Gündem
  • 20.3.2004 02:06

BAYKAL : İÇİNİ GÖRMEDİĞİM ŞEYİ YEMEM

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, mitingler nedeniyle çoğu zaman öğle yemeğini yiyemiyor. Beslenmesine olabildiğince özen gösteren, düzenli spor yapan Baykal, Antakya ve Mersin mitinglerinin yapıldığı gün, akşam yemeğini uçakta yemek zorunda kalıyor. Mönüde, tavuk şiş ve ayran var. Ayran da, yarım litrelik pet şişenin içinde. Lüksü aramıyor, bunu hiç sorun yapmıyor. Mehmet Sevigen, genel başkanına dürüm de ikram etmek istiyor. Oldukça da ısrarlı. Baykal, "Hayır, içini görmediğim şeyi yemem." diyor. Sevigen, dürümün içini açıyor, Baykal kararlı yememekte. ‘Seçim bitsin, siyaset o zaman başlayacak’ Türk Hava Kurumu'na (THK) ait uçak saat 10'u 20 geçe Ankara'dan havalanıyor. 7 kişilik küçük uçağın içinde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal var. Her mitingde kendisinden önce kürsüye gelen ve meydanda bulunan partilileri havaya sokan Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen de uçakta. Hemen hemen her gün iki miting için yurdun dört yanına uçuluyor. Kimi zaman uçakla, çoğu kez de helikopterle. O günkü kalkışımız biraz problemli oluyor. Sevigen de, benim gibi oturduğu koltuğu sımsıkı tutuyor. Belli ki kötü bir uçak hikayesi var. Deniz Baykal ise son derece sakin... Rüzgarın da etkisiyle uçak bir sağa bir sola yalpalıyor kalkarken. Mehmet Sevigen, “Hep acemileri bize gönderiyorlar.” diye tepkisini dışa vuruyor. Deniz Baykal, tebessüm ediyor, “Sakin ol Mehmet, herkes anasından pilot doğmuyor ki...” diyor. Sözlerinin altında ağır bir eleştiri var. Deniz Baykal'a, “Siz korkmadınız mı?” diye soruyorum. “Kadere inanırım...” şeklinde karşılık veriyor. Antakya ve Mersin'de partisi tarafından düzenlenen açık hava toplantıları öncesinde Baykal'la, uçakta, o güne kadar yaptığı mitingleri konuşuyoruz. Aksaray'da seçimin MHP ile AK Parti arasında geçeceğini anlatıyorum. İtiraz ediyor, iddiasını ortaya koyuyor. Samsun'u da, Sinop'u da, Aksaray'ı da kazanacaklarını anlatıyor. “Burdur'da yarış CHP ile AK Parti arasında” yönünde ZAMAN'da, “Meydanın Nabzı” yazılarında çıkan değerlendirmeye de itiraz ediyor: “Yaz, Burdur'u alıyoruz. 28 Mart'tan sonra bana hatırlatırsın...” Baykal, İstanbul, Ankara, İzmir, Gaziantep, Adana ve memleketi Antalya'da seçmenin karşısına henüz çıkmadı. CHP'nin genel başkanı da, en sade partili de basının seçimler öncesindeki tutumundan oldukça şikayetçi. Deniz Baykal, meydanlarda bunu açıkça anlatıyor zaten. Medyanın tutumunun seçmenin karar vermesinde etkin olduğuna inanıyor. Sohbet uzayıp gidiyor Türkiye'deki medya üzerine... Adana Şakirpaşa Havaalanı'na iniş de biraz problemli oluyor. Mehmet Sevigen yine tedirgin, Baykal yine çok soğukkanlı. Adana'dan helikopterle doğrudan Antakya'ya uçuyor. 3 Kasım seçimleri öncesindeki ilk miting burada yapılmıştı. Bu kez meydan daha kalabalık. Bu, Baykal'ı mutlu ediyor. Sevigen, adayları anons ederken Baykal da meydandaki kalabalığı izliyor. Açılan pankartları içinden teker teker okuyor. Bir anlamda meydandakilerin neye önem verdiklerini anlamaya çalışıyor. Miting konuşmalarında yerel sorunlara oldukça geniş yer ayıran Baykal, halka da “sorunlarınızı biliyorum, biz çözeriz” mesajı veriyor. Antakya'daki coşku karşısında, “burada seçimi alacağız” diye düşünüyor. Mersin'deki tablodan da memnun. Ertesi günlerde gideceği Bilecik'ten de, İzmit'ten de, Bolu'dan da memnun ayrılacak. Bu memnuniyeti de gözlerinden okunuyor... Deniz Baykal, Mersin'de mitingin ardından birkaç açılış yapıyor, her birinde birkaç bin kişi birikmiş, onlar için de mini mitingler yapmak zorunda kalıyor. Aslında CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, meydanlara biraz geç indi. Bu durum hem parti içinden hem de kimi yazarlar tarafından oldukça eleştirildi. Ama Baykal'a göre, mitinglerin zamanlaması oldukça önemli. CHP de bunu yakaladı. Seçime kadar 30'un üzerinde yere gidecek. 3 Kasım seçimleri öncesinde bu sayı daha azdı... “Dünyada mitingler eskisi kadar önemli görülmüyor. Miting devri kapanıyor. Ama bizde durum biraz farklı...” diyor. Baykal'a göre seçmen mesajı doğrudan almak istiyor. Halk dokunmak, lideri görmek istiyor. Baykal'ın en çok önem verdiği kitle de, miting alanının dışında duran ve çoğu zaman konuşmaları tepkisiz dinleyen seçmen. Burdur'da söylediği ve satır aralarında kalan bir sözünü hatırlatıyorum: “Seçim bitsin siyaset o zaman başlayacak.” Bu sözün ne anlama geldiğini anlatıyor. Ama bunun büyük bir kısmı “off the record”. Baykal'ın anlattıklarından şunu çıkarıyorum: Seçim sonuçları bir-buçuk ay tartışılacak, ardından siyaset yeniden kendi konularına dönecek. Baykal, mahalli idareler genel seçimlerine her zaman iktidarın birtakım avantajlarla girdiği yönünde bir tespitte bulunuyor. Hükümete yönelik tepkinin de giderek arttığını anlatıyor... Ama, seçim sonucuyla ilgili bir tahmin yapmaktan kaçınıyor. Ardından seçimi kazanacakları illeri sayıyor teker teker. Bunları bir yandan da bana yazdırıyor. Daha önce sonucunu en çok merak ettiği yerin Antalya olduğunu söylemişti. Antalya üzerine geniş bir analiz yapıyor. Ne de olsa kendi seçim bölgesi. Antalya'yı almak istiyor, alacaklarına da inanıyor. ZAMAN Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:51

İLGİLİ HABERLER