İşte Hürriyet Gazetesi'nin kör olduğu iki bomba haber
Günlerdir Trabzon Havalimanı’nda 162 yolcunun ölümden döndüğü Pegasus Hava Yolları uçağının pistten çıkması haberini görmezden gelen Hürriyet, CHP İstanbul İl Başkanı seçilen Canan Kaftancıoğlu’nun da skandal tweetlerinde bir haber değeri görmedi. Ersoy Dede bugünkü yazısında Hürriyet’in bu çelişkiler zincirini yazdı ve ekledi: “Hürriyet okursanız bunları göremezsiniz..
HÜRRİYET SADECE İŞİNE GELENİ YAZAR
Evet öğrenemezsiniz… Çünkü Hürriyet yazmaz.. İşine geleni yazar.. Hem de işine geldiği kadar yazar.. Diyeceksiniz ki, 'siz de öyle yapmıyor musunuz?'.. Ya hu bizde 10 kişi kahve için 'kahverengidir' dese, elbet biri çıkar 'iyi ama siyah olan kahveye haksızlık yapmıyor musunuz?' diye etikçilik taslar. Oysa eğer Hürriyet'in kapalı kapıları arkasında bir karar verildiyse, bilâ istisna o kahve için 'kırmızıdır' derler, kimseye de sorgulatmazlar..
YER YERİNDEN OYNUYOR, CHP FOKURDUYOR HÜRRİYET GÖRMÜYOR
Bir şey söyleyeyim mi size.. Kızıyor değilim Hürriyet'e ha.. Bu iş öyle yapılır zaten.. Sorun Hürriyet'te değil yani.. Başlığı açtık madem gelin dolduralım içini.. Ne dedik; "Hürriyet okursanız öğrenemezsiniz".. Mesela yer yerinden oynuyor.. CHP içi fokur fokur kaynıyor.. Hükümet çevreleri cepheden eleştiriyor.. Ama Hürriyet okursanız CHP'nin yeni İstanbul il başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun nasıl PKK muhibbi olduğunu öğrenemezsiniz..
YAZMAMA KARARI ALMIŞLAR ASLANLAR GİBİ ARKASINDALAR
Yazmama kararı almışlar ve aslanlar gibi bu kararın arkasında duruyorlar.. Öğrenemezsiniz Canan Hanım'ın 1915 trajedisi için 'soykırım' dediğini, Berkin Elvan'ın ölümünden sonra devleti 'seri katil' olmakla itham ettiğini, eşinin çeyrek domuzu 7 dakikada yediğini.. Peki her sütununda gazetecilerin özgür olmasını savunan Hürriyet, yaptığı bir haber nedeniyle geçen hafta cezaevine giren Akit gazetesi muhabiri Dursun Suna'yı haber yaptı mı?.. Eğer Hürriyet'i okursanız sadece Ahmet Şık'ın cezaevinde olduğunu zannedersiniz..
23 YILDIR CEZAEVİNDE OLAN ETHEM KÖYLÜ'YÜ DE GÖREMEZSİNİZ
Peki Hürriyet okursanız öğrenebilir misiniz, 28 Şubat'ta idam cezası alan Ethem Köylü'nün, 23 yıldır cezaevinde olduğunu.. Bayilerde bile satılan bir dergiyi dağıtmaktan suçlandı, idama mahkum oldu. Eğer idam kalkmasaydı asılmıştı.. Herkes yeniden yargılandı.. Ergenekon sanıkları, Balyoz sanıkları.. Ama 28 Şubat'ta cezaevine atılanlar orada ömür tüketiyor.. Hürriyet okursanız sadece içerde bir tek Mehmet Altan'la Şahin Alpay var sanırsınız..
PİSTEN ÇIKAN TRABZON UÇAĞINI DA OKUYAMAZSINIZ
Mesela sadece Hürriyet okursanız Selahattin Demirtaş'ı kahraman, Yasin Börü'yü DEAŞ'lı terörist zannedersiniz.. Zaten Yasin Börü'nün adını bilen de bulamazsınız Hürriyet'te.. Bütün bunlar nereden geldi aklıma derseniz, arz edeyim.. Trabzon'da pistten çıkan uçak için ilk gün Hürriyet 'pist'i suçlu göstermişti.. Pilotun, 'ama motor arızası yaşandı' ifadesi çıktığı anda uçak kazası haberlerinin tamamını servisten kaldırdılar.. Tam ona şaşıracaktım ki, bu gerçeği hatırladım(STAR)
Melih Altınok/ Sabah Gazetesi
Pegasus uçağında neler oldu?
İçinde 162 yolcu olan Pegasus Havayolları'na ait uçak Trabzon'da pistten çıkıp denize düşmesine birkaç metre kala durdu.
Çok şükür can kaybımız yok. Ancak uçaktaki panik sonrası yolcuların yaşadığı travmanın izleri nasıl silinir bilmiyoruz.
Kazanın ardından, normalde havayolu eleştirilerine balıklama atlayan birtakım medyanın takındığı tavırsa olayın üstünün örtüleceği şüphelerini artırıyor.
Evet, suskunluk sarmalını muhtemelen reklam baskısı ve damatlık ilişkileri derinleştiriyor.
Ama sormaya devam edeceğiz.
Görüşlerini aldığım bütün uçuş güvenliği uzmanları, pilotların "manevra yaparken birden sağ motor hızlandı ve uçak sol tarafa gitti" ifadelerine şüpheyle yaklaşıyor.
"Manevra esasında motor öyle durup dururken hızlanamaz" diyorlar.
Sahada çalışan uzmanların, kazaya dair somut duyumlara dayandığını bildiğim senaryoları ise şöyle:
"Büyük olasılıkla manevra esnasında uçak yanlış tarafa sürüldü ve pilot da ani bir refleksle uçağı doğru yöne hareket ettirmek için kopan motora güç verecekbir hamle yaptı."
Altı çizilen diğer bir iddia ise kaza esnasında uçaktan tahliyenin geciktiği.
20 dakika boyunca kapıların açılmadığı ve yolcuların büyük panik yaşadığı.
Soruşturma sürüyor. Kara kutuların ve kuleyle diyalogların dinlenmesinin ardından gerçek ortaya çıkacak.
Ancak kamuoyu yukarıda bahsettiğimiz iddialara doyurucu cevaplar istiyor.
Çünkü medya korumasıyla olayın soğutulmasını ve sonucun aylar sonra "fi tarihindeki kazaya ilişkin" başlığıyla açıklanmasından çekiniyor...
Uçuş personelini, yolcudan yastık parasını nakit tahsil etmeyi unutmayacak kadar iyi örgütleyen şirketlerin uçuş güvenliğine de aynı hassasiyeti göstermesini istiyor...
En azından, şirketlerin sosyal medyada eleştirileri kesmek için tuttuğu trolekibine değil, uçuş personeline özen gösterilmesini talep ediyor...
Kısacası canından kaygılanıyor.
Haksız mı?
SABAH GAZETESİ
