Medya
  • 24.2.2022 22:30

Kalp ilmi!.. İlim alınmaz verilir

İLİM ALINMAZ, VERİLİR
İlim kimsenin tekelinde değildir.
İlim öğrenilmez ve alınmaz, bizatihi Allahü Teâlâ tarafından verilir.

Peygamber Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)bu konuda buyurdu ki;
-Allah kime hayır dilerse dini konularda onu bilgili ve anlayışlı kılar
Allahü Teâlâ tarafından verilen bir şey, kimsenin tekelinde olamaz. Dolaysıyla sakın ilim şundadır bundadır demeyin. Allahü Teâlâ’nın kimi dilediyse ondadır deyin.
Kendi kendini âlim ilan kişi aslında zır cahildir…
Âlim olmanın ilk şartı, ilmi kendinden değil Allah’tan bilmektir.
İkinci şartı da tevazudur.

Gerçek âlimler ortaya çıkıp kendilerini âlim ilan etmezler.
Âlimliğin üçüncü şartı, ilmini bir üstündeki büyüğüne dayandırmasıdır.
Gerçek âlimler verdiği bilgilerin kaynağı olarak kendini değil, hocasını kaynak gösterir.
Peygamber Efendimiz bu konuda şöyle buyurdu;
- Âlimler peygamberlerin varisleridirler. Peygamberler miras olarak ne dinar ne de dirhem bırakmışlardır; onlar sadece miras olarak ilim bırakmışlardır. Kim ilimden nasibini alırsa çok büyük hayırlara kavuşmuş olur.
Sübhan olan Yüce Allah; İlmi dilediği kullarına açar. Dilediği kuluna dilediği kadarını açar.
Kullarına bahş ettiği bu ilim, bu nasibe uğrayan kişilerin dereceleri kadardır.

Herkes aynı sofradan aynı yemeği yer.. Herkes birbirinden farklı lezzet alır.
Herkes aynı kitabın aynı sayfasını okur. Herkesin anladığı birbirinden farklıdır.

Herkes aynı sohbeti dinler, herkesin o sohbetten anladığı birbirinden farklıdır.
İşte bu idrak meselesidir.
Kimin neyi ne kadar idrak edeceğine Allah’ü teala karar verir.
Allahü Teâlâ kendisine ait olan ilmin önemli bir kısmını, sadece mübarek peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem hazretlerine açtı. 
İnsanlar arasında sınırsız ilmin sahibi, Mübarek Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve selemdir. Allahü Teâla, Habibini o kadar çok seviyordu ki; pek çok sırrı sadece ona açtı.
Dilediği kadar ilmi Habibine verdi.
Ondan sonra gelen rehberlerine, dereceleri kadar ilim verdi.
Evliyalıkta ilerlemek ve derecelere sahip olmanın özeti, ona verilen ilim kadardır.
Bu okuyarak veya hocasından dinleyerek ve araştırılarak öğrenilmez.
Bu sadece nasip olur.
İlim 3 şekilde öğrenilir…
Göz ile, Ses ile ve feyz ile..
Göz ile… Okuyarak alınan ilimdir.
Ses ile… Âlim ve evliyaların sohbetlerinde bulunup onları dinlemekle alınan ilimdir.
Feyz ile… Evliya veya mürşidin kalbinden gelip senin kalbine akan ilimdir.
İlim ya akıla ya da kalbe gider.
Akla gider ise BİLİM, kalbe giderse İLİM olur.

Kıymetli olanı kalbe gidenidir.
Akla giden zamanla unutulur kalbe giden ise asla silinmez.
Kişiyi son nefeste kurtaracak olan da kalp ilmidir.
Son nefeste Kelimei Şehadet akıl ile değil, kalp ile söylenir.

Ölüm anında akıldaki her şey silindiği için, oradan bir bilgi gelmez.
Kalp bilgisi silinmediği için kişi kalp ilmiyle Şehadet edip imanını kurtarır.
Feyz ilminin de şartları vardır.
Kişi şartları sağlarsa, bu ilim nasip olur.
Olmazsa olmaz şart; kalpteki sevgi ve muhabbettir.

Muhabbet; Yüce Allah’ı, Habibi’ni ve büyüğünü aşk derecesinde sevmektir.

Bu sevgi kişiden kişiye farklıdır.
İşte kişilerin cennetteki derecelerini  bu sevgi derecesi belirler.
Bu sevgisi olana kalp ilmi nasib olur.
Allahü Teâlâ'nın bu ilminin nasip olduğu kişi; hiç ilmi olmayan cahil bile olsa, âlim ve evliya olur.
Bu ilmin en yüksek derecesi sırlar âlemidir ki; o âleme kolay kolay kimse sokulmaz.
Çünkü o âlem her türlü idrak ve anlayışın, özellikle dünyevi anlayışın çok üstünde bir âlemdir.
Allahü Teâlâ bu ilmini kimi dilerse ona verir. Dolaysıyla bu ilmi kendi tekelinde gören çok büyük gaflet içerisindedir.
Bir çoban bile bu ilme sahip olmuş olabilir.
Bu tamamen nasip meselesidir.
İLİM TEK BAŞINA KİŞİYİ KURTARMAZ AMA SADAKAT TEK BAŞINA KİŞİYİ KURTARIR.
Rabbine, Habibine veya büyüğüne tam teslim olmuş sadık bir kulun ilmi olmasa bile, kurtulma ihtimali çok yüksektir.
İlmin kişiyi kurtarması için amelle birleşmesi icabeder.
Yani İlminle amel etmen gerekir. Yani öğreneceksin öğrendiğini uygulayacaksın.
Bu ikisinin tam olması için bir şey daha gerekir. O da ihlastır. İhlas yaptığın her işte Allah’ın rızasını gözetmektir.

Sonuç şudur;
Öğreneceksin, öğrendiğini uygulayacaksın. Uygularken de Allah için yapacaksın.
Kalbin hafızasının yanında beynin hafızası, okyanusta bir damla bile tutmaz.
Bunun nedeni, o kapı açık olduğu müddetçe dünya kurulduğundan itibaren tüm ilimler kalpten içeri girer.

Kimine çok girer, kimine az girer. Kırıntı da olsa sonuçta girer.
O ilimler bu yolun büyüklerine tam olarak verilir.
Bunları almak da bir kapasitede meselesidir.
Herkese alacağı ölçüde verilir.
Buradaki kapasite beynin yani aklın değil, kalbin kapasitesidir.
Feyz yoluyla gelen ilimlere beynin kapasitesi yetmez.
Kıyamet yaklaştığında âlim sayısı çok azalır.
O kadar azalır ki; hak bir âlim bulmak çölde su bulmak gibidir.

Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi ve Sellem; Kıyametten önce Allahü teala’nın insanlar arasında ilmi alacağını anlatırken şöyle buyurdu;
- Allah ilmi insanların kafalarından söküp çıkarmak suretiyle kaldıracak değildir.
İlmi, ilim adamlarını ortadan kaldırmak (Vefat etmeleri) suretiyle kaldıracaktır. Sonunda hiç âlim kalmayacak ve insanlar cahil bilgisiz kimseleri kendilerine önder lider ve kurtarıcı seçecekler ve onlara dini ve ilmi meseleler soracaklar onlar da cahilce fetva vererek hem kendileri sapıtmış hem de başkalarını saptırmış olacaklardır.”
 (Müslim, İlim: 5; İbn Mâce, Mukaddime: 1)
Bugün burada anlattıklarım ilim deryasında bir damlanın içerisindeki zerre bile değildir.
O kadar çok şey var ki anlatacak. Ama şimdi değil. Yeri ve zamanı gelince inşallah.
Onun için sohbet bitmez, muhabbet bitmez, aşk bitmez ve Allahü Teâlâ’nın ilmi bitmez.

Öyle bir ilim ki; mahşerden sonra herkes gideceği yerlere gittikten sonra, orada sadece Allahü Teâlâ’yı konuşulacak.
Âlimler onu anlatacak. Cennetteki sohbet ehli, sonsuza kadar, sonu olmayan zamana kadar sadece Allahü Teâlâ’yı anlatacak. Anlat anlat sonsuza kadar bitmeyecek.
İşte buradan anlayın Rabbimizin büyüklüğünü..
İşte Şanı Yüce Rabbimizin böyle bir ilmi var.
Ne mutlu bizlere ki; büyüklerimiz o, sonsuz ilimden bizleri de nasiplendirdi. Bunun için ne kadar sevinsek azdır.
İlim sahipleri ve Allah’ın kullarına müjdeler olsun
.
Cumanız Mübarek, dünya ve ahiretiniz iyilik olsun.
Allah’a emanet

METİN ÖZER/HABERVİTRİNİ

Güncellenme Tarihi : 24.2.2022 23:56

İLGİLİ HABERLER