“Gazze’de kardeşlerimizin kanının aktığını görüyoruz” diyen Abdullah, “Filistinlilere yapılanlar insanlığa karşı işlenmiş bir cinayettir, savaş suçudur ve katliamdır. Bunun insani hiçbir izahı yoktur. Bu devlet destekli terördür. Bunların tümü uluslararası camianın tüm kurum ve kuruluşlarının gözleri önünde meydana geliyor. Bunların içinde insan hakları kuruluşları da var. Suskunluğu ve seyretmeyi seçen bu topluluk yaşananlara ses çıkarmıyor” şeklinde konuştu.

Hamas ve İhvan “sakıncalı”

Suudi Arabistan, 2014’te terör listesine aldığı Müslüman Kardeşler Teşkilatı ile ilişkisi olduğu için Hamas’ı da “tehlikeli” buluyor. Suudi Arabistan’ın en büyük finansörü olduğu Mısır’daki darbe yönetimi de Hamas’ın ülkedeki bütün faaliyetlerini yasakladı.

İsrail’in 2009’da Gazze’ye yönelik saldırılarında Suudi Arabistan, Hamas’ı “uzlaşmacı” olmamakla suçladı ve Katar’ın ateşkesi görüşmek üzere Arap Birliği’ni toplantıya çağırma teklifini “uygun değil” gerekçesiyle reddetti.

İsrail Dökme Kurşun Operasyonu adını verdiği Gazze saldırısından 3 yıl sonra 2012’de yeniden Gazze’yi bombaladı. 8 gün süren saldırılar, Mısır’da demokratik seçimlerle seçilen ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi yönetiminin girişimleri ile bir ateşkesle son buldu.

Suudi Arabistan ise Gazze’nin yeniden inşa edilmesi için yaptığı para yardımını Gazze’de yönetimde olan Hamas’a değil, Mahmut Abbas liderliğindeki Fetih Hareketi’ne verdi.

Kaynak: Al Jazeera ve Reuters