Yaşam
  • 18.4.2002 16:53

IŞIKARA'YA İLGİNÇ DEPREM SORULARI...

KAYNAK : Haber Vitrini FERHAT ÖZER-BARIŞ YALÇINKAYA ŞANLIURFA- Deprem Dede Ahmet Mete Işıkara, Şanlıurfa'da ilköğretim öğrencilerine depremden korunma yollarını anlattı. Öğrencilerin Işıkara'ya yönelttiği sorulardan en ilginci, "Kaşınmak ve baş ağrısı depremin habercisi mi?" sorusu oldu. Ahmet Mete Işıkara, Türkiye Yerel Gündem 21 kapsamındaki "Afetlere Hazırlık ve Afetlerin Önlenmesi için Yerel Kapasitenin Geliştirilmesi" projesi çerçevesinde gerçekleştirilen "Bilgi Hayat Kurtarır" alt projesi kapsamında Şanlıurfa'da ilköğretim öğrencilerine, öğretmenlere ve kamu personeline deprem eğitimi verdi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Işıkara, Şanlıurfa'da DSİ 15. Bölge Müdürlüğü konferans salonunda ilköğretim öğrencilerine, öğretmenlere ve kamu personeline depremle birlikte yaşamayı anlattı. KAŞINMAK VE BAŞAĞRISI DEPREMİN HABERCİSİ Mİ? Şanlıurfa'da bulunan ilk, orta ve lise öğrencilerinin büyük ilgi gösterdiği Ahmet Mete Işıkara, konuşmasından sonra adeta soru yağmuruna tutuldu. Işıkara'ya birbirinden ilginç sorular soran küçük öğrenciler, salondakileri güldürdü. İşte Deprem Dede'ye yöneltilen ilginç sorular: - Siz geldiniz diye Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde deprem mi olacak? - Kandilli Rasathanesi başbakanlığa bağlansa, deprem ile ilgili bilgilendirme devam edecek mi? - Biz küçükler depremden korkuyoruz da, devlet büyüklerimiz neden depremden korkmuyor? - Depremin yarası çözülmüştür ama ulusal yara çözülmüş müdür? - Rasathane depreme dayanıklı mı? En ilginç soru ise ilköğretim okulu öğrencisi Fatih Işık'tan geldi. Işık, "Kaşınmak ve baş ağrısı depremin habercisi mi? Çünkü ben bir defasında kaşındım, ardından başım ağrımaya başladı. Bir iki dakika sonra da Şanlıurfa'da deprem oldu" deyince Ahmet Mete Işıkara, gülümseyerek "Bunlarla alakası yok. Sen öyle şeylere inanma" dedi. Işıkara, konferansın ardından yemek yeyip mırra içti. Işıkara, geleneklerin aksine mırra fincanını yere değil masaya bıraktı. Kahve fincanını masaya koyduğunu farkedince, "Eyvah ben şimdi nasıl yapmalıyım? Altın dolduramam. Ben en iyisi arkadaşı evlendireyim" diyen Işıkara, kahveyi dağıtan kişinin evli olduğunu öğrenince, "Oh be, bundan da kurtuldum. Bakın arkadaş evliymiş" dedi. Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Hz. İbrahim Peygamberin ateşe atıldığı Balıklıgöl'ü gezdi. Balıklıgöl'de yöreye has poşu ve agal taktı. Işıkara'yı poşulu gören gazeteciler "Hocam poşu taktınız. Deprem dedeydiniz, deprem ağa olduğunuz" dedi. Işıkara ise "Ben ağa olmak istemiyorum" diye cevap verdi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:31

İLGİLİ HABERLER