Gündem
  • 25.9.2002 09:39

KANADOĞLU’NDAN İLGİNÇ BENZETME: HİTLER DE BÖYLE İKTİDARA GELDİ...

KAYNAK : Haber Vitrini ANKARA- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, demokrasinin kendisini koruyamaması durumunda radikal grupların ülke yönetimine seçim yoluyla el koyması tehlikesi olduğunu öne sürdü. Kanadoğlu bunu "Hitler de böyle iktidara geldi" sözleriyle somutlaştırıyor. Kanadoğlu burada, Alman Nazi partisi lideri Adolf Hitler'in 1930'larda Almanya'da hüküm süren ekonomik bunalım ve siyasi tıkanma sayesinde, "topluma sunduğu doğru dürüst bir reçete olmadığı halde" seçmenin umudu olarak oyla iktidara gelmesine atıfta bulunuyor. Kanadoğlu bu sözleriyle AKP'yi mi kastediyor? Başsavcı siyasi yorumda bulunmak istemediğini, konuya Cumhuriyet ve demokrasiyi savunma noktasından yaklaştığını söylüyor. Ve bu noktada "yargının demokratikleşme önünde engelmiş gibi gösterilmesinden" yasalardaki eksikliklerin önüne geçmekte yetersiz kalan hükümetleri ve Meclis'i sorumlu tutuyor. Yasaklar ömür boyu sürmeli Önceki gün bir grup gazeteciye, AKP lideri Erdoğan'ın yanı sıra, Erbakan, HADEP lideri Bozlak ve SDP lideri Birdal'ın milletvekili adaylıklarının geri çevrilmesi kararını savunan ve mevcut yasalara göre yasakların ömüt boyu sürmesi gerekjtiğini söyleyen Kanadoğlu ile dün ortaya çıkan durumun mantığı üzerine uzun bir söyleşi yapma imkânı bulduk. "Hukuk ilkelerini bir kenara bırakarak, ya da Anayasa ve yasaların emrettiği hükümleri 'demokratikleşme ve Avrupa Birliği ile uyumu böylece sağlamak' uğruna göz ardı ederek demokratikleşmenin sağlanacağı inancı yanlış" diyerek söze başladı. Ve sürdürürdü: "Demokrasileri yaşatan hukukun üstünlüğüdür, yasalara saygıdır. Demokrasi ancak hukuk devletinde yeşerir. Yargısı güçlü olmayan demokrasi, kendisini koruyamaz; kendisini koruyamayan demokrasilerin de uzun süre yaşadığı görülmemiştir." 'Gelsin de bakalım' olmaz Bütün bu sözler, Kanadoğlu'nun Yüksek Seçim Kurulu'nun 3'e karşı 4 oyla aldığı adaylık yasaklama kararının arkasında ne kadar kararlılıkla durduğunu gösteriyor. Yasaklamaların bu kişilerin ifade özgürlüğünün sınırlarını belirleyen TCK 312'nci madde sicilleri nedeniyle, Anayasa'nın bu suçları "affa uğrasalar bile" yasaklama gerekçesi sayan 76'ncı ve buna bağlı olarak Seçim Kanunu'nun 11'inci maddesi uyarınca yapıldığı hatırlanmalı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın, bu yasaklamalar etrafında yargıya yöneltilen "Demokratikleşmeye engel olunuyor" eleştirilerine verdiği yanıtlar, yeni tartışmalara yol açacak cinsten uyarıları da içeriyor. Şöyle özetlenebilir: • "Bunu şimdi seçime girenler için söylemiyorum: Sıkıştığımız zaman, 'Laik, demokratik Cumhuriyet elden gidiyor, bizi 100 yıl geri götürmek istiyorlar' diye çırpınacağız. Ama bunu yapacak olanların demokrasiyi, hukuku istismar etmelerine karşı çıkmayacağız. Olmaz böyle şey." • "Biz bazı şeyleri çabuk unutuyoruz. Türkiye aşağı yukarı 20 yıl süren büyük bir badire atlattı. Demokrasinin kendisini koruma hakkını kabul ediyorsak, 'Bir gelsin de bakalım' diye geleceğimizi tecrübe tahtası haline getiremeyiz. Hitler de böyle iktidara geldi. Meydanı boş bırakmak düşünülemez" • "Türkiye'de hukuk devletini daha çağdaş, daha özgürlükçü kılmak için yapılacak çok iş var. Ama bunları demokrasinin temelini teşkil eden yargıyı yıpratarak yapmamak lazım. Sanki yargı, yasaları uyguladığı için demokratikleşmeye, AB'ne engel oluyor gibi bir yanlış anlama var. Meclis ve hükümetler kendi üzerine düşeni yapmayıp, suçu yargıya atmamalı. Sorumlu yasa koyucu; Meclis ve koalisyonlar." • "Yasa koyucu diyor ki: Ben Kürt-Türk, Alevi-Sünni, kuzeyli-güneyli vesaire ayrımını yapan bir kişinin ülkeyi idare etmesini istemiyorum. Çünkü milletvekili seçilip, yemin ettiğinde, artık seçim bölgesini değil ülkeyi temsil eder. Bu hükümün uygulanmasını sağlamak da benim görevim." 312 bu haliyle korunmalı • "Erdoğan olayı bir 'şiir okudu, başına bu geldi' olayı değil. Bir metnin nerede, ne amaçla, nasıl söylendiği de önemli. İlla milletin galeyana gelerek kendisince 'dinsiz' saydığına saldırmasını beklememiz gerekmiyor. Zaten o zaman TCK 312 değil, TCK 149'a girer; 'halkı isyana ve katliama teşvik etmek' sayılır. 312'nin söylediği 'tehlike' de zaten bu." • "Bir başka aldatmaca da 312'nin AB'ye göre değiştirildiği. Aslında 312'nin 2'nci maddesi açısından değişen bir şey olmadı. Hatta zarar suçu yerine, tehlike geldi. AB'yi değil, kendimizi kandırıyoruz. İç politika malzemesi yapmak için yasa değişikliğine gitmenin sonucu budur. " • "Ben 312'nin bu haliyle korunmasından yanayım. Zaten AB ülkelerinde de buna benzer, demokrasinin kendisini korumasına yönelik yasalar var. Ama Anayasa'nın 76'ncı maddesi değiştirilebilir. Örneğin bugünkü haliyle cinayet işleyenin de milletvekili olabileceği gibi kamu vicdanını yaralayan maddeler var. Şu anda 312'den bir kez mahkûm olan kişi ömür boyu seçilemez. Seçilememenin süresiz olması da tartışılabilir, bu sınırlanabilir. Keza Seçim Kanunu'nun 11'inci maddesi de değiştirilebilir. 19 yaşında afiş asmaktan caze alan bir kişinin ömür boyu seçilme hakkı alamaması normal değil." Yargıda da yanlış olabilir • "Yargıda da yanlışlıklar olabilir. Ama bunu önleyici mekanizmalar da var. Yargıtay, mahkeme kararına müdahale etmekle eleştiriliyor. Ama Yargıtay'ın görevinin zaten bu olduğu sorgulanıyor. Neden süratle harekete geçtiğim sorgulanıyor. Diyarbakır 4 No.lu DGM'nin Yargıtay'dan gasp ettiği hakkı geri almak görevim. Sürate gelince... Telefon da ettim, faks da çektim, uçak yolunu da kullandım. Evet, bu konu ceza hukukunu ilgilendiriyor ama, seçim hukukunu da ilgilendiriyor. Seçim hukuku zaten acele etmeyi gerektiriyor. Tabii ki süratle harekete geçmek görevimiz." • "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Erdoğan'ın ihtiyati tedbir kararını reddedeceği belliydi. Çünkü başvurdukları 39'uncu madde insan hayatı ve özgürlüğünde ivedi sakınca açısından bakar. Bununla ilgisi yoktu ki... Bile bile ladesti." Kanadoğlu "demokrasiyi, demokrasi ve cumhuriyet içinde geliştirmekten yana olduğu" vurgusuyla bu uyarıları yapıyor. Başsavcının göz ardı edilmemesi gereken uyarı ve saptamaları ciddi tartışmalara aday görünüyor. (MURAT YETKİN/ RADİKAL) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:12

İLGİLİ HABERLER