BENGİ: BASIN KONSEYİ'NDE OLMAYI İÇİMİZE SİNDİREMİYORUZ
ANKARA - Anadolu Ajansı (AA) Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hilmi Bengi, ''Basın Konseyi'nin yara aldığı bir noktada başkanlıkta ısrar etmesi hem Sayın Ekşi'ye zarar verir, hem bu konseye zarar verir, hem medyaya zarar verir'' dedi.
Bengi, TRT'ye yaptığı açıklamada, Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi'nin çalıştığı gazetede belki kastını aşan, ama hiç kimsenin kabul edemeyeceği olumsuz ifadeler kullandığını ifade etti.
Ekşi'nin olumsuz ifadeleri üzerine gazetesinden ayrılmak zorunda kaldığını belirten Bengi, ''Bunun üzerine Basın Konseyi'ne Sayın Oktay Ekşi ile ilgili müracaatlar yapıldı. Basın Konseyi Yüksek Kurulu dün toplandı. Bu müracaatları değerlendirdi. O müracaatlarla ilgili olarak da Sayın Oktay Ekşi hakkında uyarı cezası verdi'' diye konuştu.
Basın Konseyi'nin aldığı kararların bir manevi ceza niteliğinde olduğunu, yasal müeyyidesinin ya da maddi müeyyidesinin söz konusu olmadığını dile getiren Bengi, şöyle devam etti:
''Bu çerçevede meseleye baktığımız zaman manevi açıdan Basın Konseyi Başkanlığını yürüten Sayın Ekşi ile ilgili olarak uyarı cezası verilmiş olması, doğrusu bizim Basın Konseyi Yüksek Kurulu'nda kurumumuzu temsil eden arkadaşımız Said (Yüce) hocayı rahatsız etti. Said arkadaşımız Basın Konseyi Yüksek Kurulu üyeliğinden istifa ettiğini bildirdi. Bunun üzerine biz de Genel Müdürlük olarak bir değerlendirme yaptık. Yönetim Kurulumuzdan aldığımız yetkiye dayalı olarak Basın Konseyi üyeliğinden ayrılma kararı aldık.
Gönül arzu ederdi ki Basın Konseyi, tüm basını kucaklayan, tüm kamuoyunu tatmin eden, güvenilirliği sarsılmayan bir kurum yapısına bürünsün ve bütün medya kuruluşlarının aldığı kararlara saygı duyduğu, tüm medya çalışanlarının, basın çalışanlarının itibarlı bir yüksek kurul olarak tanıdığı bir organ haline gelsin. Basın Konseyi'nin böyle bir yapıya kavuşmasını ümit ediyoruz ve bu ümidimizi halen muhafaza ediyoruz. Böyle bir yapıya kavuşana kadar Anadolu Ajansı'nın mevcut yapılanma içinde kalmasını doğru bulmadık. Bu çerçevede Basın Konseyi'nden ayrıldık.''
Hilmi Bengi, ''Basın Konseyi hangi somut adımları atarsa Anadolu Ajansı tekrar Basın Konseyi üyeliğine devam eder?'' sorusu üzerine de şunları kaydetti:
''Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, benim tanıdığım, gördüğüm kadarıyla medeni ilişkilere önem veren, insan ilişkilerine önem veren, ikili ilişkilerde kibar, nazik bir insan. Ben kendisini o şekilde tanımıştım, Basın Konseyi'nde görev yaptığım dönem içerisinde. Fakat yazılarında çok keskin bir kalem olarak karşımıza çıkıyor. Sayın Ekşi'nin yazdığı yazıdan sonra da kendisinin de o üslubu benimsemediği anlaşılıyor ve nitekim, bir özür yazısı kaleme aldı. Ama bundan da tatmin olmadı ve gazetesinden ayrılmak durumunda kaldı. Böyle bir noktada Sayın Ekşi'nin Basın Konseyi'nden de ayrılarak kendisine en büyük hizmeti yapması gerekirdi. Çünkü o kibar yüze yakışan tavır, böylesine olgun bir davranış olurdu. Doğrusu Basın Konseyi'nin yara aldığı bir noktada başkanlıkta ısrar etmesi hem Sayın Ekşi'ye zarar verir, hem bu konseye zarar verir, hem medyaya zarar verir.''
Anadolu Ajansı olarak böyle bir organ içerisinde devam etmenin imkanının kalmadığını vurgulayan Bengi, ''Hangi noktada tekrar dönüş olabilir? Basın Konseyi tüm basın kuruluşlarını kapsayıcı, kucaklayıcı, geniş katılımlı bir organ haline dönüşür, bütün basın kuruluşları tarafından tanınır, bütün evrensel basın ilkelerini toplayan bir manzume bütün basın konseylerinin belirlediği ilkeler, bu ilkeleri kendisi yaşatır, kendi bünyesinde yaşatır, kendi üyelerinin de o umdelere uyması sağlanır, biz de orada yerimizi alırız'' diye konuştu.
BASIN KONSEYİ'NDE OLMAYI İÇİMİZE SİNDİREMİYORUZ
Anadolu Ajansı (AA) Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hilmi Bengi, ''Yüksek Kurulunun uyardığı bir kişinin Basın Konseyi başkanı olarak devam etme durumunu nasıl izah edebileceği Sayın Ekşi'nin takdirine bırakılacak bir husustur, ama biz kurum olarak Basın Konseyi'nin mevcut yapısı içerisinde orada devam etmeyi doğrusu içimize sindiremiyoruz'' dedi.
Bengi, TRT Haber'de, AA'nın Basın Konseyi üyeliğinden çekilmesine ilişkin soruları yanıtladı.
''Oktay Ekşi'nin Hürriyet Gazetesi'ndeki yazısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ağır hakaretler yöneltmesinin ardından istifa ettiği'' hatırlatılarak, Ekşi'nin, Basın Konseyi başkanlığı görevinin devam etmesi ve konsey tarafından uyarılmasıyla ilgili değerlendirilmesi sorulan Bengi, Oktay Ekşi'nin Hürriyet Gazetesi'nde ''talihsiz'' bir yazıya imza attığını, bunun neticelerinin Ekşi'yi de rahatsız ettiğini söyledi.
Ekşi'nin bir özür yazısı kaleme almak ve Hürriyet Gazetesi'nden istifa etmek zorunda kaldığını hatırlatan Bengi, ''Böyle bir süreçte Basın Konseyi Yüksek Kurulu olarak dün yapılan toplantıda alınacak kararın buna paralel bir gelişme içerisinde olması kamuoyunu rahatlatırdı'' diye konuştu.
Oktay Ekşi'yi Basın Konseyi Yüksek Kurulu'ndaki toplantılardan tanıdığını, çok nazik ve kibar bir beyefendi, insan ilişkilerine önem veren bir kişi olarak gördüğünü belirten Bengi, şöyle konuştu:
''Dolayısıyla benim tanıdığım Oktay Ekşi'ye o yazıyı hakikaten yakıştıramadım. Kendisi de yakıştıramamış olacak ki gazetesinde böyle bir sonucu hazırlamak zorunda kaldı.
Basın Konseyi Yüksek Kurulu'nun dünkü toplantısına AA temsilcisi arkadaşımız Sait Yüce katılamadı. Katılamamasının gerekçesi de AA yönetim Kurulu'nun toplantısıyla aynı toplantının çakışmasıydı. Ankara'daki toplantı nedeniyle katılamamıştı arkadaşımız. Eğer katılabilmiş olsaydı görüşlerini orada ifade edecekti ve 'yakışanın sayın başkanın kendi iradesiyle ayrılması olduğunu' söyleyecekti. Maalesef o istikamette bir gelişme olmadı. Bir ara Sayın Ekşi'nin istifası haberleri internet medyasında dolaşmaya başlamıştı ama ardından bu yalanlandı ve Konsey Yüksek Kurulu'nda yapılan oylamanın ardından Sayın Ekşi'nin göreve devamı istikametinde bir netice çıktı. Ardından da Sayın Ekşi'nin uyarıldığı ifadesi basına aksetti.
Yüksek Kurulunun uyardığı bir kişinin Basın Konseyi başkanı olarak devam etme durumunu nasıl izah edebileceği, Sayın Ekşi'nin takdirine bırakılacak bir husustur, ama biz kurum olarak Basın Konseyi'nin mevcut yapısı içerisinde orada devam etmeyi doğrusu içimize sindiremiyoruz.''
