Gündem
  • 7.12.2007 17:19

ÇİÇEK, SEVİGEN'E SERT ÇIKTI

      TBMM Genel Kurulunda, 2008 yılı bütçe görüşmeleri sırasında söz alan Bakan Çiçek, Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu vurguladı.
      Başta devleti yönetenler olmak üzere tüm kişilerin ve kurumların, yaptığı her işi, hukuk kuralları içerisinde yapması gerektiğini belirten Çiçek, bunlara aykırı bir durum olduğunda da yine hukukta ve yasalarda belirtilen usullerle soruşturulmasının esas olduğunu kaydetti.
      Cemil Çiçek, her bir konuyu gündeme getirirken, bir hukuk ihlali varsa, bunu Türkiye’de soruşturacak yeteri kadar makam bulunduğunu dile getirerek, konuşmalar sırasında herkesi zan altında bırakan ifadeler kullanıldığını anlattı.
      CHP’li Sevigen’in sözleriyle "Türk Silahlı Kuvvetleri ile yargı ve denetim mekanizmalarını zan altında" bıraktığını ifade eden Bakan Çelik, şöyle dedi:
      "Bazılarımızın çocuklarının Türkiye’nin sıkıntılı bölgelerinde görev yapmadığı tarzında ifadeler kullandı. Bu, farkında olmadan bir takım bu meyandaki düşünceleri tetikleyebilir, tahrik edebilir. Silah altına almamız gereken gençlerimizin, nerede, hangi sınıfta, ne kadar süreyle görev yapacaklarına TSK tayin eder. Burada herhangi bir siyasi müdahale söz konusu değil. Şırnak’a mı gidecek, Kars’a mı gidecek? Edirne’de mi görev yapacak, ne kadar süreyle görev yapacak, buna karar veren Türk Silahlı Kuvvetleri Asker Alma Dairesidir. Objektif sisteme göre bunlar yapılıyor." Bu tür ifadelerin, "Türkiye’de siyasetçiler bir işi kötü yapar, hep kendinden yana yortar" tarzındaki kanaate yeni deliller ekleyeceğini belirten Çelik, "Benim bir oğlum var. Çekti kurayı, gitti Siverek’te 8 ay görevini yaptı geldi. Bir lütuf değildi, bir vatan görevidir.
      Kardeşimin kızı öğretmen, çekti kurayı, 2.5 yıl Şırnak Cizre’de, 2.5 sene de Batman’da görev yaptı. Bunlar sorulabilir. ’Amcası bakandır, milletvekilidir’ denilebilir ama bu hiçbir şey ifade etmez. Ben yine kabine arkadaşlarımdan biliyorum, Jandarma Genel Komutanlığı kendisine bağlıyken, kardeşinin öz çocuğu gitti Çukurca’da hudut taburunda tam sınır çizgisi üzerinde görevini yaptı geldi. Bunlar ortadayken, hepimizin adeta çocuklarımızı belli bölgelerden kaçırıyoruz, garibin, gurebanın çocukları oralara gidiyor... Ortada somut bir delil olmadan bu tür şeyleri söylemek, dışarıda yanlış anlamalara neden olur. Bu doğru değildir."
     
     "ÖNEMLİ BİR KISMININ DOKUNULMAZLIĞI YOK"
      Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Genel Kurulda, bir kısım insanlarla ilgili de iddialarda bulunduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti:
      "Bir taraftan, ’Yargı bağımsızdır, her işi yargıya bırakalım’ diyoruz, burada iddia edilenler doğruysa, hangi savcı görev yapmak istedi de buna engel olundu? Ben 4.5 yıl Adalet Bakanlığı görevi yaptım. Birisi bana desin ki ’Burada ismi geçen kişilerle ilgili savcı soruşturma açacaktı, buna Adalet Bakanı engel oldu.’ Eğer bu yoksa, bu bir siyasi söylem meselesi. Bunun kimseye faydası yok. Bu vatandaş söyleyeni de bilir, söyleneni de bilir. Hakkında konuşulanı da bilir. Bu tür iddiaları sonuçlandıracak olan yargıdır. Buradan bir defa daha ifade etmek istiyorum. Bu bahsi edilen kişilerin önemli bir kısmının dokunulmazlığı yok. Dokunulmazlık olmadığına göre kim ne yapmak istiyor da hangi yasa buna engel teşkil ediyor. Yargıyı töhmet altında bırakıyoruz. Savcıları zan altında bırakıyoruz. Bu savcılar, ortada bir delil vardı da takipsizlik kararı mı verdi? Bunların üstünü mü örtbas etti de bunları konuşuyoruz..." Dile getirilen iddiaların seçimler öncesinde de söylendiğini ve bunların millete götürüldüğünü, en büyük hakem olan milletin de bunlara inanmadığını ifade eden Çiçek, 22 Temmuz seçim sonuçlarının iyi değerlendirilmesini istedi.
      Bakan Çiçek, "Biz siyasetin acaba neresinde bulunuyoruz, parlamento olarak neresindeyiz, parti olarak neresindeyiz? Herkes millete ders vermeye çalışıyor ama milletin verdiği dersten kimse nasibini almak istemiyor. Bayatlamış konuları buraya getiriyoruz. Bu siyasete kalite katmaz. Bu tür iddialar siyaseti itibarsız hale getirdi" diye konuştu.
     
     KAMER GENÇ’E TEPKİ
      Dokunulmazlıkların en çok 1999-2002 yıllarında tartışıldığını, ancak hakkında iddia bulunan milletvekillerinin bir kısmının yargıya gittiğini belirten Çiçek, "Yargıda ne karar verildiyse başımız üstüne" dedi.
      Bağımsız Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, "Hangi bakanlar hakkında soruşturma açıldı?" diye laf atması üzerine Çiçek, "Sayın Genç, benim ne söyleyeceğime sen karar verecek değilsin. Bir sıkıntın varsa usule riayet et. En büyük yanlışlık bu usulsüzlüklerdir. Konuşma tarzını, üslubunu, neyi nerede konuşacağımızı bilmediğimiz takdirde, demokrasiye zarar veririz" karşılığını verdi.
      Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Çiçek, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulunun geleceğine ilişkin farklı önerilerin bulunduğunu, bu önerilerin değerlendirilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 15:18

İLGİLİ HABERLER