KAYNAK : Haber Vitrini
BAYRAM KILINÇER
ANKARA - Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, AB yasalarının bir kısmının iptali ve yürürlüğünün durdurulması için Anayasa Mahkemesi'ne başvuracaklarını söyledi.
Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, Aydın Bağımsız Milletvekili Ertuğurul Kumcuoğlu'nun partisine katılımı dolayısıyla bir basın toplantısı düzenledi.
MHP'nin, AB uyum yasaları olarak bilinen yasaların bazı maddelerinin iptali ve yürürlüğün durdurulması talebiyle bugün Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulunacağını hatırlatan Bahçeli, MHP'nin, uyum yasalarının 6. maddesinde yeralan düzenlemeleri Anayasa'ya aykırılık iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğini söyledi. Bahçeli, yapacakları başvuruda, ayrıntıların yeraldığını, MHP'nin bu gibi hassas meselelerde öteden beri gerçeklere dayanan tutarlı ve etkili bir tutum benimsediğini belirterek, "MHP dışındaki 6 siyasi parti zaman içinde değişen çelişkili bir çizgi izledikten sonra son anda ittiak yaparak, AB'nin 3 ön şartını eksiksiz olarak yerine getirmişlerdir. Bunun hukuki ve siyasi anlamı ile sonuçları doğru biçimde anlaşılmalı ve değerlendirilmelidir" dedi. Bahçeli, saat 16.30'da Devlet Bakanı Faruk Bal tarafından Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulunulacağını kaydetti.
Partiler üstü önemli bir hedef olan AB üyeliğinin zaman zaman siyasete dışarıdan müdahalenin bir aracı olarak kullanıldığını ifade eden Bahçeli, bütün çabaların beklenen sonucu vermediğini, aziz milletin gerçekleri daha iyi gördüğünü ve gelecek üzerine oynanmak istenen oyunları şimdiden daha iyi anladığını söyledi. AB'ye atılan bütün bu adımların sürekli küçümsenmiş ve yapılanların yeterli olmadığının söylendiğini hatırlatan Bahçeli, "Türkiye'ye karşı oluşan kötü önyargıların aşılması mümkün olamamıştır. AB ortaklık hukukuyla bağdaşmayan ayırımcı, dışlayıcı ve incitici tavırlarını tarketmemiştir. Türkiye'nin karşısına sürekli olarak yeni talepler ve dayatmalarla çıkılmıştır. Türkiye haketmediği bir muamele ile karşı karşı bırakılmıştır" dedi. Ancak bundan daha acı ve üzüntü verici olanı, Türkiye'de bazı çevrelerin bu durumu gözü kapalı bir teslimiyet anlayışı ile doğul bir durum olarak görmeleri ve kabullenmeleri olduğuna dikkat çeken Bahçeli, "Bu noktada milli vicdanının ve milli şuurun isyan etmemesi mümkün değildir. MHP'nin tavrı da bu adaletsiz hakkaniyete aykırı ve ayırımcı uygulamalara ve dayatmalara karşı bir başkaldırıdır. MHP'nin haklı ver gerçekçi uyarılarına ve tavrına kulak tıkamak değil, destek olmak gerekmektedir" dedi.
Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Bahçeli, tercihleri önemseyerek, genişletilmiş bir teşkilat yoklaması yaptıklarını ifade ederek, "Bu yoklamada elde edilen sonuçları MHP Genel Merkezi çok yönlü olarak değerlendirecek. Yalın bir değerlendirme yerine MHP'nin son bir kaç gün içerisinde görev ve sorumluluğu paylaşan bir değerlendirmeler ışık altına alınacıktır" dedi.
Bahçeli, konuşmasında şunları söyledi: "MHP'nin kutlu yürüyüşünü içeriden ve dışarıdan bazı oyunlarla gölgelemeye çalışan eylem ve kişilere müsaade edilmeyecektir. Şunu açık olarak ifade etmek istiyorum. MHP'nin 18 Nisan seçimleri sonrası üstlendiği sorumluluğun idraki ile yüce milletimize çok daha güçlü hizmet etme imkanını ararken bu hareketin zedelemeye, toplumun önünde kötü gösterilmesine lekelenmesine asla müsaade edilmeyecektir".
Bahçeli, temayül yoklamasıyla ilgili soruyu ise "Temayül yoklaması sonrası bazı konularda şaşkınlıklarım oldu. Özellikle İstanbul'da MHP'nin büyük İstanbul çıkartmasına uygun bir liste beklerdim. Bu kadar açık" diye cevapladı.
"AB, KURU BİR TAKDİR İFADESİ DIŞINDA İLERİSİ İÇİN CİDDİ BİR ÜMİT VERMEKTEN BİLE KAÇINMIŞTIR"
MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, AB'nin, kuru bir takdir ifadesi dışında ilerisi için ciddi bir ümit vermekten bile kaçtığını ve oynanan tüm oyunları milletin sandık başındaki oylarla bozacağını ifade etti.
Sheraton Otel'de, Aydın Bağımsız Milletvekili Ertuğrul Kumcuoğlu'nun MHP'ye katılım töreninde konuşan Bahçeli, herkesin AB'nin anlamı ve sonuçları üzerinde çok iyi düşünmesi, milliyetçi hareketin dile getirdiği haklı endişelerle bu gerçekler ışığında anlaşılması ve değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Yapılan düzenlemelerin, Türkiye'nin temel değerlerile oynanmasının ve Cumhuriyetin temel dengelerinin tehdit altında kalmasının yolunun açıldığına dikkat çeken Bahçeli, "Bu durumun milli birliğimiz üzerinde doğuracağı ciddi sonuçlar, sadece bizim değil, ülkesini seven herkesin ortak sorunu ve kaygısı olmalıdır. Türkiye hepimizin ortak vatanıdır. Büyük bir aile olan Türkiye'nin milli varlığı ve Türk Milleti'nin kardeşliğini savunmak, hepimizin ortak görevi olarak görülmeledir. Bu kritik konularda sergilenen teslimiyetçi anlayış, Türkiye'nin hayrına olmamıştır" dedi.
AB ile ilişkilerde bugün gelinen noktanın muhasebesini herkes vicdanında yapacak ve gerekli sonuçları çıkaracağını hatırlatan Bahçeli, oluşturulan bu toz ve duman ortamı dağıldıktan sonra görünen tek şey, Türkiye'nin AB'ne tam üyelik yolunun açılmadığını olduğuna dikkat çekerek, "Gerçekci olmayan beklentilerin yerine derin bir hayal kırıklığı almış ve Türk Milleti bir kere daha gerçeklerle yüz yüze kalmıştır. AB, kuru bir takdir ifadesi dışında ilerisi için ciddi bir ümit vermekten bile kaçınmıştır. Gelinen onkta budur. Türkiye bu muameleyi hiç bir şekilde haketmemiştir" şeklinde konuştu.
AB karşısında sessiz, uysal ve teslim olmuş bir konumda görülen Türkiye'den, sürekli olarak medeniyet rüştünü ispat etmesi istendiğini ve AB konusunda boş bir ümitle bile yetinmeye razı bir teslimiyet profili çizen Türkiye'nin sürekli olarak, medeni değerleri paylaşma rüştünü ve ehliyeti ispat etmek için beyhude bir gayret ve telaş içerisinde girdiğini kaydeden Bahçeli, bu durumun ecdadımızın ruhunu incittiğini ve Türk milletini derinden yaraladığını belirtti.
Bu durumda, 3 Kasım seçimlerinin Türk milletinin kendi kaderine sahip çıkması ve el koyması bakımından çok büyük önem kazandığını ve bütün bu oyunların sandık başında verilecek oylarla boculacağını vurgulayan Bahçeli, "Türkiye sahipsiz olmadığını, hür iradesiyle bir kere daha gösterecektir: Buna herkes hazır olmalıdır. Milliyetçi Hareket, AB-Türkiye ilişkileri konusunda büyük bir vicdan huzuru içindedir. Bugüne kadar üzerine düşenin azamisini yerine getiren Milliyetçi Hareket'in onurlu çizgisinde, bundan sonra dahiçbir kırılma olmayacaktır" dedi.
Bahçeli, Türkiye'nin iç ve dış şartlar bakımından çok zor ve nazik bir dönemden geçtiğini ve ülkenin önünün açılmasının, seçimlerin 3 Kasım da yapılmasına bağlı olduğunu herkesin iyi bilmesi gerektiğini ve seçimleri çeşitli bahanelerle erteletme arayışlarının sonuç vermeyeceğini artık herkesin göreceğini söyledi.
MHP'nin seçimlerde hiç bir parti ile hiç bir şekilde ittifak yapmayacağını ve tek başına gireceğini ifade eden Bahçeli, ittifaklarının sadece ve sadece yüce Türk milletiyle olacağını vurguladı. Herkesin Türk milletine güvenmeli ve vereceği hükme razı olması gerektiğini işaret eden Bahçeli, "MHP seçimler sonrası milletimizin huzuruna başı dik olarak çıkacaktır. Seçimlere büyük bir heyecan, şevk ve çok yüksek moralle hazırlanmaktadır. Türk Milletine güvenen ve gücünü sadece Türk milletinden alan Milleyetçi Hareket'in, 4 Kasım sabahına ilişkin hiç bir endişesi bulunmaktadır" şeklinde konuştu.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:05