Yaşam
  • 19.2.2006 11:52

İBRAHİM TATLISES'TEN OLAY AÇIKLAMALAR...

Öyle 'Bitirdim' demekle olmuyor

* 100 gecenin 60'ında yalnız yatıyorum. Ben kimseyi çağıramam mı? Gelecek 5 dakika, tatmin olacağım, gidecek. Böyle ilişkiler peşinde olsam ağlar mıyım?
* İnsanlar sürekli aynı kadınlarla birlikte oluyor. 20 tane kadın var ortada dönen. Bir gün biriyle bir gün diğeriyle...
* Bıyıklarımı bir kez kestim. Derya Hanım (Tuna) görünce bayıldı. Kolonyayla zor ayılttılar! Soyulmuş bir hıyara benzemiştim.



Ortada 20 kadın geziyor herkes onlarla beraber

Ünlü şarkıcı İbrahim Tatlıses her gün başka bir isimle anılan kadınları ve onlarla beraber olanları eleştirdi; "Gündemde kalmanın yolu bu mu yani? Bir arkadaşımın beraber olduğu kadınla asla olmadım".

-"İlişkilerde bir yozlaşma var" diyorsunuz. Hem de evlenmeyip çocuk yapan biri olarak söylüyorsunuz bunu. - Zamanında evlendim biliyorsun, sonra evlenmeyi düşünmedim. İlla resmi nikah kıymakla bana göre bir şey olmuyor. Benim öyle üç beş günlük aşklarım yoktur. Öyle biriyle bir barda gözükeyim, ertesi gün başkasıyla başka bardaveya bir gün bir mankenle ertesi gün başka mankenle... Benim bugüne kadar kesinlikle böyle şeylerim olmadı.

- Sevdim mi tam severim mi yani? - Evet. Uzun vadeli sevenlerdenim. Kısa aşklara aşk mı denir? Alışkanlık vardır bir kere. Günümüzde büyük bir yozlaşma var. Özellikle bizim camiada. İnsanlar sürekli aynı kadınlarla birlikte oluyorlar. Yirmi tane kadın var ortada dönen. Bir gün biriyle ertesi gün ötekisiyle. Hiç hoş değil.

SEN KADINSIN, YAPAMAZSIN

- Alan memnun satan memnun. - Toplum önünde hem kötü hem de itici duruma düşüyorlar. Bir de inanamadığım, bir gün önce arkadaşının çıktığı kızla televizyonlara filan çıkanlar var. Ben bu namus konusunda çok hassasım. Yani birinin yanında gördüğüm bir kadın benim dünya ahiret kardeşimdir. Biter artık, ona o gözle bakmam. Ayrılsa bile beni ilgilendirmez artık. Etrafta öyle bir hava var ki herkes "Acaba bu kadını nasıl götürürüm" diye bakıyor. O hesaptalar. İnsan sevdi mi sever. Öyle hemen bitmez. Benim en kısa beraberliğim 5 yıl olmuştur.

- Öyle ama siz de çapkınlıklarınızla anılıyorsunuz. Derya Tuna ile birlikteyken... - Derya Hanım 18 yıl olmuş. Çok uzadı bak Derya Hanım, çok uzadı, bak söylüyorum. Biz Derya Hanım'ı sever sayarız, kimseyle karıştırmayız. O da bizi sevsin saysın, kimseyle karıştırmasın. Doğru mu?

- Siz yine birtakım mesajlar verdiniz herhalde. Ben pek anlamadım ama olsun. Beraber olduğunuz kadınları aldattınız. Peki bu nasıl bir namus? - Yapmadım dersem yalancı olurum, komik duruma düşerim. Çünkü her şey göz önünde. Yaptım ama bir kadın yapamaz bunu. Şimdi ben bunu söyleyeceğim, sen kızacaksın, bin bir türlü yere çekecekler.

- Söyleyin bakalım. - Bir kadın, erkeğin yaptığı çapkınlığı, aldatmayı yapamaz; bizde böyle abi. Bizde bazı erkekler var iki üç kadınla evli, her birinden çocuğu var. Herkes de hayatından memnun yani. Erkek çapkın olur, kadın kötü kadın olur. Şimdi bazı kadınlar "Ben niye yapamam" diye soruyor. Yapamazsın. Sen kadınsın, yapamazsın.

- Bahsettiğiniz yozlaşmış ilişkilerde sadece erkek değil kadın da aldatıyor. - Şimdi bak hepsi ünlü isimlerle beraber. O konuda kadınlar mı kullanılıyor yoksa erkekler mi? Yoksa "Bize ne can ı m , dünya bu yaşayıp öleceğiz" durumu mu var yani? Yani her gün başka biriyle olmak başarı mı?

- Reklam mı yapıyorlar yani? - Çok huzur verici çok kar getiren bir durum mu bu her gün başka bir erkekle gözükmek? Gündemde kalmak için yapılır mı bu? Eğer böyleyse gündem bizden uzak olsun. Avrupalılaşmanın ters yolları bunlar. Bak, genelevlerde bile bir namus durum vardır. Dost sahipleri vardır. Genelevde bir kadın kaderine yenilmiştir. Bizim alemde bir kadını genelevden çıkartıp resmi nikah yaparsan cennetin anahtarını almışsın demektir.

- Dost sahibi ne demek? - Eğer senin gittiğin belli bir kadın varsa, senin arkadaşın oraya gittiğinde o kadın kendini saklar. "Aman abim geliyor" diye nereye kaçacağını şaşırır. Orada bile namus var yani. Bizimkilerde yok. Ben bir arkadaşımın beraber olduğu bir kadınla asla olmadım. O konularda edepliyim. İnsanların da edepli olması lazım, namus başka hiçbir şeye benzemez.

KADIN BAKIŞI DİYE BİR ŞEY VAR

- Ortada dönüp dolaşan bu 20 kadından size bulaşan olmuyor mu peki? - Bir kadın vardır, ordunun içine gönderirsin, alnı ak bir şekilde geri döner. Bazıları diyor ya "Kadın kuyruk sallamazsa" diye. Ben bu tabiri çok yanlış buluyorum. Kadın bakışı diye bir şey vardır. Tabii ki bana da bakıyorlar. Ama ben orada değilim ki. Bana bir şey vermiyor o kadınlar. 'İbrahim'le birlikte oldum' demek için bakıyor çünkü. Ben ona bunu tattırmam. Benim bugüne kadar beraber olduğum insanlar hep edeplerini muhafaza ettiler. Bu çok önemli bir özveridir. Bakmayın öyle bir şeyler yazılıyor çiziliyor ama bana göre yanıltma bütün bunlar.

Öyle 'bitirdim' Demekle Olmuyor

-Eski sevgilileriniz başkalarıyla olamaz mı yani? - Ben bugüne kadar rastlamadım. İsimler çıkıyor, yazılıyor ama ben görmedim. Görmediğim için de...

- İnanmamayı tercih mi ediyorsunuz? - Değil. Benim seçtiğim insanlar beni küçültecek kadar, benim başımı yere eğecek kadar kalitesiz değil. (Bu noktada İbrahim Tatlıses başlıyor ağlamaya.)

- Ara verelim mi? - Çok önemli biliyor musun bunlar... (gözlerini siliyor)

- Önemli tabii. - Yani söylerken bile ruhum sıkılıyor (ağlamaya devam ediyor). Hani var ya uzaktan görenler mesut sanıyor. Uzaktan beni her türlü şekle sokabiliyorlar. Yani koymayın kardeşim. Bizim de kendimize göre ruhumuz duygularımız var. Biz öyle günlük birlikte olalım, bin tane kişiyle yatalım demiyoruz. Her gece yalnız yatıyorum, hemen hemen.

- Neden, sevgiliniz yok mu? - Yalnızım. 100 gecenin 60-70 gecesi yalnız yatıyorum. Yani ben birini çağıramam mı? Burada, İstanbul'da tanıdığım hiç kimse yok mu? Hiç mi telefon bulamam? Gelecek de bana ne verecek? Sadece beş dakika. Tatmin olacağım, sabahleyin gidecek. Benim ruhum dağıldı. Eğer böyle ilişkiler peşinde olsam duygulanıp ağlar mıyım? Baksana artık gazete röportajlarında bile ağlıyorum.

- Niye ağlıyorsunuz? - Konu rahatsız ettiği için duygulanıyorum. Bunları böyle yansıtmazsan üzülürüm bak.

- Bazen ilişki biter ama içinizde bitmez... - Şimdi insanlar ne kadar bitirdim dese de... İnsan kolay sevilmiyor. Ne kadar bitirdim dese de yıkık bir yanı kalır. Ben yıkıkları çok severim. Dört dörtlük adam olmaktan ne yarar gelir ki? Şimdi düşünsene, rahmetli Sakıp Sabancı'ya ne hediye götürürsün ki? Uçak aldım ne mutluluk getirecek ki bana? Oturup kebapçıda bir garibin yanına, dertleşirken daha mutlu olurum ben. Yani insan sevmeden duramaz. Ne kadar koptum, bittim desen de, ateş söner, küllenir ama şöyle bir karıştırırsan o kıvılcım tekrar alevlenir.

- Siz isim kullanmayacaksanız ama ben sormazsam olmaz. En son Asena'dan ayrıldınız. O da hayatına devam etmek zorunda. Tabii ki başkalarıyla beraber olacak, ömrünün sonuna kadar yalnız kalacak değil ya. - O konuya.. Pek şey yapmıyorum. İnan ablacım bu konuya girmek istemiyorum.

Bu Zevki Tattırmam

Reklam meraklısı kadınlar bana da bakıyorlar. Ama ben yokum. Bana bir şey vermiyor o kadınlar. Sadece 'İbrahim'le beraber oldum' demek için peşimdeler.

Niye Ağlıyorum?

100 gecenin 60'ında yalnız yatıyorum. Ben kimseyi çağıramam mı? Gelecek 5 dakika, tatmin olacağım, gidecek. Ruhum dağıldı. Böyle ilişkiler peşinde olsam ağlar mıyım?

Tatlıses Söyleşi Notları

<ı>İbrahim Tatlıses televizyonda "Evlenmeyi düşünüyorum" diye bir açıklama yapınca "Tamam" dedim. "Evlilik konuşuruz. Müstakbel gelinle de bir çekim yaparız, şık olur." Tabii bu benim hayalimdi. İşin gerçeği öyle değilmiş. Evlenme işi palavra. Tatlıses'in şu sıralar bir sevgilisi var mı ondan bile emin değilim. Yalnızlığını konuştuk. Eski aşklarını. Unutmaya çalıştıklarını... Önce hüzünlendi, ağladı. İnsan ne yapacağını şaşırıyor inanın, röportaj yaptığınız kişi ağlayınca. Üstelik bu kişi İbrahim Tatlıses olunca iş daha da zor. Nasıl teselli edilebilir ki? "Herşeyim var" diyor adam. "Uçağım, param, pulum, sağlığım. İstediğim anda beraber olmak için birini bulabilirim ama yalnız uyuyorum. Çünkü geçici ilişkiler peşinde değilim." Dağınık bir adam. Düşünceleri dağınık. Bir söze başlıyor yine başka bir taraftan çıkıyor. Öylesine renkli. Güldü mü içten gülüyor. Sık sık şarkı söylüyor röportajda. Bir de lahmacun yedik beraberce. Bol acılı. İçine közde patlıcan koyduk. İşin raconu buymuş. Urfa usulü. İbrahim Tatlıses yetinmedi, özel olarak getirdiği küçük kırmızı biberleri de kattı. Ne yalan söyleyeyim gözüm yemedi. Acıyı severim ama... Ne me lazım. Tek bir konuda şaşırttı beni. Asena hakkında konuşmaya çalıştığımda hiç beklemediğim bir tepkiyle karşılaştım. "Ablacım" dedi. "Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum." Sahi mi? Biz kimden konuştuk bütün röportaj boyunca. Hangi ilişki için "Bitti desen de aslında içinde bitmiyor" diye yorum yaptık? Kim için hüzünlendik beraberce? Ben mi yanlış anladım...
(SABAH)

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 09:58

İLGİLİ HABERLER