Ekonomi
  • 23.1.2008 13:00

DÜNYANIN 10 GLOBAL YÖNETİCİSİ ARASINDA BİR TÜRK

Dördüncü, "Rekabet ve İşbirliği: Bütünleşmiş Bir Dünyada Başarı Nedir" temasıyla hazırlanan araştırmada günümüz iş dünyası ile ilgili görüşlerini aktardı.
      Sabancı Holdingden röportaja ilişkin yapılan açıklamaya göre, araştırmadaki "global riskler" başlığı ile ilgili olarak, Dördüncü, "Şirketler, bugünün global iş dünyasının karmaşıklığını anlamaya çalışmalı ve temel riskleri ortaya çıkmadan tanımlayabilmeli" değerlendirmesinde bulundu.
      Şirketlerin, riskleri fırsatlara dönüştürmesinin mümkün olduğunu ifade eden Dördüncü, şu görüşleri aktardı:
      "İki şirketin birbirine rakip, ancak ana ham madde alımında da tek bir tedarikçiye bağımlı olduğunu varsayalım. Tedarik zincirini etkileyecek bir kriz ile karşılaşıldığında örneğin tedarikçinin tesislerine bir saldırı olduğunda hızla yaratıcı bir çözüm ortaya koyan şirket, pazarda rekabet avantajı kazanacaktır. Şirketlerin bugün karşılaştığı riskler, genellikle öngörülmesi ve harekete geçilmesi açısından zor olarak tanımlanabilir. Bu sadece şirketler için değil, sektörler hatta ülkeler için de geçerli. Ancak sadece serbest piyasa mekanizmalarının bu zararlarla başa çıkmasını bekleyemeyiz. Global risklerin etkilerini hafifletmek için, kolektif bir global kapasiteye de ihtiyaç vardır.
      Erken uyarı mekanizmalarının geliştirilmesi ve risk kontrollerinin oluşturulması iş dünyasının, hükümetlerin, sivil toplum örgütlerinin ve düşünce kuruluşlarının yakın işbirliğini gerektirir."
     
     "VARLIK FİYATLARI VE BORÇLULUK YÜKSELDİ"
      Günümüzün iş dünyasında başarılı olma konusundaki görüşlerini de aktaran Ahmet Dördüncü, bugünkü koşullarda işbirliği ve karşılıklı bağımlılığın tüm ilgililerin yarar sağlayacağı etkiler yarattığına, ancak başkalarına bağımlı olmanın şirketlerin maruz kalacağı itibar, mevzuat uyumu, gelir performansı ve güvenilirliğine bağlı riskleri de artırabileceğine dikkat çekti.
      Ahmet Dördüncü, son 10 yıl içinde global ekonominin büyümede yükseliş yaşarken, enflasyonda da önemli bir düşüş görüldüğünü belirterek, şöyle devam etti:
      "Ancak varlık fiyatları ve borçluluk yükseldi. Uzun vadede finans pazarlarındaki gerilmeler daha derinleşebilir ve global varlık fiyatlarında bir kırılmayı tetikleyebilir. Bu, global yavaşlamanın daha sık telaffuz edilmesinin göstergesi olabilir. İnovasyonun temel rekabet stratejisi haline geldiği yeni iş dünyası, yetenekli çalışanlara yönelik talebin hızla artması ve kalifiye çalışan bulunamamasına bağlı yeni riskler yaratabilir." Araştırmada yer alan "iklim değişikliği" başlığı ile ilgili olarak da Dördüncü, çevre konusuna artan ilginin temiz üretim, yeşile saygılı binalar, çevreye zarar vermeyen ürünler ve daha iyi enerji yönetimi için yeni fırsatlar ortaya çıkaracağını, bunların gelecek 10 yıl için çekici yatırım seçenekleri olduğunu vurguladı.
     
     İŞBİRLİĞİNE DAYALI SİSTEMLER KURMANIN ÖNEMİ
      Dördüncü, "insan ve değişim" konusunda ise, yeni dünyada bireylerin birlikte çalışacağı, birbirinden öğrenebileceği ve organizasyonel sinerji yaratabilecekleri işbirliğine dayalı sistemler kurmanın ve bu sistemleri güçlendirmenin en önemli görevleri olduğuna inandıklarını ifade etti.
      Sabancı Grubunda yatay yönetim platformlarının karar alma süreçlerinde katılım ve kolektif düşünmeyi teşvik ettiğini kaydeden Dördüncü, SATEK (Sabancı Holding Teknoloji, Malzeme ve Fikri-Sınai Mülkiyet Hakları)
      platformunun, yüksek ticari potansiyeli olan teknoloji projeleri için esnek bir hedef oluşturma ve fon yaratma mekanizmasını sağladığını aktardı. Araştırmada yer alan "ortak iş ağları" başlığı için ise, iş dünyasında başarının temel unsurlarından birinin giderlerin azaltılması ve kalitenin geliştirilmesi olduğunu belirten Dördüncü, bu faktörlerin hala önemli ve gerekli olmasına rağmen, bugünün dünyasında başarıyı yakalamada tek başlarına yeterli olamayacağına dikkat çekti.

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 14:11

İLGİLİ HABERLER