Medya
  • 28.2.2004 10:24

SERDAR TURGUT, BASINA SANSÜR İSTEYEN BAŞBAKAN'A HAK VERDİ

SERDA TURGUT/AKŞAM Başbakan kendine göre haklı olabilir Başbakan Erdoğan'ın Türk basınının Kıbrıs müzakereleri hakkındaki haberlerinde öz denetim, oto-sansür uygulanması çağrısı basından büyük tepki gördü. Geçmişte yanlış yerde yanlış şeyleri söylemekten başı derde de girmiş olan Başbakan, uzun zamandır neyi nerede söyleyeceği konusunda hayli temkinli. Gerçi bazen kendini tutamıyor. Örneğin IMF'yi kastederek 'Biz kimsenin emriyle zam yapmayız' diyor, sonra IMF heyetinin yeni ziyaretlerinin ilk gününde benzin zammı yapılarak hoş olmayan görüntü de veriliyor ama ben böyle şeyleri iç politikanın cilvesi olarak görüyorum. Başbakan, basın ile ilgili söylediklerinin basından büyük tepki göreceğini mutlaka tahmin etmiştir. Hatta bu lafından sonra kimin ne söyleyeceğini de az çok biliyordur diye düşünüyorum. Dolayısıyla Başbakan'ın bu çizgi dışı konuşmasını neden yaptığını önyargıya dayalı tepki vermeden düşünmeli ve anlamaya çalışmalıyız. * * * Türkiye'nin demokrasisi birçok yönden eleştirilebilir. Ancak medyamızdaki çokseslilik ben iddia ediyorum ki dünyada birçok ülkedekinden çok daha geniş bir yelpazededir. Çok farklı hatta birbirine düşman insanlar gazetelerde yazar ve daha da önemlisi çok farklı ideolojilerdeki gazeteler yayın yapmaktadır. Son derece saldırgan gazetecilerdir bizimkiler ve bunu da kötü anlamda söylemiyorum. Olması gibidirler ve hatta biraz daha fazladırlar zaman zaman ama bu demokrasi açısından çok da iyidir, kimse merak etmesin. Şunu kabul etmek gerekiyor ki bu memlekette siyasetçi olmak hiç de kolay değildir. Bizde siyasetçiler yaşamlarının büyük bölümünde gazetelerin tutumunu kabul etmiş ve içlerinden tepkili olsalar da bunu fazla yüzeye çıkarmadan varolmanın tekniklerini kavramışlardır. Başbakan Erdoğan da bu politikacılardan bir tanesiydi, en azından öyle bir görünüm veriyordu. Ancak 'Kıbrıs' denilince Türkiye'de veri olarak kabul edilmiş davranış normları da bir anda sorgulanmaya başlanıyor. Bana göre Başbakan'ın Türk medyasına 'biraz daha dikkatli olun' çağrısı onun Rum ve Yunan gazetelerinde olan bitenden bilgili olmasından kaynaklanıyor. Dünyada bizim medya kadar kendi hükümetine ve devletine acımasız olabilen medya fazla yoktur. Kıbrıs konusunda da Türk basını her yönden acımasızca saldırıya geçmişlerdir. Ben de bunu yapanlardan birisiyim. Yunan ve Rum basını ise Türk basını kadar demokratik bir görünüm veremiyor ne yazık ki. Özellikle de müzakere sürecinde yapılabilecek haber manipülasyonlarına zevkle açıklar. Biz ise yayınlarımızla arada bir müzakerenin en sıcağında olan insanlarımızı bile zor duruma düşürmekten zevk alıyoruz. Bu da ideal bir gazeteciliktir ben bu fikirdeyim, ama ulusal çıkarlar ile ilgili hassas bir noktada olduğumuzu gören Başbakan bunu hoş karşılamıyor olabilir. Doğaldır bu. Ben iddia ediyorum ki Başbakan'ın bu basına dikkatli olun çağrısı karşı tarafın ideolojik propagandasını görmesi ve paniklemesi nedeniyle söylenmiştir. O bunu söylerken dediklerinin olmayacağını biliyordu muhakkak ama en azından çağrısı bir şekilde başarılı da oldu. Çünkü karşı tarafın ideolojik propaganda savaşına pek de istekli olan basınının yaptıklarından haberdar olmayanlar bundan sonra yine diyeceklerini gayet tabii ki diyecekler de belki biraz da ince ayarlar yaparlar kendilerine. Ben bunu yapamayacağım gayet tabii ki çünkü ince ayarların fikri öldürdüğü kanısındayım ama bu benim gerçeğim, başkası daha temkinli olmaya başlarsa bunu da sansür olarak görmemeliyiz. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:43

İLGİLİ HABERLER