O DA YEMİN EDİYOR
EDA IŞIK
Konuya ilişkin TBMM'de basın toplantısı düzenleyen İsa Gök, AK Parti'nin yargıya istediği kararı aldırdığını savundu. TBMM'de milletin temsilcisi olan 3 muhalefet partisinin de cezaevinde tutuklu vekilinin olduğunu söyleyen Gök, bu durumun kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Yemin protestosuna neden son verdiğini açıklayan Gök, "Hukuk dışılığa dikkat çekme, haykırışlara kulak verme ve milli iradeye sahip çıkma adına başlatmış olduğum eylemimi, Meclis iç tüzüğü gereği iktidar grubu tarafından milletvekilliğimin düşürülmesi aşamasına gelinmiş olmasından dolayı sonlandırıyor, tüm hukuk dışılıklara ve demokrasi dışılıklara karşı TBMM kürsüsünden mücadelemi devam ettirmek için bugün yemin ediyorum. Bu yeminle birlikte vekil arkadaşlarımı Meclis'e getirinceye kadar, duyarsızlaştırılan yüreklere, sağırlaştırılan yargıya haykırmaktan, Silivri'deki zulüm haneye dikkat çekmekten asla vazgeçmeyeceğimi kamuoyuna saygılarımla duyuruyorum" dedi.
Gök, Genel Kurul'da yemin ederken 'İrade tutuklu bir imzada sen ver' kampanyasında toplanan imzaların yanında getirdiği yaklaşık 5 bin tanesini kürsüye bırakacağını ve bunları TBMM Başkanlığı'na sunacağını bildirdi.
Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gök, "Eyleminizin başarıya ulaştığını düşünüyor musunuz?" yönündeki soru üzerine şunları söyledi:
"Bu eylemin tek başına başarıya ulaşma ihtimalini hepimiz biliyoruz. Bu imkansız. 550 vekile hitap etmeye çalıştım ben. Herkese AK Partili vekiller dahil olmak üzere milletin iradesiyle vekil seçilenlerin tutuklu olmasının yanlışlığını anlatmaya çalıştım" dedi.
Tutuklu vekillere milletvekili seçilirken herhangi bir yasal engel gösterilmediğini belirten Gök, Ergenekon davası kapsamında tutuklu bulunan bazı sanıkların sağlık problemleri olduğunu söyledi. İktidarı rövanş mantığıyla hareket etmekle suçlayan Gök, "Rövanş mantığıyla ne siyaset ne de yargı yürüyemez" dedi.
Hukuksuzluğun bir virüs olduğunu söyleyen Gök, "Hukuksuzluk mitoz bölünür, her zerreye yayılır. Karakolundan mahkemesinden siyasetine kadar. Mitoz bölünen bu virüsü engelleyemezseniz hiç kimsenin özgür yaşama hakkında, mülkiyet hakkı gibi kavramların altı dolmaz" dedi.
