Gündem
  • 26.10.2005 09:51

ERDOĞAN: ORG. ÖZKÖK ORUÇLU

KUVEYT YOLUNDA ERDOĞAN'DAN ÇARPICI MESAJLAR
'Org. Özkök oruçlu'

Erdoğan, MGK toplantısında herhangi bir yiyeceğin tüketilmediğini, Genelkurmay Başkanı Org.Özkök'ün oruçlu olduğunu söyledi. Rektörlerin Van ziyaretine 'çirkin' dedi

<ı>Kuveyt

Başbakan Erdoğan, Müsteşarı Ömer Dinçer'in akademisyen olarak mesleğinden YÖK tarafından men edilmesini "rektörlerin misillemesi" diye yorumladı. Erdoğan, rektörlerin Van'a yaptıkları toplu ziyareti de "yargıya müdahale" ve "çirkin" olarak değerlendirdi.
Başbakan Erdoğan, Kuveyt'e giderken uçakta gazetecilerin çeşitli sorularını yanıtladı.

Gizli belge
Erdoğan, MGK'nın önceki gün onayladığı Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin (MGSB) içeriği hakkında "gizlilik gerekçesiyle" bilgi vermedi. Belgenin 2001'den bu yana ilk kez değiştirildiğini belirten Erdoğan, "Belge niçin gizli?" sorusuna, "Komşu ülkeler ve komşu olmayan ülkelerin adı geçiyor. İç ve dış politikaya yönelik yerler var. Onları rahatsız edebilir. Ülkenin çıkarları açısından gizli olması gerekir" diye konuştu.
MGK üyelerinin oruçlu olup olmadıklarına ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Erdoğan, toplantı sırasında herhangi bir yiyecek veya içeceğin tüketilmediğini belirtti. Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün oruçlu olduğunu da açıkladı.

'Su fakiri ülkeyiz'
Erdoğan, toplantıya katılan DSİ ve Enerji Bakanlığı yetkililerinin MGK'ya ne tür bilgiler verdiklerine ilişkin bir soruyu da yanıtlarken şunları söyledi:
"Türkiye su fakiri bir ülke. Kişi başına su tüketimi 950 metreküp ile 2000 metreküp arasında. Su zengini sayılmak için 10 bin metreküpü aşmak lazım. Eldeki potansiyeli değerlendirirsek 3500 metreküp bulabiliriz. Bunun için de yeni baraj ve gölet ve 50 katrilyonluk yatırım gerekiyor. Tabii ki sınır aşan suları da konuştuk."

'Teziç çıksın ispat etsin'
Başbakan, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın ile ilgili soruları da yanıtladı. Bu konuda sert ifadeler kullanan Erdoğan, bu konunun MGK'da hiç gündeme gelmediğini belirtti.
Hükümetin zorla bu işin içine çekilmeye çalışıldığını belirten Erdoğan, YÖK Başkanı ile bir süre önce yaptığı görüşmede siyasetçi olarak bilim adamlarıyla çatışmaya girmeyeceğini söylediğini kaydetti. Erdoğan, buna rağmen kendilerini rahatsız eden açıklamalar geldikçe bir cevap hakkının doğduğunu söyledi. Erdoğan, YÖK Başkanı'nı kastederek şunları anlattı:
"Özellikle dün televizyonda izliyorum. 'İktidar bize kadro vermiyor, kadroları yargı kararıyla alıyoruz' dedi. Bu açıklamalar bizi rahatsız ediyor. Kadrolar yargı kararıyla değil, Bakanlar Kurulu kararıyla çıkar. Mehmet Ali Şahin Bey de onu üniversitelere dağıtır. 'Şu yargı kararıyla kadro aldık' desin. Çıksın ispat etsin."

'Rektörlerin ne işi var?'
Rektörlerin Van ziyaretlerini de değerlendiren Erdoğan, bu konuda da şöyle konuştu: "Biz karıştırmayın derken, bu kadar rektörü alıp Van'a, Adalet Bakanlığı'na gitmek, YÖK camiasında görülmemiş, çirkin bir uygulamadır. Bu, yargıyı baskı altına almak değil mi? Ziyaret etmek isterse kendi gider. 3-4 kişi ile sembolik bir ziyaret olur. Ne işi var o kadar rektörün orada?"
Erdoğan, "Hükmü kararlaşmamış bir zanlı için" bu kadar kişiyle Van'a gidilmesinin ülkede bir gerginliğe taraf olmak anlamına geldiğini de belirterek, "Bunları rektör seviyesine gelmiş insanların yapmasını halkımıza nasıl izah edeceğiz?" dedi.
"Rektörlerin bu hareketlerinin arkasında ne var?" sorusunu da yanıtlayan Erdoğan, "Mevcut alışkanlıklar, aidiyetler var bunun arkasında" diye konuşarak, YÖK Başkanı'nın kanunların hükümete verdiği yetkilere müdahale etmek istediğini söyledi.
Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'in akademisyen olarak mesleğini icra etmekten YÖK tarafından men edilmesine de değinen Erdoğan, bunun Yüzüncü Yıl Üniversitesi'ndeki gelişmelerden sonra ve zamanaşımına rağmen alınmış bir karar olduğunu belirtti. Erdoğan, bunun "kesinlikle bir misilleme" olduğunu sözlerine ekledi.

'Halk YÖK'ten şikâyetçi'
Erdoğan, rektörlerin Cumhurbaşkanı Sezer tarafından eşleriyle birlikte 29 Ekim resepsiyonuna davet edilmelerine ilişkin bir soruyu ise yanıtlamaktan kaçındı. Erdoğan, "O sorunun muhatabı Cumhurbaşkanı'dır. Kimi istiyorsa onu davet eder. Kendi tercihidir" demekle yetindi.
YÖK Kanunu için bir Anayasa değişikliğinin gündemde olmadığını da ifade eden Erdoğan, bu konuda şöyle konuştu:
"Beklediğimiz, arzuladığımız zemini yakaladığımızda Anayasa değişikliğine gideriz. Ama CHP ile birlikte yaparız. CHP ile mutabakat olmazsa, YÖK olayına girmeyiz. CHP dışındaki partilerle de bu işlere girmeyiz." Bu konuda toplumsal değil, kurumsal uzlaşmada sıkıntı olduğunu belirten Erdoğan, halkın da YÖK'ten şikâyetçi olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan, "Kamu yoklaması yapalım, halkın şikâyetini görürüz" dedi.

Adam okusa bilecek ama...
Erdoğan, Kuveyt ziyareti sırasında muhataplarından Türkiye'ye yatırım yapmalarını talep edeceğini söyledi. Erdoğan, "Türkiye'nin ekonomik gelişmesine Körfez bölgesinin büyük katkısı olacak" dedi.
Baykal'ın "Komisyon için ülkeyi pazarlıyor" çıkışına sert yanıt veren Erdoğan, şöyle konuştu: "Adam okusa, nelerin pazarlanacağını bilir. Ama marketing'de nelerin olduğunu bilmediği için konuyu kendi dünyasına götürüyor. Bu yönden çok talihsiziz. Galataport, Tüpraş olsun hepsinin altında ezilirler. Koç veya Sabancı dışarıda yatırım yapınca hain diyor muyuz? Sermaye düşmanlığını anlamak mümkün değil."

Esad'a yargısız infaz yapmayın
Erdoğan, eski Lübnan Başbakanı Hariri'nin öldürülmesiyle ilgili Suriye bağlantıları konusunda BM tarafından hazırlatılan özel rapora da değindi. Erdoğan, "Hariri'nin katili şudur diye açıklanmış net bir şey yok" diye konuştu. Erdoğan şunları söyledi: "Sadece bir rapor ve zanlılar var ortada. Kesin bir şey yok. Kaldı ki Suriye Devlet Başkanı'nın açıklamaları var. 'En yakınım da olsa gereğini yaparım' diyor. Suriye Devlet Başkanı'nı yargısız infaz etmemek lazım. Onun da düşüncelerini almak lazım."
Erdoğan, BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye'ye karşı yaptırımları onaylayacağını sanmadığını söyledi.

KKTC'ye Rus işadamı gidecek

Rusya Devlet Başkanı Putin'in, Kuzey Kıbrıs üzerindeki izolasyonun kaldırılmasıyla ilgili olarak verdiği sözü tutup tutmadığına ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Erdoğan, Moskova'nın kasımın ilk yarısında bölgeye bir işadamları kafilesi göndermesinin beklendiğini açıkladı.
Deniz Baykal'ın Kıbrıs'ta zemin kaybedilmekte olduğuna ilişkin eleştirilerine de yanıt veren Erdoğan, bu konuda şunları söyledi:
"Deniz Bey'in bu konudaki görüşlerini kaale almıyorum. Kıbrıs şu anda belli bir zemine oturuyor dünyada. Bugün herkes Talat ile görüşüyor. İKÖ üyeleri Kuzey Kıbrıs'ı gündeme aldı."

(MİLLİYET)

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:48

İLGİLİ HABERLER