Gündem
  • 6.7.2007 10:03

ERBAKAN: ABDÜLLATİF BEY'LE GÖRÜŞECEĞİZ

FİKRET BİLA/ MİLLİYET

Erbakan: Abdüllatif Bey'le görüşeceğiz

Necmettin Erbakan Hoca'yla 3.5 saat süren canlı televizyon programından sonra sohbet ediyoruz. Başkent Üniversitesi'nde, Kanal B televizyonundayız. Saat 01.00...
Erbakan Hoca'da en küçük bir yorgunluk belirtisi yok. Cin gibi...
Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal Hoca'yı uğurlamak için televizyona gelmiş. "Başkent Oturumları" programının yapımcı ve sunucuları, usta gazeteciler Mithat Sirmen ve Nahit Duru, programın gazeteci konukları olarak ben ve Bilkent Üniversitesi'nden Doç. Dr. Hasan Ünal, Erbakan Hoca'ya sorular soruyoruz.

 'Şener sindiremedi'
Erbakan Hoca, 3.5 saat süren program boyunca, "öğrencileri" Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'e ince benzetmelerle yüklenip durdu.
Abdüllatif Şener'e ise dokundurmadı.
Sohbette, Abdüllatif Şener'in yeniden milletvekili adayı olmama kararını nasıl karşıladığını sordum.
Erbakan Hoca, Şener'in bu tavrını takdir ediyor. Şu yanıtı verdi:
"Abdüllatif Bey, bunların yaptıklarını içine sindiremedi. Aday olmayarak birlikte olmam mesajını verdi. Kendine karşı tutumlarına da tepki gösteriyor. Bizim hükümetimizde Abdüllatif Bey maliye bakanıydı. Ona maliyeyi vermediler. Özelleştirmeyi vermişlerdi, sonra ondan aldılar. Yaptıklarını onaylamadı. İçine sindiremedi."

'Görüşeceğiz'
Erbakan Hoca'ya, aday olmama kararından sonra görüşüp görüşmediklerini sordum.
Hoca, "Görüşeceğiz" dedi:
"Görüşmek istedi. Önümüzdeki günlerde randevu belirleyeceğiz. Abisiyle gelecek, görüşeceğiz."
Erbakan Hoca, liste dışında kalan AKP milletvekillerinin de "baba ocağı" dedikleri Saadet Partisi'ne döneceklerini söylüyor. "Şimdi" diyor, "Şoktalar. Birkaç gün kendilerine gelsinler, sonra onlar da gelecekler, baba ocağına dönecekler."
Erbakan Hoca, Başbakan Erdoğan'ı eleştirirken, "Ama sizin öğrenciniz değil mi?" diye sorunca, "Talebemiz ama" diyor:
"Dersleri anlamamış. İmam hatipten ikide bir de kaçıp top oynamaya gidersen işte böyle olur. Sen hiç mi ders dinlemedin? Konferans dinlemedin? Sen nasıl imam hatiplisin?"

'Başkarım'
Hasan Ünal Hoca, Gül'ün 1995'te Gümrük Birliği'ne karşı çıkan Meclis konuşmasını anımsatıp bugünkü tutumuyla yarattığı çelişkiyi sorunca, Erbakan Hoca bu kez, "biyoloji dersi" veriyor.
"Siz" diyor, "Başkarım diye bir şey duydunuz mu, biliyor musunuz?"
"Hayır" deyince anlatıyor:
"Biyolojide bir terim vardır: Başkarım. Ne demektir o? Şu demektir: Bir organizmanın yapısını değiştirerek tamamen başka bir şey olması. Başka bir yapıya dönüşmesi. Abdullah Bey nasıl bu kadar değişti diyorsunuz, değil mi? Onun başına gelen işte bu 'başkarım'dır."

ABD'den gelen kripto
Necmettin Erbakan Hoca'nın başbakanlıktan ayrılmasıyla sonuçlanan 28 Şubat sürecine farklı bir bakışı var.
Programın ilerleyen saatlerinde 28 Şubat sürecinde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin rolünü konu ettiğimizde, "TSK'yı şöyle bir yana bırakalım" diyerek o yöne girmiyor. "Anayasa Mahkemesi" deyince de, "O işin başka tarafı" diye ona da girmiyor.
Erbakan Hoca, o süreci başka türlü izah ediyor. Hoca, o süreçte, "ABD parmağı" olduğunu ima ediyor. Nedeninin ise Müslüman ülkelerle oluşturduğu "D-8" olduğunu söylüyor. "Biz" diyor "D-8'i kurunca, dediler ki Türkiye'de Refah var, biz istediklerimizi yaptıramayız." Erbakan, D-8'in kurulmasıyla düğmeye basıldığını ve hükümet ortağı DYP'den 50 milletvekilinin desteğinin çekildiğini düşürüyor.
Bu süreci anlatırken ilginç bir bilgi aktarıyor:
"Bizim elimizde çok önemli bir kripto var. O tarihteki ABD Dışişleri Bakanı Christopher tarafından Ankara'daki Büyükelçi Marc Grossman'a çekilmiş. İçeriğini söylemeyeceğim, şimdilik uygun bulmuyorum."
Erbakan, bu bilgiyi verdikten sonra 54. hükümeti oluşturan RP-DYP koalisyonunun görevden nasıl ayrıldığını anlatıyor.
28 Şubat'ın asıl adresinin ABD olduğunu ima ediyor.

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 17:36

İLGİLİ HABERLER