bir özgürlük ortamı getirmişti. Türkiye İşçi Partisi, Meclis’e 15 milletvekili soktu. Bağımsız Kürt adayları Ziya Şerefhanoğlu, Ali Karahan’lar gibi Meclis’e gidiyordu. Elbette ki Kürtler bugünkü gibi politize olmamıştı; ama hem kararlı insanların sözü geçerdi hem de milliyetçilik ön plandaydı.”

TKDP kuruluşundan kısa bir süre sonra kapatıldı ve kurucuları 1969 yılında Antalya Ağır Ceza Mahkemesi’nde TCK’nın 141/4 maddesinden yargılanarak mahkum edildi.

Cemil Çeto isyanı

İngiliz ve Fransızların desteğini alan Kürt Teali ve Teavün Cemiyeti bölgedeki Kürt aşiretlerini ayrı bir devlet kurmak için devamlı olarak kışkırtıyordu. Kürtler, Mustafa Kemal Paşa hükümetini ortadan kaldıracakları propagandasıyla isyana teşvik ediliyordu. Bu kışkırtmalar sonucunda Bahtiyar Aşireti reisi Cemil Çeto, 20 Mayıs 1920’de Garzan’da 300 kadar silahlı adamıyla isyan etti. İsyanı bastırmak üzere 13’üncü Kolordu’dan ikinci tümen gönderildi. On beş gün kadar süren çarpışma sonucunda Cemil Çeto ve dört oğlu 7 Haziran 1920’de teslim oldu. İsyancılar yargılanarak idam edildi.

Zaman

Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:06

İLGİLİ HABERLER