Yaşam
  • 25.4.2004 11:46

FUHUŞ BATAĞINA SAPLANAN KADININ İNANILMAZ HAYAT HİKAYESİ... ANNE OLSAM DA FUHUŞA MECBURUM!

Güneydoğu'da son yıllarda göçle artan yoksulluk ve çaresizlik, fuhuş sektörünü patlattı. Gazeteci Ahmet Sümbül'de 2 yıllık araştırmasının sonucunda töre cinayetlerinin, namus meselelerinin cinayetlere yol açtığı Güneydoğu'da giderek içinden çıkılmaz bir hal alan fuhuş bataklığının öyküsünü 'Güneydoğu'da Fuhuş. Olaylar Belgeler ve Röportajlar 1' isimli kitabında anlattı. Sümbül' ün kitabında anlatılan Günreydoğu'daki fuhuş gerçeği dünkü SABAH gazetesinde yer almıştı. Ahmet Sümbül kitabında, bölgedeki hayat kadınlarının birbirinden trajik öykülerine de yer veriyor. Çareyi fuhuşta bulan kadınlar, müşteri bulmanın ve yakalanmadan çalışmanın inceliklerini anlatıyor. Hayat kadınlarının bir bölümü lüks semtlerdeki, pahalı otomobillerin kapı kollarına üzerlerinde telefonlarının da yazılı olduğu ''Eğlence ister misin'' mesajı bırakarak müşteri bulurken bir kısmı da parkları ve sokak aralarını tercih ediyor. İşte kurbanların ağzından öyküleri ve Güneydoğu'daki fuhuş trafiğinin iç yüzü: 'Bin Kişiyle Yattım' 16 yaşındaki hayat kadını Aysu, üvey baba dayağından kaçmak isterken batağa sürüklenmiş. Evden kaçtığında gidecek yeri olmadığı için bu işe girdiğini anlatan Aysu, ''Urfa'da randevuevinde çalıştım. Kazandığım parayı randevuevi sahibiyle paylaşıyorum. Bu güne kadar yattığım kişi sayısı 1000'i geçti. Bu işe başladığımda 63 kiloydum, şimdi 55 kiloyum'' diyor. Evli ve çocuklu bir hayat kadını olan Ahu ise bu işi yapmaya mecbur kaldığını söylüyor. Müşteri bulmak için parklara giden Ahu, kocasının bu işten haberi olmadığını söylüyor. ''Paraya ihtiyacım var. İş için park yerlerine gidiyorum. Benim gibi mahallede bu işi yapan kadınlar var biliyorum'' diyen Ahu, ''Hatta buraya komşumun karısıyla birlikte geldiğimiz zamanlar da oldu. Müşterilerimle bir buğday tarlası var, oraya gidip birlikte oluyorum. 20-30 milyon liraya anlaşıyoruz'' diye anlatıyor acı gerçeği. Otomobillere Mesaj Bırakıyor Fuhuş sektöründe çalışan kadınların tek ortak noktaları para kazanmaya mecbur olmaları. Hepsinin birbirinden farklı hayat öyküleri var. Hande de dul kaldıktıktan sonra bu işe başlayanlardan. Bir çocuk annesi olan Hande, işiyle ilgili ince detayları, ''Eski kocam halen cezaevinde. Bir çocuğum var, bir ailenin yanına bıraktım. Bazen gidip onu görüyorum. Çalıştığım bir çok evi polis bastı, bu yüzden para kazanamadım. Burada piyasayı biraz öğrendikten sonra kendime bir ev tuttum. Ben ve Hayat adında bir arkadaşım beraber serbest çalıştık. Şimdi aynı evde üç kadın birlikte çalışıyoruz'' diye anlatıyor. Hayat kadını Sevgi ise parklarda, randevuevlerinde ya da pastanelerde müşteri bekleyenlerden değil. Onun yöntemi lüks otomobillere mesaj bırakmak. ''Bu işe bilerek başladım'' diyen Sevgi, yöntemini şöyle anlatıyor: ''Not bırakma işini kendim yapmıyorum. Simitçi, boyacı çocuklara yaptırıyorum. Telefonla sesini beğenmediğim müşterilere 'yanlış numara aradınız. Beni bir daha rahatsız etmeyin' diyorum. Şimdiye kadar araba kollarına bıraktığım hiçbir mesajdan başıma kötü bir şey gelmedi. Beni diğer hayat kadınlarıyla karşılaştırmayın, 5-10 milyon için kimseyle yatmam.'' 74 Yaşındaki Randevu Evi Sahibi Tüm Güneydoğu'yu kapsayan araştırmada en çok dikkat çekilen il Diyarbakır. Yazar Ahmet Sümbül, sadece Diyarbakır'da bin randevuevi olduğunu idda ediyor. Diyarbakır'da fuhuş yapan ve yaptıranlara ait polisin elindeki listede de ilginç isimler yer alıyor. 154 kişilik listeye göre randevuevi işletenler arasında 74 yaşındaki Muşlu Güler Ç. dikkat çekiyor. Randevuevi sahipleri arasında 20 yaşındaki Emine B. ile Remziye K. gibi isimlere rastlamak da mümkün. 'Kitabı Yazarken Ağladım' 14 yıllık gazeteci Ahmet Sümbül, kitabını yazarken unutamayacağı bir sahneyle karşılaşmış. Sümbül, gözyaşı döktüğü olayı şöyle anlatıyor: 13 yıl önce Cudi dağı eteklerinde güvenlik gerekçesiyle boşaltılan bir köyün sakinleri Cizre'de bir fabrikaya geçici olarak yerleşmişti. Ben de bu durumu 200'e Doğru dergisinde yazmıştım. O gün o fabrikada gördüğüm bir kız çocuğu, bu kitabı yazarken karşıma Serap takma adıyla hayat kadını olarak çıktı. Kendimi tutamayıp ağladım.'' (SABAH) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:05

İLGİLİ HABERLER