Gündem
  • 3.6.2008 09:24

TELEFON DİNLEMEDE TUHAF ÇİFTE STANDART

Yargıtay’a başvuran Adalet Bakanlığı, “Yargı çevresi Ankara ile sınırlı olan hakim tüm Türkiye’nin izlenmesi kararı veremez” gerekçesini de öne sürerek Jandarma’ya verilen iznin iptalini istedi...

Hükümetin “izleme” konusundaki çifte standartını su yüzüne çıkaran gelişme, Jandarma Genel Komutanlığı’nın, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi hakiminin verdiği iznin, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) tarafından yapılan itiraz üzerine kaldırılmasının ardından yeniden aynı taleple mahkemeye başvurması üzerine gelişti. Gelişmeler şöyle yaşandı:

Talep reddedildi

Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Grup Komutanlığı, 2007’nin Kasım başında 11. Ağır Ceza Mahkemesi hakimliğine başvurarak bütün telefon deteylarını, faks ve internet haberleşmesini ‘izlemek’ için izin istedi. 11. Ağır Ceza Mahkemesi hakimi Hasan Şatır, 12 Kasım 2007’de verdiği kararla talebi kabul etti. TİB Başkanı Fethi Şimşek, karara 15 Kasım 2007’de itiraz etti; gerekçe olarak jandarmanın sorumluluk alanının sınırlı olmasına rağmen ülke genelinde izleme kararı verilmesini gösterdi.

Yetkisi kaldırıldı

Bu itirazı inceleyen Hakim Şatır, mahkemeye itirazın reddi görüşünü 16 Kasım 2007’de iletti. 11. Ağır Ceza Mahkemesi, 23 Kasım 2007’de itirazı kabul ederek Jandarma’nın izleme yetkisini kaldırdı. Yetkinin kaldırılmasının gerekçesi “jandarmanın görev sahasının sınırlı olması” olarak gösterildi. Jandarma Genel Komutandığı, bunun üzerine 26 Kasım 2007’de yeniden 11. Ağır Ceza Mahkemesi hakimliğine aynı taleple başvurdu.


Jandarma tekrar başvurdu

Başvuruda “izleme” izninin gerekçesi şöyle açıklandı: “Jandarma sorumluluk sahasında başta terör örgütü PKK olmak üzere diğer organize suç örgütlerinin olası eylemleri ile örgütlerin ileriye dönük stratejilerinin önceden tespit edilebilmesi, planlama ve hazırlık aşamasında ortaya çıkarılabilmesi, derhal önleyici tedbirlerin alınabilmesi...”

TİB itiraz etti

11. Ağır Ceza Mahkemesi hakimi, ve “uyuşturucu kaçakçılığı, çete ve terör” suçlarının önlenmesi için jandarmanın bu talebini “sadece kendi sorumluluk alanında olmak üzere” kabul etti. Bu karara karşı TİB yeniden itiraz etti. TİB’in itirazını görüşen 11. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, itirazı bu defa reddetti. Mahkemenin 19 Aralık 2007’de verdiği itirazın reddi kararı üzerine Jandarma’ya verilen izin kesinleşti. TİB, kesin olan bu karara karşı herhangi bir itiraz veya temyiz yoluna gidemediği için devreye Adalet Bakanlığı girdi.

Adalet Bakanlığı devrede

Adalet Bakanlığı 21 Ocak 2008’de jandarmaya verilen yetkinin iptal edilmesi talebiyle Yargıtay’a kanun yararına bozma (yazılı emir) başvurusunda bulundu. Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin adına Müsteşar Yardımcısı Mustafa Kökçam imzasıyla verilen başvuruda, jandarmaya verilen iznin kaldırılması istemi için şu gerekçeler savunuldu:

Gerekçede ne dendi?

“Ülke genelinde jandarma sorumluluk sahasında suçların işlenmesinin önlenmesi amacıyla detay kayıtlarının canlı (online) olarak alınmasına karar verilmesi sonucunda, Anayasa’nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzenine, ölçülülük ilkesine ve Anayasa’nın 13. maddesindeki temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmasına yönelik, aykırı bir şekilde ülke geneline yönelik uygulama yapılabilmesinin yolu açılmıştır. Kararın, hakkında tedbir uygulanacak kişinin kimliği, iletişim aracının türü, kullandığı telefon numaraları veya iletişim bağlantısını tespite imkan veren kodundan belirlenebilenler ile tedbirin türü, kapsamı, süresi ile tedbire başvurulmasını gerektiren nedenleri içermesinin gerekli ve zorunludur.

2803 sayılı Kanun’un 9. maddesi gereğinde iletilen talepler ile verilen kararlar ve yazılı emirlerde sorumluluk alanına ilişkin bilgi veya belgelere de yer verilmesi gerektiği nazara alınmamıştır. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kendi yargı çevresi ile ilgili karar vermesi gerekirken tüm ülke çapını kapsayacak şekilde karar vermesinin mümkün olmadığı dikkate alınmaksızın itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”

Kararı Yargıtay verecek

Adalet Bakanlığı’nın bu başvurusu Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kanalıyla kararı verecek olan Yargıtay 9. Ceza Dairesi’ne gönderildi. Henüz bir karar çıkmadı. Karar, “izleme” ve “dinleme” konusunda bir emsal oluşturacak.


(VATAN)

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 11:49

İLGİLİ HABERLER