Ekonomi
  • 23.9.2002 12:26

HALK EKMEĞE ZAM YOK

KAYNAK : Haber Vitrini Buğday ve un fiyatlarındaki artış gerekçe gösterilerek gündeme getirilen ekmek zammına karşın, ekmeğin maliyeti içinde unun payının çok yüksek olmadığı belirtiliyor. Hububat piyasasındaki gelişmeleri izleyip müdahale kurumu gibi görev yapan Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) yaptığı belirlemelere göre, ekmeğin maliyetinde unun payı yüzde 30-40, işçiliğin payı yüzde 10-15, genel giderlerin payı da yüzde 25-30 arasında değişiyor. TMO'nun verilerine göre, buğday fiyatlarında yaklaşık 1 ay süreyle yapılan spekülatif artışın ardından, ekmekte unun maliyeti yüzde 34'den yüzde 37.1'e çıktı. Ofis'in Ağustos ayında Polatlı Ticaret Borsası'nda oluşan ortalama buğday fiyatlarını dikkate alarak, Tip 650'lik ekmeklik unun maliyeti konusunda yaptığı hesaplamalara göre, yüzde 20 kar ve yüzde 1 KDV dahil 50 kg'lık bir çuval unun fiyatı, 23 milyon 424 bin liraya çıkıyor. Bunun 7 milyon 71.1 bin lirasını işçilik giderleri oluşturuyor. Bu undan üretilen bir kg'lık ekmeğin maliyeti, fırıncı karı dahil, 810 bin 563 bin liraya çıkıyor. Bayi karı da dikkate alınarak, 1 kg ekmeğin bayi satış fiyatı 956 bin 464 lira olarak hesaplandı. Bu durumda, Türkiye genelinde halen yaygın olarak 200 gram'ı 200 bin liradan, kilosu 1 milyon liraya gelen ekmeğin fiyatını makul karşılamak mümkün. Hesaplamaya göre, Ağustos ayı itibariyle, ekmeğin maliyetinin içinde, un bedelinin payı yüzde 37.1, işçiliğin payı yüzde 11.2, genel imalat giderlerinin payı yüzde 28, fırıncı karı yüzde 7.6, KDV yüzde 0.8, bayi karı yüzde 15.3 oldu. Ekmek fiyatlarının belirlenmesinde, maliyetler dışında en büyük belirleyicinin illerdeki rekabet şartları olduğuna da dikkat çekiliyor. Buna örnek olarak, üretimde tip 2 un kullanılmasına karşın, 1 kg ekmeğin, Adana'da 952 bin lira, Afyon ve Antalya'da bir milyon lira, Osmaniye'de 750 bin lira, Yozgat'ta 714 bin 286 bin lira, Bilecek'te 800 bin liraya satılması gösterilebilir. Fiyatların oluşmasında, belediyelerin ekmek üretip üretmemesi, dağıtım olanakları ve nakliye giderleri, ekmek tüketim alışkanlığı, rekabet şartları da etkili oluyor. Diğer taraftan uzmanlar, un ve ekmek fiyatlarının hesaplanmasında pek çok işletmenin işçilik giderlerini abarttığını, işletmelerin büyük bölümünde kayıtdışı işçi çalıştırıldığına işaret ettiler. ANKARA'DA ''HALK EKMEĞE'' ŞİMDİLİK ZAM YOK Diğer taraftan, Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne ait Halk Ekmek Fabrikası'nın Müdürü Ali İlkbahar, ekmek fiyatlarında, şimdilik bir artış düşünmediklerini söyledi. İlkbahar, ekmek fiyatlarında, maliyetlerin çok fazla artması ve kar marjının sıfırlanması halinde bir artış düşünebileceklerini belirterek, ''Halen 200 gram ekmeği 125 bin liradan satıyoruz ve bu ay 100 milyar lira düzeyinde kar bekliyoruz. 200 bin liraya satanların kar edememesini anlamıyorum'' dedi. Ekmek maliyetleri içinde un, tuz, maya gibi hammadde giderlerinin payının yüzde 60.52, işçilik giderlerinin payının yüzde 20.10, dağıtımın payının yüzde 5.96, genel giderlerin payının da yüzde 13.02 olduğunu belirten İlkbahar, özellikle akaryakıta yapılan zammın dağıtım masraflarını yükselttiğine işaret etti. Genel giderler içinde, bayi karının da çok yüksek olduğunu kaydeden İlkbahar, ''Biz bayiye ekmek başına 8 bin lira, fırınlar 60 bin lira veriyor. Bayi karı, vatandaştan çıkıyor. Bu önemli bir sorun'' diye konuştu. Buğdayda oynanan spekülatif oyunlar sonucunda, ekmeklik buğdayın fiyatının, ürün üreticinin elinden çıkmasından sonra 230 bin liradan 400 bin liraya kadar yükseldiğini belirten İlkbahar, şöyle devam etti: ''TMO, piyasadan çekilince, piyasada rekabet edecek kadar çok sayıda tüccar olmadığı için, ürün birkaç kişinin eline geçti ve bunlar hızla fiyat artırdı. Un fiyatları da 17 milyon liradan 28 milyon liraya çıktı. Türkiye'de yeteri kadar buğday var, fiyat artışı suni nedenlere dayanıyor.'' Ekmekte rekabetin oluşmasında belediyelere ait fabrikaların önemli rol oynadığını vurgulayan İlkbahar, ''Ticarette ortalama kar oranı yüzde 25'tir. Biz, 200 gram ekmeği 125 bin liradan satıp kar ediyoruz. 200 bin liradan satanlar nasıl kar edemiyor bir anlam verimiyorum'' diye konuştu. İlkbahar, fırınların çağdışı üretim şartlarından vazgeçip teknoloji yenilemeleri halinde de ekmekte maliyetlerin düşeceğine işaret etti. Halk Ekmek Fabrikası'nda 550 randımanlı undan ekmek yapıldığını, fırınların ise genelde 650 randımanı kullandığını anlatan İlkbahar, ekmekte kalite sorunun çözümü için, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın veya Fırıncılır Federasyonu'nun, büyükşehirlerde daha fazla sayıda olmak üzere, her ilde mutlaka bir tane un analiz laboratuvarı kurması gerektiğini vurguladı. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:11

İLGİLİ HABERLER