İSTANBUL'DA MAHKEMEDE SİLAHLAR KONUŞTU!..
Kapalıçarşı'da tuvalet kuyruğunda başlayan tartışmanın, 3 kişinin ölümüyle sonuçlanan gruplar arası kavgaya dönüşmesine ilişkin kararı Yargıtay'dan dönen davanın duruşma çıkışında, sanıklardan Münir Karataş, 3 kardeşinin ölümünden sorumlu tuttuğu diğer sanık İsmet Doyranlı'yı kurşun yağmuruna tuttu. Münir Karataş, Doyranlı'nın ağır yaralandığı olayda kendisine "dur" ihtarı yapan polis memurunu da elinden yaraladı.
Kapalıçarşı'da tuvalet sırasında başlayıp 3 kişinin ölümüyle sonuçlanan silahlı kavgayla ilgili dava 2 yıllık bir yargılama sonunda karara bağlanmış; ancak Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından karar bozulmuştu. Gerekçeli kararda sanıkların durumlarının Yeni Türk Ceza Kanunu (TCK) uyarınca yeniden değerlendirilmesi istenmişti.
6. Ağır Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuksuz sanık Tekin Karataş ile mağdur sanık İsmet Doyranlı katıldı. Tutuklu sanık Ahmet Kızmaz'ın da aralarında bulunan 5 sanık ise duruşmaya katılmadı. Yargıtay tarafından bozulan davanın ilk duruşmasında mahkeme başkanı sanıklara Yargıtay'ın bozma kararına karşı diyeceklerini sordu. Sanıklar, aleyhlerine olan kısımları reddettiklerini, lehlerine olan kısımları ise kabul ettiklerini söyledi.
Duruşmada Ahmet Kızmaz'ın avukatı müvekkilinin tahliyesini talep ettiklerini söyledi. Cumhuriyet savcısı da Ahmet Kızmaz'ın tahliyesini talep ettiğini belirtti. Ancak mahkeme heyeti tutuklu sanık Ahmet Kızmaz duruşmaya katılmadığı için tahliye kararının gelecek celse görüşülmesine karar verdi.
Duruşma gelmeyen tüm sanıkların Yargıtay'ın bozma kararına karşı diyeceklerinin dinlenmesi için ertelendi.
Bu sırada sanıklar arasında bulunan ve duruşmaya katılmayan Münir Karataş adliye çıkışında 3 kardeşinin ölümünden sorumlu tuttuğu İsmet Doyranlı'yı kurşun yağmuruna tuttu. Silahını birden fazla ateşleyen Karataş, "O benim kardeşlerimi öldürdü. Ben de onu vurdum" diye bağırdı. Karataş kendisine "teslim ol" çağrısında bulunan polis memurunu da 1 el ateş ederek elinden yaraladı. Karataş olay yerine gelen polis memurları tarafından karakola götürülürken, ağır yaralı Doyranlı ve hafif yaralı polis memuru hastaneye sevk edildi.
İstanbul 6. Ağır Mahkemesi daha önceki kararında sanık Ahmet Kızmaz'a İdris, Zekeriya ve Salih Karataş'ı öldürdüğü için "birden fazla kişiyi öldürmek" suçundan TCK'nın 450/5 maddesi gereğince ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezası verdi. Ancak Kızmaz'ın, meşru müdafaa sınırlarını aşarak bu eyleme karıştığına kanaat getiren mahkeme heyeti, cezayı TCK'nın 50. maddesine göre indirerek 8 yıl ağır hapis cezası verdi. Sanık Kızmaz'ın duruşmalarda gösterdiği iyi hal ve davranışları da göz önünde bulunduran mahkeme, bu suçtan toplam cezayı 6 yıl 8 ay ağır hapis cezasına indirdi. Sanığa Ümit Karataş ve Hayrettin Can'ı yaralamaktan, Salih Karataş'ı dövmekten, ruhsatsız silah taşımaktan da ceza veren mahkeme heyeti, Ahmet Kızmaz'ı toplam 7 yıl 8 ay 10 gün ağır hapis ve 404 milyon 575 bin lira ağır para cezasına çarptırdı.
Diğer sanıklardan İsmet Doyranlı 1 ay 20 gün ağır hapis ve 57 milyon 795 bin lira para cezasına çarptırılırken, müdahil-sanıklar Münir Karataş, Tekin Karataş, Ümit Karataş ve Hayrettin Can'a verilen cezaların ertelenmesine karar verildi. Sanıklardan Can Çakmak'ın ise "kavgaya katılmak" suçundan beraatına karar verildi.
Mahkemesinin daha önce verdiği karar duruşmasında, davaya müdahil olarak katılan Karataş ailesi adliye kapısında verilen kararı az bularak Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına güvenmediklerini iddia ederek, cezayı az vermesi nedeniyle mahkeme başkanı tarafından kendilerinin suça teşvik edildiklerini ileri sürmüşlerdi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Kapalıçarşı Çakırağa Camii'nin tuvaletinde 4 Ekim 2003 tarihinde Salih Karataş ile Ahmet Kızmaz arasında sıra bekleme nedeniyle çıkan kavganın büyümesi sonucu Salih Karataş, Zekeriya Karataş ve İdris Karataş ölmüş, Ahmet Kızmaz, İsmet Doyranlı, Can Çakmak, Ümit Karataş ve Hayrettin Can ise yaralanmıştı.
Olaya ilişkin hazırlanan iddianamede, Ahmet Kızmaz sanık, İsmet Doyranlı, Can Çakmak, Ümit Karataş, Münir Karataş, Tekin Karataş ve Hayrettin Can da mağdur-sanık olarak yer almıştı.
Dava kapsamında bir süre tutuklu yargılanan Doyranlı, daha sonra tahliye edilmişti.
Davanın açıldığı İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi, 15 Aralık 2004 tarihinde açıkladığı kararla, sanık Ahmet Kızmaz'ı, zaruret sınırlarını aşarak İdris Karataş, Zekeriya Karataş ve Salih Karataş'ı öldürdüğü, Ümit Karataş'ı yaraladığı, ölen Salih Karataş'ı olay öncesinde dövdüğü ve ruhsatsız silah taşıdığı gerekçesiyle 7 yıl 8 ay 10 gün ağır hapis cezasına çarptırmıştı.
Sanıklardan İsmet Doyranlı'yı, ölümle biten kavgaya karıştığı ve Salih Karataş'ı dövdüğü gerekçesiyle 1 ay 20 gün hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, Münir Karataş, Tekin Karataş, Ümit Karataş ve Hayrettin Can'a da Ahmet Kızmaz, Can Çakmak ve İsmet Doyranlı'yı yaraladıkları gerekçesiyle 5 ay 16'şar gün hapis cezası vermişti.
Bu sanıkların cezalarını, bir daha suç işlemeyecekleri kanaatiyle erteleyen mahkeme heyeti, Can Çakmak'ın ise beraatine hükmetmişti.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, bu kararı, haklarında mahkumiyet hükmü kurulan sanıkların durumlarının yeni TCK'ya göre değerlendirilmesi gerektiği görüşüyle bozmuştu.
DAHA ÖNCE DE OLAY ÇIKMIŞTI
Yoğun güvenlik önlemi alınmasına rağmen duruşmalarında sık sık arbede yaşanan davanın 11 Şubat 2004 tarihli celsesinde de ölenlerin yakınlarından oluşan yaklaşık 40 kişilik grup, jandarmalar arasında duruşmaya getirilen tutuklu sanıklar Kızmaz ve Doyranlı'ya saldırmak istemişti.
Mahkeme salonu çevresinde yoğun güvenlik önlemi alan polisler olaya müdahale etmiş, polisin dışarıya çıkarmak istediği grup ile polis memurları arasında arbede yaşanmıştı.
Bu sırada müşteki avukatın uyarısı üzerine grup içinde bulunan tutuksuz sanıklar ve müştekiler, duruşma salonuna alınmıştı.
Salona giren tutuksuz sanıklardan Münir Karataş, tekrar tutuklu sanıklara saldırmak istemiş ve polis memurlarınca güçlükle yatıştırılmıştı.
Münir Karataş, duruşma çıkışında "Senin kanını içeceğim Ahmet Kızmaz" diye bağırmıştı.
